Temel Özellikleri
çok de—gıs—ik sesler çıkartabilen Burmese yaptığı ses oyunlarıyla sahibini kendine hayran bırakır. Zekasıyla, merakıyla ve problem çözme yeteneğiyle bu mükemmel bir ırktır. Kişilikli, dayanıklı ve başını belaya sokmaktan çekinmeyen bir hayat arkadaşı arayanlara ideal bir kedidir.
Görünüş ve Vücut Yapısı
Kafası hafifçe yuvaktır ve kulaklarının arasındaki mesafe belirgindir. Geniş elmacık kemikleri köşelere doğru kütleşir.
Kendinden emin bir şekilde ısırmasını sağlayan çenesi yuvarlakça ve sağlamdır. Orta boy kulakları huzursuzluğunu engellemek istermiş gibi hafifçe öne doğru eğiktir. Birbirinden ayrık duran yuvarlak gözleri burun uçlarında doğululara özgü çekik bir form alırken, alt çizgi yuvarlak kalır. Atlantik’in hangi tarafında yaşarsa yaşasın bedenleri orta büyüklüktedir.
Genelde Amerikan kedileri daha kompakt bir yapıya sahipken, İngiliz kedileri Siyam’lar kadar olmasa da daha uzun, yabancı görünümlü ve narin olurlar. Tüyleri parlak, ince, sık dokulu, yatık ve saten gibidir. Burmese’lerin tüy parlaklığı ırkın övülen özelliklerindendir.
Tüy Bakımı
Kısa tüylü olduğu için fırçalama ve tarama açısından fazla bir şeye ihtiyacı olmasa da nemli sentetik bir bezle veya bakım eldiveniyle yapılan sıkıca bir ovalama sonucu tüyleri temizliğini korur.
Kökeni
İlk 1936 da görülen, bugün tüm dünyanın tanıdığı Burmese yıllar boyunca yapılan titiz yavru seçimlerinin sonucunda ortaya çıkmıştır. “Mutasyon yetiştirmesi” olarak da adlandırılan bu kedilerin orjinal renklerinin siyah veya tekir olduğu tahmin edilmektedir.
Burmese kedilerinin ilk yetiştirilme çalışması Wong Mau adlı doğulu görünümlü bir dişi kediyle saf kan bir siyam kedisinin çiftleştirilmesiyle başlar. Doğan yavrular her iki ırkın karakteristiklerini göstermeyen zavallı bir karışım gibi gözükmelerine karşın, yavrulardan bir tanesini tekrar doğulu tipli bir kediyle çiftleştirince çok tercih edilen kahverengi renk ortaya çıkmıştır.
Dr. Joseph Thompson Asya’ya özgü bir çok ırkın içinden Burmese’leri ilk yetiştirenlerden birisi olarak tanınır.