Hamilelikte Böbrek Taşı

Hamilelikte Böbrek Taşı

ABONE OL
Temmuz 3, 2024 15:43
Hamilelikte Böbrek Taşı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Üriner taş görülme oranı normalde % 0.24 yani 425 kişide birdir. Hamilelikte bu oranda değişiklik olmaz. Üriner taşlar gebelikte enfeksiyonlara, ara ara hastaneye yatma gereğine, erken doğuma veya operatif girişimlere neden oluşturur.

Taş oluşma sebebi hemilelerde, hemile olmayanlarla aynıdır. Bunlar; kronik idrar yolu iltihapları, ailevi yatkınlık gibi sebeplerdir. Taşların çoğu kalsiyum içerir. Hamilelik ilerledikçe daha sık görülür. İlk 3. ayda nadirdir. Taşlar daha sıklıkla sağda fakat her iki tarafta da gelişebilir.
Hastalar belirgin olmayan karın ve bel ağrısı ile birlikte şiddetli ağrı (renal kolik) bulgusu ile hastaneye başvururlar. Böbrek enfeksiyonuna benzeyen bulantı, kusma, ateş, yan ağrısı gibi bulgular olabilir. Klinik tanı zor olabilir. Apandisit ve erken doğum zannedilebilir. Teşhiste ultrasonun yeri önemlidir.
Tedavi için hastaneye yatırmak gerekir. Çok şükür ki çoğu taş kendi kendine düşer. Cerrahi girişim ısrarlı, şiddetli ağrısı olan, antibiyotik tedavisine cevap vermeyen enfeksiyonlarda az sayıda hastada gereklidir.

Böbrek taşı yazın artıyor

Hava sıcaklığının yüksek olması sonucu vücuttaki suyun daha çok terleme yoluyla dışarı atılmasının idrarın azalmasına, bu durumun da böbrek ve idrar yollarında taş oluşmasına zemin hazırladığı bildirildi. Çukurova Üniversitesi (Ç.Ü) Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Zeren, yaptığı açıklamada, çok farklı nedenlerle oluşabilen böbrek ve idrar yolu taşlarının büyüklüğü ve yoğunluğuna göre şiddetli ağrılara yol açabildiğini söyledi.

Su kaybı tehlikeli
Zeren, sıcak havasının özellikle yaz dönemlerinde böbrek taşı hastaları için risk oluşturduğu gibi, yeni hastalara da zemin hazırladığını belirtti. Zeren, “Sıcak havada terleme ile su kaybedilmesi, idrarı azaltarak böbrek taşı oluşmasına yol açıyor. Orta yaş üzerindeki erkeklerde ise risk daha fazla oluyor” dedi. Bazı idrar yolu taşlarının ise oldukça iri olmalarına rağmen hiçbir şikayete yol açmadıklarının da görüldüğünü, bunların ancak başka nedenlerle yapılan incelemeler sırasında tesadüfen saptandığını ifade eden Zeren, şöyle konuştu: “Yaz aylarında, riski azaltabilmek için günün büyük bölümünü kapalı ve klimalı ortamlarda geçirenler günde 3 litre, güneşli ortamlarda bulunanlar ise 4-5 litreden fazla su içmeli. Özellikle, nem oranı oldukça yüksek olan kentlerde böbrek taşı hastaları daha dikkatli olmalı.

Taşın belirtileri
Ayrıca, limon suyunun bazı taşların oluşumuna engel olduğu da bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bu nedenle, günlük sıvı ihtiyacının bir kısmının limonata olarak alınması yararlıdır. Gazlı içeçeklerden ise kaçınmak gerekir.” Gece çok sık idrara kalkmanın, bulantı, kusma ve idrarın hafif kanlı olmasının böbrek taşı belirtisi olabileceğine dikkati çeken Zeren, “Eğer, ağrı bir kaç günden uzun sürerse, idrar yaparken şiddetli yanma, yüksek ateş gibi belirtiler olursa hemen bir uzmana başvurulması gerekir” dedi.

Fakirin böbrek taşı bile farklı!

Beslenme alışkanlıklarından kaynaklanan böbrek taşlarında gelir düzeyi yüksek hastalarla, düşük olanların özelliklerinin fark gösterdiği bildirildi.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Zeren, çeşitli nedenlerle normal idrarın içeriğinde bulunan, özellikle ürik asit ve kalsiyum gibi maddelerin kristalleşmesiyle oluşan böbrek taşlarının, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde yaygın olarak görüldüğünü, taş türlerinin de toplum ya da kişilerin sosyoekonomik yapılarına göre değiştiğini bildirdi.

Golf topu büyüklüğünde
Golf topu kadar büyük olabileceği gibi kum tanesi kadar küçüklerine de rastlanan, düzgün yuvarlak, sivri, asimetrik gibi çeşitli şekillerde görülebilen böbrek taşlarının oluşumunda beslenme türünün önemli rol oynadığına işaret eden Zeren, şunları kaydetti: ‘’Sosyo ekonomik yapı böbrek taşının türünü bile belirliyor. Proteinden zengin, özellikle et ürünlerini fazla alan, sosyo ekonomik durumu iyi olanlarda ürik asit taşları sık görülür. Doç. Dr. Zeren, yoksullarda ise genelde “sistin’’ ve ‘’enfeksiyon’’ adı verilen taşlara rastlandığına işaret ederek, ‘’Sistin, sinir kas ve bazı dokuların yapı taşlarından olan aminiasitlerden biridir. Ailevi geçişli bir hastalık olan sistinüri böbreklerde sistin taşları oluşturur’’ dedi.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP