Pankreas midenin arka kısmında, arkaya doğru yatay bir şekilde bulunur. Pankreasın görevleri ise sindirime yardımcı olmak, enzimlerin ve şekerin metabolize edilmesini düzenleyen hormonun salgılanmasını sağlamaktır.
Pankreas kanserinde, kanser erken teşhis edilse dahi hastalığın seyri hakkında tahminlerde bulunmak oldukça zordur. Ayrıca diğer kanser türlerinden farklı olarak kanserli hücre sürekli olarak yayılma eğilimindedir.
Pankreas kanserinin belirtileri, kanserin ilerlediği ve organın alınamayacağı aşamasına gelinene kadar kendisini saklanabilmektedir.
Pankreas kanserinin başlıca belirtileri
Pankreas kanseri 2 ayrı kategoriye ayrılır.
Bunlardan ilki; İnsülin ve diğer hormonların üretildiği bölgede karşılaşılan türdür.
İkincisi ise enzimlerin üretildikleri bölgede karşılaşılan türdür.
Pankreas kanseri midenin arka kısımında, omur iliğe yakın bulunmasından dolayı erken dönemlerde herhangi bir belirti göstermeyebilir.
Ancak kanserli hücre büyüyüp çevresindeki organlara ve dokulara baskı yapmaya başladığı zaman belirtiler ortaya çıkabilmektedir.
Pankreas kanserinin ilerleyen aşamalarda en sık görülen belirtileri;
Karın ağrıları: Pankreas kanseri vak’alarının yaklaşık %70’inde şiddetli karın ağrıları görülmektedir.Fakat bu ağrılar karın bölgesinde hafif bir şekilde başlar
Bu ağrılar yemek yedikten sonra ve ya sırt üstü uzanıldığında artabilir, ve dik durumdayken azalabilir.
İlk başlarda ağrılar gelip geçici olurken, zamanla daha uzun süreli ve şiddetli olabilirler. Bu ağrıların nedeni kanserin büyüyerek çevresindeki sinirlere baskı yapmasıdır. Tümör’ün on iki parmak bağırsağını bloke etmesi ya da mideye baskı yapması ile de ortaya çıkabilmektedir.
Sarılık; Pankreas kanseri vak’alarının %50 sinde ile karşılaşılmaktadır. Sarılığın başlıca belirtileri ise cildin ve gözünün beyaz kısımlarının sararması dır.
Bu belirtilere ek olarak idrar rengi koyulaşır, dışkı rengi soluklaşır ve vücudun bazı yerleri kaşınır.
Pankreas kanserinin sarılık hastalığına yol açmasının nedeniyse kanserli hücrenin safra kanalını tıkaması ve safranın “bilirubin” adlı kimyasalı vücuttan atamaması dır.
Kilo kaybı: Pankreasın görevlerinden biri olan sindirime yardımcı olan enzimlerin salgılanmasıdır, tümör nedeniyle görevini yerine getiremez. Vücut tüketilen besinlerden alması gereken tüm vitamin vere mineralleri alamaz. Buna bağlı olarak kilo kaybı yaşanır.
Pankreas kanserinde kilo kaybı yaşanıyorsa, bu kanserli alanın pankreasın baş bölümünde olduğunu gösterir.
Bağırsak sorunları; Dışkının her zamankinden büyük olması, yağlı bir görünüme sahip olması, soluk renkte olması ve aşırı derecede kokması “steatorrhoea” genel itibari ile pankreasta bir sorun olduğunun belirtisidir.
Kusma, mide bunaltısı; Kanserli hücrenin on iki parmak bağırsağına baskı yapması sonucu mide bulantısı ve kusmaya neden olur.
Not: Ayrıca kişinin hormonlarındaki düzensizlik sonucu kendisini kötü hissetmesine ve mide bulantısına neden olabilir.
Pankreas kanseri diğer kanser türlerine göre neden daha hızlı yayılmaktadır?
Pankreas kanseri maalesef ki en ölümcül hastalıklardan bir tanesidir. Bu kanser türünün teşhisinden sonra “5” yıldan fazla yaşayanların oranı %5’tan azdır.
Pankreası diğer kanser türlerinden ayıran ve bu kadar tehlikeli olmasının nedeni kan yolu ile diğer organlara hızla yayılmasıdır.
Ayrıca pankreas belirtilerinin diğer kanser türlerine göre daha geç ortaya çıkması kanserin büyüyüp yayılmasına olanak sağlar.
Pankreas kanserinin tedavisinde kullanılan yöntemler nelerdir?
Pankreas kanserinin tedavisinde seçilecek yöntem, kanserin lokal olarak kalıp kalmadığına bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.
Sadece pankreasın çalışmasını engelleyen tümör için radyasyon tedavisi ve ya kemoterapi uygulanabilir. Bu uygulanan her iki yöntemde sadece tümörün büyüyüp yayılmasını engellemeye yönelik bir tedavidir.
Bu her iki tedavi yöntemininde ne kadar süre ile uygulanacağı hastanın ve tümörün durumuna bağlı olarak değişir. Fakat radyasyon tedavisi yaklaşık olarak 5 hafta sürmektedir. Kemoterapi tedavisinin ise daha uzun sürme ihtimali vardır.
Eğer pankreas diğer organ ve dokuları etkilemiş ise (metastatik kanser ) içinse öncelikle kemoterapi yöntemi tercih edilir. Bu tedavinin tercih edilme sebebi ise ilacın kan yoluyla diğer organlara daha daha kolay ulaşmasıdır. Tedavinin süresi ve uygulanma şekli doktorunuz tarafından belirlenir.
Kanserli tümörün alınması içinse uygulanan diğer bir yöntem cerrahi müdahaledir. ( Halk arasında bıçak altına yatma değimi kullanılır.) Ancak her pankreas kanserine yakalanan hasta cerrahi müdahale için uygun değildir. Pankreas kanseri vak’alarının sadece %20 lik bir kısmına cerrahi müdahale uygulanabilmektedir.
Bunun en büyük nedeniyse kanserin, pankreas dışında organlara da yayılmış olmasıdır ya da tümörün ana kan damarına yakın olması ve hastanın sağlık durumunun bu cerrahi müdahaleye uygun olmamasıdır.
Cerrahi müdahale ile kanserli hücrenin alınması yöntemi genel itibariyle az uygulanabilen bir yöntemdir. Ancak en etkili yöntem olarak bilinir.
Pankreas kanseri hakkındaki diğer bilgiler
Pankreas kanseri her yaş grubundan insanda görülebilmek ile beraber, en sık görüldüğü yaş aralığı 50 ile 80 yaş aralığıdır. Pankreas kanseri teşhisi konan kişilerin %63’lük bir kesimi 70 yaşının üzerindedir.
Pankreas kanseri genellikle erkeklerde, sigara içenlerde (sigara tiryakilerinde ), aşırı kilolularda, hareketsiz yaşam süren kişilerde, diyabet (şeker )hastalarında, aşırı kırmızı et tüketenlerde, kronik pankreas iltihaplanması olanlarda ve az sebze tüketenlerde daha sık rastlanan bir kanser türüdür.
Ayrıca aşırı derecede alkol tüketme alışkanlı olan bireylerde pankreas kanserine yakalanma olasılığı daha yüksektir.
Pankreas kanseri, kanser teşhisi konduktan sonra yaşam süresinde ilerleme kaydedilemeyen nadir kanser türlerinden biridir. Ortalama “40” yıldır teşhisten sonraki yaşama süresi değişmemiştir.
Pankreas kanseri, kanser türleri arasından en ölümcül olan kanser türüdür. İlk teşhisten sonra 5 yıldan fazla hayatını sürdüren insan sayısı %5’tir.
Sağlık bakanlığının resmi olarak Türkiye’de pankreas kanseri ile savaşan insan sayısı hakkında açıklamış olduğu bir veri bulunmamaktadır. Ancak ABD verilerine göre ABD’de yaşayan 50 Bin pankreas kanseri vak’ası olduğu bilinmektedir.
Sonuç olarak pankreas kanserinin erken teşhisine etki eden yavaş ilerlemesi ve belirtilerinin ortaya geç çıkması sonucu pankreas kanserinden kurtulan hasta sayısı azdır.
Ayrıca pankreas hormon salgılama ve enzim görevi nedeniyle kan dolaşımını yakından ilgilendiren bir organdır Ve bu organda oluşan kanserin diğer organ ve dokulara daha çabuk ulaşarak kanserin daha çabuk yayılmasına olanak sağlamaktadır.
Pankreas kanserinin erken teşhis edebilmenin tek yolu düzenli olarak yaptırılacak olan kontrollerdir.