Elektriğin yeni kullanılmaya başladığı 1880′li yıllarda; Doğru Akım (adaptörlerden çıkan akım) mucidi Thomas Edison ve alternatif Akım (prizlerdeki akım) taraftarı George Westinghouse büyük rekabet içindeydi. Edison’un doğru akımı, gücü düşmemesi için kalın kablolarla aktarılabiliyorken, bu taşıma sırasında ortaya fazlasıyla ısı çıkmaktaydı. alternatif akım ise incecik kablolarla nakledilmekte, kesinlikle ısı üretmemekte ve uzak mesafelere kayıpsız ulaşabilmekteydi.
Edison, teknolojisi için ülkeyi bakır ağlarla örmüş, bilek kalınlığında tellere akıl almaz paralar yatırmış, rakibi durumundaki alternatif akımın canlı hayatı için çok tehlikeli olduğunu göstermek için çeşitli kampanyalar dahi başlatmıştı.
Thomas Edison, alternatif akımın kullanılmaması gerektiğini göstermek için kedilerealternatif akım şokları vererek deneyler yapmakta ve yetkilere tehlikeleri anlatmaktaydı.
Bu sırada ise New York Eyaleti suçluları asarak idam etmesine karşın, idamlar sırasında fazla uzun urgan kullanılması nedeniyle suçlunun kafasının kopması gibi hoşa gitmeyen olayların yaşanmasından rahatsızdı. Yetkililerin Edison’un yaptığı deneyleri farketmeleri sonrasında alternatif akımın iyi bir idam yöntemi olacağına karar verdiler. Teklif sonrası Edison, mükemmel bir anti alternatif akım reklamı olacak bu gösteri şansını kaçırmak istemedi ve ilk elektrikli sandalyeyi tasarladı. Ancak ilk idam, elektrik gücünün yetersiz gelmesi, uygulamadaki eksiklikler nedeniyle tam bir trajedi oldu.
Elektrik tarihinden bu kısa notları neden aktardım?
Elektrikli sandalyenin ilk kurbanı kız arkadaşını öldürmekten yargılanan William Kemmlar’dır. Ağustos 1888 yılında elektrikli sandalye ile hayatına son verilmiştir.
1880′li yıllarda ülkesini enerji hatlarıyla saran özel sermaye karşısında, hala altyapısını tamamlayamamış elektrik kurumları, halkını tekel zihniyetine ezdirenler bu satırları okur da utanır diye mi?
Yüzlerce yıl önceki teknolojiyi kurmak için koca koca şehirlerde planlı çalışma adı altında 10 gün boyunca günde 12 saat elektrik kesintisi yapanlar, kendine çeki düzen verir diye mi?
“Kesintiyi bildirdim ben karışmam!” zihniyetinin bildirim yaptığı çalışma saatlerine bile riayet edemeyecek kadar amatör olması yüzünden mi?
Yoksa elektriğin mucidinin kendi cebinden ödediği kablo paraları yanında bu çağda; vatandaşa sattığı hizmetin faturasını belirleyen sayacın, başkalarının kullandığı kaçak elektriğin, iletim hattı kaybının bedelinin vatandaşa ödetilmesi yüzünden mi?
“Ülkenin fişini umarsızca, yaptım oldu zihniyeti ile akıl dışı çeken, ülkenin ticaretini, bireyin özel hayatını sabote eden ehli-keyifler; sizin öteki dünyada oturacak sandalyeniz bile yok!”
Dağhan