Mineraloji – Mineraller

Mineraloji – Mineraller

ABONE OL
Temmuz 25, 2024 07:12
Mineraloji – Mineraller
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Mineraloji – Mineraller Hakkında

mineraloji nedir – mineral nedir – minerallerin özellikleri – minerallerin yapısı – minerallerin oluşumu

Mineraloji mineralleri inceleyen bir bilim dalına verilen isim. Mineraloji sözcüğü “mineralis” kelimesinden gelir. Latince, “yer kabuğundan çıkarılan cisim” anlamındadır.

Mineraller yeryüzündeki kayaçları oluşturan bileşenlerdir. Yerkabuğunu oluşturan kayaçları mineraller oluşturduğuna göre esas bilim dalı kayaçları inceleyen Jeolojidir. Mineraloji de Jeoloji’den gelişerek yeni bir bilim dalı haline gelmiştir.

Mineralojinin iyice anlaşılabilmesi için Matematik, Fizik ve Kimyanın yanı sıra Petrografi, Jeofizik ve Jeokimyanın da iyi bilinmesi gerekir. Mineraloji başlıca: “Kristallografi” ve “Özel Mineraloji” olarak ikiye ayrılır.
Kristallografide; minerallerin büyümeleri, dış şekilleri ve iç yapılarını oluşturan kurallar incelenir.

Özel mineralojide ise; minerallerin fiziksel ve kimyasal özellikleri incelenmektedir. Mineralojiyi bu şekilde açıkladıktan sonra “Mineral” terimini tanımlamak gerekmektedir.

Mineral nedir?
Doğal şekilde oluşan, homojen, belirli kimyasal bileşime sahip inorganik kristalleşmiş katı bir cisimdir. Buna göre minerallerin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

1. Doğal olarak oluşur.
2. Herhangi bir parçası bütününün özelliklerini taşır.
3. Belirli bir kimyasal formülü vardır.
4. Katı halde olup nadiren sıvıdır.
5. İnorganiktir.

Mineralojinin konusu doğal şekilde oluşan maddeleri ihtiva ettiği için bu bakımdan sınırlandırılmıştır. Teknolojinin ilerlemesiyle laboratuvarlarda sentetik olarak elde edilen kimyasal bileşikler mineral sayılmazlar. Bu yapay bileşikler halindeki katı maddelere doğada tabii halde rastlanmaz. Dolayısıyla da doğal şartlarda oluşturulamazlar. Bu tür katı maddelere “yapay mineraller” adı verilebilir. Bu tür yapay mineraller de, tabii minerallerde olduğu gibi benzer kristal iç yapılarına sahiptir.

Minerallerin doğada veya deneysel olarak yapılan incelemelerde de gözlendiği gibi, oluşum şartları bunların belirli fizikokimyasal şartlarda (belirli sıcaklık ve basınç altında ve ortamın kimyasal durumu gibi) oluşurlar. Buradan mineralojinin bir amacının da minerallerin oluşturduğu yerkabuğunun kimyasal ve fiziksel yapısının öğrenilmesi, yerkabuğunun tarihinin bilinmesi ve yeraltı kaynaklarından yararlanılması olduğunu anlıyoruz.

Mineraller belirli bir kimyasal bileşime sahiptirler. O halde her mineral bir kimyasal formül ile ifade edilir. Minerallerin kimyasal formülleri genellikle sabittir. Ancak belirli sınırlar içinde belirli kaidelerle değişebilir. Çok ender olarak saf elementler (altın, gümüş, bakır vs) şeklinde oluşan mineraller, yerkabuğunda meydana gelen doğal fizikokimyasal olayların ürünleridir.

Minerallerin bir diğer özelliği de inorganik oluşudur. Yerkabuğunda bulunan petrol, kömür, fosil ve reçine gibi maddeler mineralojinin kapsamına girmez. Ancak nadir de olsa organik mineraller de vardır.Mesela “kehribar” gibi.

Minerallerin katı olmaları düzenli bir atomsal iç yapıya sahip olduklarını gösterir. Mineral kristallerinin dış yapıları incelendiğinde düzgün geometrik dış şekilli oldukları görülür. Yine aynı şekilde iç yapılarının da düzgün olduğu görülür. Minerallerin “cıva” gibi sıvı olan tipleri de vardır.

Mineraller homojen bir yapıya sahiptirler. Alınan bir mineral örneğinin her tarafı aynı mineralden ibaret olmalıdır. Ancak her mineralde az veya çok yabancı mineral varlığı bulunmaktadır. Yabancı madde oranının çokluğu, mineralin özelliklerini değiştirir. Esasta; gözle görülebilen boyutta homojen olması basit tanımlama için yeterlidir.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP