Arılar Nasıl Hayvanlardır?

Arılar Nasıl Hayvanlardır?

ABONE OL
Haziran 16, 2024 11:40
Arılar Nasıl Hayvanlardır?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Arı; Zarkanatlılar takımının çeşitli familyalarından birçok böceğin ortak adıdır. Dar anlamda ise asıl arılar familyasındaki böceklerin adıdır. Zarkanatlılar takımının başlıca arı familyaları; yaprak arıları, odun arıları, mazı arıları, eşekarıları, yol arıları, asalak arılar, kazıcı arıları ve asıl arılardır.

Genel kanının tersine, arıların çoğu toplu yaşamazlar. “Yalnız” yaşayan arı cinslerinde her dişi arı kendi yuvasını kurar, yumurtlar ve yavruların tek başına besler. Yuvalar çoğunlukla toprak içine, içi boş ağaç gövdelerine ya da ağaçlardaki oyuklara yapılır. Öte yandan bazı arılar, yumurtalarını başka böceklerin üzerine ya da an yuvalarına bırakır ve yavruların gelişimiyle ilgilenmezler. Toplu yaşayanların başlıcaları eşekarıları, kâğıtarıları, yabanarıları ve balarılarıdır. Özellikle yabanarıları ve balarılarının toplu yaşam alışkanlıktan çok gelişmiştir. Yabanarılarında kraliçe, kışı uykuda geçirir.

İlkbaharın başında uyanır, bahar çiçeklerini dolaşırken bir yandan da yuva yapmaya uygun yer arar. Yabanarıları yuvalarını genellikle bırakılmış kuş ve kemirgen yuvalarına kurarlar. Yuvanın ortasında bir oda hazırlanarak yumurtalar buraya bırakılır.

Yumurtadan ilk çıkan yabanarıları “işçilerdir. Bunlar yavruları beslemek, balmumu üretmek ve yiyecek getirmek gibi işlerde yuvanın kurucusu kraliçeye yardım eden dölsüz dişilerdir. Böylece kraliçe daha çok yumurtlayabilir ve koloni kısa zamanda büyür.

Birkaç hafta içinde topluluk elliden birkaç yüze değişen sayıda arıya ulaşarak son büyüklüğünü alır. Son olarak erkek arılar ve kraliçeler yetiştirilir. Bundan sonra üreme durur ve genç kraliçeler dışında koloninin tüm üyeleri ölür. Çiftleşmeden sonra genç kraliçeler çok büyür ve yağlanır; böylece kış uykusu boyunca yaşamlarını sürdürebilirler. Kraliçeler kış uykusuna, toprak içi, yaprak altı vb yerlerde yatar ve gelecek ilkbaharda uyanarak yeni koloniler kurmak üzere yumurtlamaya girişirler.

İnsanlar için en yararlı, dolayısıyla da en önemli arı türü balarısıdır.
Balansının neolitik dönemin sonunda evcilleştirildiği sanılmaktadır. Eski Mısırlıların arı besledikleri bilinmektedir. Balarılarının dünyaya yayılmaları ise son yüzyıllarda olmuştur. Örneğin Avustralya’ya 1822’de, Yeni Zelanda’ya ise 1839’da götürülmüşlerdir. Balansı kolonisi de, yabanarısında olduğu gibi, döllenme yeteneği olan tek bir dişi (kraliçe), erkek arılar ve döl veremeyen dişilerden (işçiler) oluşur.

Ancak koloninin büyüklüğü ve kışı topluca bir arada geçirme özelliğiyle ondan ayrılır. Birkaç bin bireyden oluşan balansı kolonisinde kraliçe arı ötekilerden daha büyük, kanatları ve iğnesi daha kısadır. Günde 2.000-3.000 yumurtaya kadar yumurtlayabilir. Erkek arılar tıknaz ve tüylü, kraliçeden küçük, işçilerden ise büyüktürler. Yaşamlarının ilk günlerinde işçilerce, daha sonra kendi kendilerine beslenirler. Kışın yaklaşmasıyla birlikte çiftleşecek genç kraliçe kalmayınca ve kovandaki balözü tükenmeye yüz tutunca,erkek arılar ya kovandan atılır ya da işçilerce öldürülürler. Kraliçeyle çiftleşen erkek arı ise çiftleşme sırasında aldığı yaralar nedeniyle hemen ölür.

