ÖNEMLİ SAĞLIK SORUNLAR
Tavukçulukta problem olan birçok hastalık etmeni sülün ve keklikleri de etkilemektedir. Ancak genelde bu hayvanlardaki sağlık problemleri spesifik bir hastalık etmenine değil çok sayıda faktöre bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu alanda veterinerlik çalışmalarının geçmiş oldukça kısadır. Ayrıca hala yarı vahşi sayılabilecek olan sülün ve keklikler uygulanan bakım yönetim tekniklerine karşı çok hassastır. Bu nedenle bakım ve sağlık koruma çalışmalarına özen gösterilmelidir. Sülün yetiştirme bir ölçüde açıkta ve toprak tabanda uygulandığı için hastalık yapan parazit, bakteri ve virüslerle bulaşma olasılığı daha yüksektir. Bir bölmede ortaya çıkan hastalık komşu bölmelere, giderek diğerlerine kolayca taşınabilir. Dolayısıyla bu durum ölümlere ve parasal zararlara neden olur. Bundan dolayı sülün yetiştirmede sağlık koruma yönünden büyük titizlik göstermek gerekir.
Genel olarak tavuk hastalıkları sülün ve kekliklerde de ortaya çıkabilir. Sülünler viral kaynaklı hastalıklardan özellikle Newcastle hastalığına karşı çok duyarlıdır. İnfeksiyöz bronşit ve tavuk çiçeği evcil kanatlılar veya yabani kuşlarla temas ile sülünlere bulaşabilir. Sülünlerde ticari etlik piliç ve damızlıklarında görülen swollen head hastalığına benzer bir hastalık da gözlenmiştir. Bundan dolayı bir hastalık belirtisi görüldüğünde kesinlikle bir uzman veteriner hekime başvurulmalıdır. Tavuk hastalıklarından koruma ve sağıltımda kullanılan çeşitli ilaçlar sülün ve kekliklerde de iyi sonuç vermektedir.
Koksidiyoz
Bağırsaklarda etkili olan tek hücreli bir parazitin neden olduğu bir hastalıktır. Bu parazit nemli topraklarda ve gölge yerlerde bir yıl kadar yaşayabilir. Oositler bağırsak iç çeperinde yerleşir ve sonraki 6-10 gün içinde çoğalarak şiddetli zararlara ve giderek ölümlere neden olur. Sülünlerde etkili olan en önemli Eimeria türleri E. Colchici, E. Phasiani ve E. Duodonalis’tir. Bu parazit türleri ince bağırsakların üst kesiminde yaşam sikluslarına başlar ve sonra ki dönemlerde alt kesimlere inerler.
Sülünler tüm yaşlarda koksidiyoza karşı duyarlı olmakla birlikte, genellikle 2-4 hafta gibi küçük yaşlarda büyük sorunlar yaratır. Koksidiyoza yakalananlarda durgunlaşma görülür. Kanatları sarkar, tüyleri kabarır ve gözleri kapanır. Genellikle sulu ve kanlı ishal görülür. Hastalık ilerledikçe sülünler yemekten kesilir, solgunlaşır, zayıflar ve sonunda ölürler.
Sağıltım için diğer kanatlı türlerinde kullanılan koksidiyostatlar sülünlerde de etkili olur. Önlem için gezinme ve uçuş bölmelerinin kuru tutulması gerekir. Suluk çevresindeki nemli kısımlar doldurulmalıdır. Büyütme bölmelerindeki nemli yataklıklar değiştirilmelidir. Uçuş bölmelerinde toprak işlenerek havalandırma ve güneşlenmeye bırakılmalıdır.
Syugamiasis
Renklerinden dolayı kırmızı kurtlar da denilen “Syngamus trachea” paraziti tarafından oluşturulur. Bu parazitler 1 cm uzunluğundaki erkek ile 2 cm uzunluğundaki dişi sürekli birleşerek bir Y biçimini aldığından dolayı “çatal kurtlar” olarak anılmaktadır. Kurt larvaları toprakta yaşayabilir. Yer solucanları, yılanlar ve sümüklü böcekler tarafından yenilebilir. Larvalar yer solucanlarında 4 yıl kadar canlı kalabilir ve sülünler için etkili olabilir. Solucanlar, sülünler tarafından yenildiğinde larvaları da almış olurlar. Kurtlar daha sonra bağırsaklardan solunum borusuna göç ederek burada yumurta üretirler. Yumurtalar öksürük ile ağza gelir, sonra yutulur ve dışkı ile atılır. Genç ve yetişkinler solunum yapmayı sürdürebilir ancak 8 haftalıktan daha küçük sülünlerde sorunlar yaratır. En önemli belirtiler gözler kapalı durumda oturma ve başın geriye doğru çekilmesidir. Ağızlarını açarak nefes alıp-verme güçlüğü gösterirler. Hastalar solunum borusunu kurtlardan temizlemek için sık sık öksürürler. Genç sülünlerde ölümler görülür.
Önlemek için uçuş bölmelerinde ıslak ve nemli alanları kurutmak gerekir. Toprakta sümüklü böcek vb taşıyıcı kaynakların çoğalmasını önlemek için kimyasal işlemler uygulanmalıdır. Sülünlerde de ayrıca antelmintik (kurt öldürücü) ilaçlar verilmelidir.
Botalizm
Yemlerde ya da topraktan sindirim sistemine alınan “clostridium botulinum adlı bir bakterinin sindirim sırasında çıkardığı zehirli maddelerden dolayı oluşan bir tür zehirlenmedir.
Spor formundaki bu bakteri genellikle nemli toprak, çamur veya çürümüş materyalde anaerob olarak yaşar. Çürümüş karkaslara (gövde) sinekler larvaların bırakır ve böylece hem karkasın hen de larvalarda toksin (zehir) yoğunluğu artar. Sülünler 8-10 kadar larva yediğinde birdenbire zehirlenme belirtileri görülür. Hemen veya birkaç gün içinde ölüm meydana gelir. Botulizmin sıkça görülen belirtisi felçtir. Felçler önce kanat ve bacaklarda ortaya çıkar. Zehirlenme başlangıcında gözler parlaklığını yitirmiş ve yarı kapalı görünür.
Korumak için büyütme ve uçuş bölmelerinde görülen ölü sülünler ve sağlıksız olanlar hemen alınmalı ve yok edilmelidir. ayrıca bakteri oluşumuna olanak sağlayan nemli alanlar da kurutulmalıdır.
Mozayik Dalak Hastalığı
Bu hastalık sülünlerde 3-6 ay arsındaki yaşlarda görülür ve etkeni bir virüstür. Ölümler genellikle % 1-2 düzeyinde yoğun bulaşma durumunda ise % 10-15 düzeyinde görülür. Dalak hastalığı genel olarak değişken hava koşulları, yumurtlama başlangıcı, taşıma vb çeşitli stres etmenlerinden sonra ortaya çıkmaktadır. Virüs ile bulaşmış olan sülünler çok iyi vücut kondisyonu göstermelerine karşın, sarı ve kırmızı benekli şişkin bir dalak görülür. Önlem için belirtilen dönemde stres yaratacak olaylardan kaçınmakta yarar vardır.