ALİ KILINÇ
Birinci Dünya savaşı içerisinde, 3 Kasım 1914 ile 9 Ocak 1916 tarihleri arasında, Çanakkale Boğazında meydana gelen Savaşların adıdır. Akif bu harbi kısaca şöyle tarif ediyor.
Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya
Kaç donanma ile sarılmış ufacık bir karaya
İngiliz ve Fransızlar yıllardır planladıkları oyunu sahneye koymuşlar ve İstanbul’a sahip olmanın hayallerini kurmuşlardı. Zor günler yaşayan Osmanlıya son darbeyi vurarak Anadolu topraklarından söküp atmaktı gayeleri. İngiliz ve Fransızlar o kadar kendilerinden eminlerdi ki o gün 5 çayını İstanbul’da içmeyi planlıyorlardı. Hatta hayalde o kadar ileri gitmişlerdi ki İstanbul’u ele geçirdikten sonra orda harcamak üzere para bile bastırmışlardı. Fakat Türk Milletinin ortaya koyduğu eşi benzeri konulmamış direnişi ve mücadelesi karşısında hevesleri kursaklarında kalmış ve korkulu rüyalar görerek topraklarımızı terk etmek mecburiyetinde kalmışlardır.
Tarih boyunca Milletimiz, din için,mukaddesat için, vatan için , hak ve adalet için sayısız şehit vermiştir.Ama Çanakkale şehitlerinin milletimizin gönlündeki yeri farklıdır.Akif bu farkı şu şekilde dile getiriyor.
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i
Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi
Sana dar gelmeyecek makber’i kimler kazsın
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın
Bedir savaşı İslam Tarihinin ilk savaşıdır ve kumandanı da Peygamberimiz Hz. Muhammet (a.s)’dır. Bedir Savaşından alınan galibiyet ile İslam Davası dünyaya yayılmış ve bu günlere gelmiştir.
Çanakkale Savaşı ile Anadolu topraklarımızdaki kalıcılığımız kesinleşti ve Milli Mücadelemiz içinde cesaret kaynağı oldu. Çanakkale savaşı birliğin beraberliğin, kaynaşmanın, kardeşliğin, sorumluluğun, toplumları hangi başarılara götürebileceğinin açık bir göstergesidir. Toplumumuzun her kesimi, öğrencisi esnafı, kadını erkeği, yaşlısı genci, doğulusu batılısı, güneylisi kuzeylisinin kalbi hep beraber çarpmıştır.
Girmeden bir millete tefrika düşman giremez
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez
Çanakkale’de tefrika ve fitne aciz kalmıştır. Milletimiz düşmanın niyetini anlayınca, yürekleri toplu çarpmıştır. Düşman toplu vuran yürekler karşısında, akıllarından hiç çıkmayacak bir yenilgi alarak topraklarımızı terk etmişlerdir. Kendimize şu soruyu sormalıyız. Çanakkale’de mağlup olup giden düşman acaba şimdi ne işle meşgul. Savaşlar gerçekten bitti mi? Yoksa şekil ve ad değiştirerek devam mı ediyor. Çanakkale’ de 250.000 civarında eğitimli ve genç neslimiz şehit oldu. Bu ülkemiz açısından ne kadar büyük bir kayıptır. Toplumlar için fakirlik ve cehaletle mücadele etmek, düşmanla
mücadele etmek kadar önemlidir.Her kes asker olup cepheye gidemez. Ama fakirlik ve cehaletle mücadele edecek mutlaka bir yol ve imkân bulunabilir.18 Mart Çanakkale zaferi ve şehitler haftası münasebetiyle İstiklal marşımızı cephelerde kanlarıyla yazan, başta
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşları olmak üzere bütün şehit ve gazilerimizi, İstiklal marşımızı kalemiyle yazan Mehmet Akif ERSOY’u Rahmet ve minnetle anıyor aziz hatıralarını saygı ile anıyorum.
Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber
Sana aguşunu açmış duruyor peygamber
Yazının yayımlanma tarihi: 28 Eylül 2014