Hipertansiyonun belirti vermeden seyredebildiğini ve bu nedenle tehlike yarattığını vurgulayan Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Diker, yüksek tansiyonun tedavi yöntemleri hakkında bilgi aktardı.
Büyük adı verilen kan basıncının 140 (14) ya da küçük denilen kan basıncının 90’ın (9) üzerinde seyretmesi durumu, yüksek tansiyon olarak adlandırılıyor. Belirtilen bu iki değerden ikisinin birden veya sadece birinin yüksek seyretmesi halinde hipertansiyon teşhisi konuluyor.
Hipertansiyonun tesadüfi bir kan basıncı ölçümünde bile teşhis edilebildiğini belirten Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Diker, “Teşhisi çok kolay olsa da, belirti vermeden seyredebilen bir hastalık olduğundan oldukça tehlike arz ediyor. Hipertansiyon tedavi edilmediğinde kalp yetmezliği, kalp krizi, beyin kanaması, inme ve böbrek yetmezliği gibi hayatı tehdit eden hastalıklara neden olabiliyor. Tedavinin esas unsurunu ise düzenli ilaç kullanımı oluşturuyor. Çünkü hipertansiyon ilaçları kullanıldığı sürece etki ediyor” dedi.
7 MADDEDE İLAÇ TEDAVİSİ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Hipertansiyon tedavisinde kullanılan tansiyon düşürücü ilaçlara ilişkin dikkat edilmesi gereken noktaların olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erdem Diker, bilinmesi gerekenleri sıraladı:
HİPERTANSİYON TEDAVİSİNDE RENAL DENERVASYON İŞLEMİ
Hipertansiyonun kimi zaman düzenli birçok ilaç kullanımına rağmen kontrol altına alınmadığı durumların da yaşanabildiğini söyleyen Prof. Dr. Erdem Diker, “Bu durum dirençli hipertansiyon olarak adlandırılıyor. Düşürülemeyen tansiyon durumunda ilaca ek olarak başka tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyuluyor. Koroner anjiyografiye benzer basit bir yöntemle, böbrek damarları çevresindeki sinir ağlarının kısmen tahrip edildiği renal denervasyon işlemi ile dirençli hipertansiyon kontrol altına alınabiliyor. İşlem sonrasında istenilen tansiyon değerlerine ulaşılıyor” diyerek sözlerine son verdi.
Bayındır Sağlık Grubu Hakkında:
Bayındır Sağlık Grubu’nun temeli, 1992 yılında o zamanki adıyla Bayındır Tıp Merkezi ile hizmet vermeye başlayan Bayındır Hastanesi’ne dayanmaktadır. İş Bankası grup şirketlerinden olan Bayındır Sağlık Grubu, kısa sürede sağlık alanında referans kurumlardan biri haline gelmeyi başarırken, bunda tam zamanlı çalışan deneyimli hekim kadrosunun yanı sıra, hedeflenen nitelikli hizmet anlayışını sağlamak için kurum tarafından özümsenen temel değerler de önemli rol oynamaktadır. Etik değerlere saygılı, kanıta dayalı tıp ve hasta odaklı hizmet anlayışına sahip Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ile başlayan bu anlayışını kısa sürede Bayındır Kavaklıdere Hastanesi, Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi’nin yanı sıra, İstanbul’da Fenerbahçe, Beşiktaş, Şirinevler, İş Kule, Tuzla ve İzmir Alsancak olmak üzere 6 farklı lokasyonda bulunan Bayındır Diş Kliniklerinde de başarıyla uygulayarak, vermekte olduğu sağlık hizmetinin etki alanını genişletmiştir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.