Her 10 erkekten 1’ini etkileyen ve sertleşme kaybı olarak bilinen erektil disfonksiyonun, 2025 yılında sadece Avrupa’da 42,8 milyon erkeği yatakta mutsuz edeceği öngörülüyor. 15–19 Eylül 2008 tarihleri arasında tüm Avrupa’da gerçekleştirilen Üroloji Haftası kapsamında, Türk Üroloji Derneği de Türkiye’de, erektil disfonksiyonun bir ürolog hekime başvurulduğunda tedavi edilebilir bir rahatsızlık olduğu uyarısında bulunuyor.
Erektil disfonkisyon yani sertleşme sorunu nedir?
Erektil disfonksiyon, “cinsel ilişki için yeterli sertlikte ereksiyon sağlayamamak ya da ereksiyonu korumakta tekrarlayan bir biçimde başarısız olmak” şeklinde tanımlanıyor. Avrupa Üroloji Derneği’nin (EAU, European Association of Urology), prostat kanserine karşı faaliyet gösteren bir kuruluş olan Europa UOMO’nun işbirliği ile 3 yıldır düzenlediği Üroloji Haftası kapsamında, erektil disfonksiyon en yaygın ve önemli üç ana konudan biri olarak ele alınıyor. Üroloji Haftası kapsamında, tüm Avrupa ülkelerinde, prostat hastalıkları ve idrar kaçırma ile birlikte, erkekte cinsel yaşamı ve dolayısıyla yaşam kalitesini son derece olumsuz etkileyen erektil disfonksiyon konusunda da, toplumun bilinçlendirilmesi ve hekime yönlendirilmesi amaçlanıyor.
Çoğunlukla tıbbi nedene dayanıyor ve tedavi edilebiliyor
Yaklaşık 10 olgudan 7’si penisteki küçük arterlerin daralması nedeniyle ortaya çıkıyor. Bu durum, penise kan akımını azaltıyor. Belirli ilaçların yan etkileri, alkol ve uyuşturucu kullanımı, uzun süre bisiklete binmek, stres, depresyon ise erektil disfonksiyona sebep olabilecek diğer fiziksel ve psikolojik nedenler olarak sıralanıyor. Sigara içmek, yüksek kan basıncı, aşırı kilo, yüksek kolesterol, hareketsizlik, sağlıksız beslenme, aşırı alkol ve diyabetin de erektil disfonksiyonun ortaya çıkma riskini arttırdığı biliniyor.
Türk Üroloji Derneği, yaygın ve rahatsız edici bir sorun olan Erektil Disfonksiyon’un, yaklaşık olarak 10 erkekten 1’inde görülse de, yaşlanmanın doğal bir parçası olmadığı konusunda toplumu uyarıyor. Erektil Disfonksiyon probleminin genellikle ve büyük olasılıkla tibbi bir nedene dayalı olduğunu ve bugün çok sayıda farklı tedavisi olduğu hatırlatılırken, bu tedavilerden birinin hastaya yarar sağlama olasılığının yüksek olduğunu vurgulanıyor. Erektil Disfonksiyon nedeniyle kötüye giden cinsel hayatı bir mutsuzluğa dönüştürmek yerine, tereddüt etmeden ürologla görüşerek tedaviye başlanması gerektiği belirtiliyor.