Renal Denervasyon Yöntemi İle Hipertansiyonu Kontrol Altına Almak Mümkün

Renal Denervasyon Yöntemi İle Hipertansiyonu Kontrol Altına Almak Mümkün

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya çapında yaklaşık 1,28 milyar yetişkini etkileyen hipertansiyon, kontrol altına alınmadığı takdirde kalp yetmezliği, kalp krizi, beyin kanaması, inme ve böbrek yetmezliği gibi hayatı tehdit eden hastalıklara neden olabiliyor.

ABONE OL
Haziran 28, 2023 05:10
Renal Denervasyon Yöntemi İle Hipertansiyonu Kontrol Altına Almak Mümkün
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hipertansiyonun belirti vermeden seyredebildiğini ve bu nedenle tehlike yarattığını vurgulayan Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Diker, yüksek tansiyonun tedavi yöntemleri hakkında bilgi aktardı.

Büyük adı verilen kan basıncının 140 (14) ya da küçük denilen kan basıncının 90’ın (9) üzerinde seyretmesi durumu, yüksek tansiyon olarak adlandırılıyor. Belirtilen bu iki değerden ikisinin birden veya sadece birinin yüksek seyretmesi halinde hipertansiyon teşhisi konuluyor.

Hipertansiyonun tesadüfi bir kan basıncı ölçümünde bile teşhis edilebildiğini belirten Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Diker, “Teşhisi çok kolay olsa da, belirti vermeden seyredebilen bir hastalık olduğundan oldukça tehlike arz ediyor. Hipertansiyon tedavi edilmediğinde kalp yetmezliği, kalp krizi, beyin kanaması, inme ve böbrek yetmezliği gibi hayatı tehdit eden hastalıklara neden olabiliyor. Tedavinin esas unsurunu ise düzenli ilaç kullanımı oluşturuyor. Çünkü hipertansiyon ilaçları kullanıldığı sürece etki ediyor”  dedi.

Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Diker

7 MADDEDE İLAÇ TEDAVİSİ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

Hipertansiyon tedavisinde kullanılan tansiyon düşürücü ilaçlara ilişkin dikkat edilmesi gereken noktaların olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erdem Diker, bilinmesi gerekenleri sıraladı:

  1. Hekim tarafından önerilen tansiyon ilacının düzenli kullanılması gerekiyor.
  2. Günlük veya mevsimsel tansiyon (kan basıncı) oynamaları olabilir. Büyük tansiyonunuz ısrarla 140 mmHG (14) üstünde veya küçük tansiyonunuz 90 mmHg (9) üstünde seyretmedikçe endişelenmenize gerek yoktur.
  3. Hekiminiz size içinde bir veya birden fazla tansiyon düşürücü madde içeren bir ilaç önerdiğinde, bu ilaç tansiyonunuzu her zaman istenilen düzeyde düşüremeyebilir ve yan etki gösterebilir. İlaç değişiklikleri ile sizin için en iyi ilacı hekiminiz bulacaktır.
  4. Başka bir hastaya iyi geldiğini duyduğunuz bir tansiyon ilacı sizde etkili olmayabilir veya yan etki yapabilir.
  5. Kilo vermek, tuzu azaltmak, düzenli egzersiz yapmak hipertansiyon tedavisinde büyük önem taşır. Bunların dışında hekiminiz önermedikçe birtakım tansiyon düşürdüğü iddia edilen bitkiler veya yöntemlerle tansiyon tedavinize müdahalede bulunmamanız gerekir.
  6. Hipertansiyon tedavisinde en etkili ve bilimsel yöntem tansiyon düşürücü ilaç tedavisidir. Alternatif, bilimsel olmayan yöntemlerle vakit kaybı yaşanacağının bilinmesi gerekir.
  7. Tansiyon ilaçlarına vücut alışmaz ve tansiyon ilaçları böbrekleri bozmaz. Yıllar içinde tansiyon hastalığının ilerlemesi nedeniyle eski kullandığınız ilaçlar yetersiz kalabilir. Eğer tansiyonunuz yeterince tedavi edilmedi ise ilaç kullanımından bağımsız olarak böbrekler bozulabilir. 

HİPERTANSİYON TEDAVİSİNDE RENAL DENERVASYON İŞLEMİ

Hipertansiyonun kimi zaman düzenli birçok ilaç kullanımına rağmen kontrol altına alınmadığı durumların da yaşanabildiğini söyleyen Prof. Dr. Erdem Diker, “Bu durum dirençli hipertansiyon olarak adlandırılıyor. Düşürülemeyen tansiyon durumunda ilaca ek olarak başka tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyuluyor. Koroner anjiyografiye benzer basit bir yöntemle, böbrek damarları çevresindeki sinir ağlarının kısmen tahrip edildiği renal denervasyon işlemi ile dirençli hipertansiyon kontrol altına alınabiliyor. İşlem sonrasında istenilen tansiyon değerlerine ulaşılıyor” diyerek sözlerine son verdi.

 

Bayındır Sağlık Grubu Hakkında:

Bayındır Sağlık Grubu’nun temeli, 1992 yılında o zamanki adıyla Bayındır Tıp Merkezi ile hizmet vermeye başlayan Bayındır Hastanesi’ne dayanmaktadır. İş Bankası grup şirketlerinden olan Bayındır Sağlık Grubu, kısa sürede sağlık alanında referans kurumlardan biri haline gelmeyi başarırken, bunda tam zamanlı çalışan deneyimli hekim kadrosunun yanı sıra, hedeflenen nitelikli hizmet anlayışını sağlamak için kurum tarafından özümsenen temel değerler de önemli rol oynamaktadır. Etik değerlere saygılı, kanıta dayalı tıp ve hasta odaklı hizmet anlayışına sahip Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ile başlayan bu anlayışını kısa sürede Bayındır Kavaklıdere Hastanesi, Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi’nin yanı sıra, İstanbul’da Fenerbahçe, Beşiktaş, Şirinevler, İş Kule, Tuzla ve İzmir Alsancak olmak üzere 6 farklı lokasyonda bulunan Bayındır Diş Kliniklerinde de başarıyla uygulayarak, vermekte olduğu sağlık hizmetinin etki alanını genişletmiştir.

www.bayindirhastanesi.com.tr

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.