Ötekilerden küçük olan işçi arıların arka ayaklarında, topladıkları çiçektozlarını tutan çiçektozu “sepetleri” bulunur. Karnının ucunda ise bir zehir beziyle bağlantısı olan ve rahatsız edildiğinde savunma amacıyla kullandığı iğne vardır. Yapısı nedeniyle iğne, insan derisi gibi esnek bir dokuyu deldiğinde geri çekilemez. Arı kaçabilmek için, iğnesiyle birlikte iç organlarını da bırakmak zorunda kalır ve ölür. Karında ayrıca balmumu bezleri de bulunur.

Üreme dışında, kovandaki işleri gören işçi arılardır. Petekleri temizler, yeni petekler oluşturur, yavru arıları (kurtçukları) besler, yumurtaları gereken ısıda tutar, giriş-çıkışlarında kanatlarını çırparak kovanı havalandırır ve kovanı korurlar. 2-3 haftalık olduklarında çiçektozu ve balözü toplamak için kovan dışına çıkmaya başlarlar. Bal, sindirim sistemlerinin bal kesesi adı verilen bölümünde, balözünün tükürükle karıştırılmasıyla elde edilir ve daha sonra peteklere kusulur. Peteklere yerleştirilmiş olan bal ya yedek besin olarak saklanır ya da çiçektozuyla birlikte kurtçukları beslemekte kullanılır.

Kurtçuklara, çiçektozu ve baldan başka, arısütü denen ve işçilerin başlarındaki bir bezden salgılanan özel bir besin de verilir. Kraliçeler olacak kurtçuklar ise işçi kurtçuklarına verilenden değişik miktarda arısütüyle beslenirler. Yeni kraliçeler özel biçimde yetiştirilir.

Bu amaçla ilkin yarım düzine kadar büyük hücre oluşturulur ve kraliçe her hücreyi dikkatle inceledikten sonra içine yumurtlar. Yaklaşık 16 gün sonra ilk “prenses” yumurtadan çıkar ve ilk iş olarak da öteki prenseslerin hücrelerini dolaşıp onları öldürmeye çalışır. Bu arada eski kraliçe, toplam işçi sayısının yaklaşık yarısı olan 30 bin dolayında işçi ve birkaç erkek arıyla birlikte kovandan ayrılmıştır. Bir yer bulup konduğunda işçiler de çevresinde toplanarak bir “küme” oluştururlar. Bu küme yeni bir kovana yerleştirilebilir. Buna oğul verme denir.

Arıların birçok etkinlikleri, insanlarda, bu hayvanların zekâlarının olduğu izlenimini uyandırmışsa da araştırmalar bunun böyle olmadığını göstermektedir. Arı kolonisinin karmaşık toplumsal yapısı ve etkinliklerinin, tümüyle içgüdü ve öğrenmeye bağlı olduğu bilinmektedir. Örneğin kraliçenin salgıladığı hormonlar işçi arılara dağıldığında, onları yeni kraliçeler yetiştirmekten alıkoyduğu gibi, kendi yumurta taslaklarını da geliştirmelerini önler.

Arıgiller, (Lat. Apidae).
Zarkanatlıların tek ya da topluluklar halinde yaşayan, yavrularım bal salgılarıyla besleyen böcekler familyası. Vücutları genellikle çok tüylüdür. Arka bacaklarındaki ve karın bölgesindeki tüyler çiçektozu toplamaya yarayan özel bir aygıt oluşturur.

Ağız organları çiğneyici ve yalayıp emicidir. Yumurtalar özel olarak hazırlanmış, içine yavruların beslenmesi için bal ve çiçektozu konmuş odacıklara bırakılır. Tek yaşayan arılar yumurtalarını bıraktıktan sonra onların bakımıyla ilgilenmezler. Toplu yaşayanlarda erkek ve dişilerden başka kısır dişiler de bulunur, yavruların bakımını ve topluluğun öteki işlerini bunlar görür. Dişi ve erkeklerin görevi yalnızca üremeyi gerçekleştirmektir, Topluluklar bir yıllık ya da sürekli olur.

Odunarısı, duvararısı, yabanarısı, balansı bu familyadandır.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
teslabahis casinoport pashagaming betkom mislibet casino siteleri
istanbul eşya depolama