Bu konu hakkında, Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu şu bilgileri verdi:
Her yaşta görülebiliyor
“Kadınlarda yumurtalıklarda görülen kistlerin yüzde 80 kadarı iyi huylu olmasına karşın yine de yarattığı sorunlar bakımından mutlak takip ve tedavi gerektirirler. Özellikle üreme çağındaki kadınların yaklaşık olarak yüzde 30-40’ında görülen yumurtalık kistleri, kadın hayatının her döneminde ortaya çıkabiliyor…
Yumurtalıklar oldukça dinamik organlardır. Beyinde hipofiz adlı yapıdan salgılanan hormonlar ile yumurtalıklarda her ay, içinde yumurta barındıran küçük kistçikler gelişir. Bunlara folikül kisti denir. Bazen yumurtlama sonrası bu folikül kistleri büyüyebilir ancak genellikle diğer adet dönemine kadar yok olurlar. Bu fizyolojik bir süreci yansıtır. Bazen ise patolojik kistler oluşur. Bunlar üzerinde durulması ve tedavi edilmesi gereken yumurtalık kistlerini oluştururlar…
Geç belirti verebilir
Yumurtalık kistlerinde belirtilerin kistin boyutuna veya salgıladığı hormonlara bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Kist çapı büyüdükçe karın ve kasık ağrısı, karında kitle ele gelmesi, kabızlık, barsak alışkanlıklarında bozulma, sık idrara çıkma hissi gibi bası bulguları ortaya çıkar. Kist hormonal olarak da aktifse adet düzensizliği, aşırı kanama, kilo artışı, kıllanma, akne ve sivilce çıkması gibi bulgular ortaya çıkar. Kisti olan bayanlarda kistin sapı etrafında dönmesiyle (torsiyon) veya kendiliğinden yırtılması ile çok şiddetli bıçak saplanır gibi ağrı oluşabilir. Bu durumda hemen en yakın hastaneye gidilmelidir. Öncelikle bayanlar rutin yıllık jinekolojik takiplerini ihmal etmemelidirler. Çünkü yumurtalık kistlerinin ve yumurtalık tümörlerinin çoğu geç belirti verdiklerinden önemli oranda ileri evrelerde ve çok büyümüş olarak saptanırlar. Belirtilen şikâyetleri olan bayanlar yıllık muayeneyi beklemeksizin mutlaka jinekologlarına başvurmalıdırlar. Özellikle 18 yaşından önceki kistler, 40 yaşından sonraki over kitleleri, hızlı büyüyen kistler, tedaviye rağmen geçmeyen kistler, menopoz öncesi 6 cm.den, menopoz sonrası ise 3 cm.den büyük kistler, ultrasonografide iç yapıları düzensiz olarak izlenen veya içinde solid kitleler olan kistler özel takip gerektirir…
Tedavi şekli…
İlaçlarla tedavi (Adet düzenleyiciler veya doğum kontrol hapları gibi), kistin iğne ile boşaltılması, ameliyatla tedavi olarak üç tedavi seçeneği vardır. Tüm tetkikler yapıldıktan sonra yüksek ihtimalle kistin iyi huylu olduğu düşünülürse adet düzenleyici veya doğum kontrol hapları kullanılarak gerileme olup olmadığı takip edilebilir. Özellikle tüp bebek uygulamalarından önce basit kistler tedavi öncesi jinekolojik ultrasonografi rehberliğinde ince bir iğne vasıtası ile boşaltılabilir. Bu iki tedavi sadece basit görünümlü ve iyi huylu olduğu düşünülen kistlerde uygulanmalıdır. Kist ameliyatları da açık ve kapalı olmak üzere iki şekilde yapılabilir. Habis özellik gösteren kistlerde, çok büyük kitlelerde genellikle açık ameliyat tercih edilir. Laparoskopi denilen kapalı ameliyatlar da uygulamaktayız. Laparoskopi yöntemi ile yüz güldüren sonuçlar alıyoruz.”