News
Günlerden bir gün, karnı çok acıkan kurt ormanda gezintiye çıkmıştı. Ormanda gezerken önüne bir at çıktı. Atı görünce sevinçten ne yapacağını şaşırdı.
— Nihayet! aç olan karnımı doyurabileceğim büyük bir av buldum. Bu atı günlerce yiyebilirim! Umarım çok zeki değildir, aptal olması işimi kolaylaştırır.
Kurt, atın yanına yaklaştı:
— At kardeş, ben iyi bir doktorum. Bütün otları tanır, bilirim. Hangi otun hangi hastalığa geldiğini çok iyi bilirim.
At, kurdun onu yemek için bu palavraları uydurduğunu anlamıştı:
— Öyle mi? Deme siz doktorsunuz. iyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş derlerdi de inanmazdım. Dikenliklerin arasında otlanırken sol arka ayağıma kocaman bir diken battı. Onu çıkarabilir misiniz?
—Kurt, hemen atıldı. Tabii ki çıkarabilirim, ben tabibim dedim ya..
Kurt, atın ayağına yaklaştı:
— At kardeş, ayağını biraz kaldır da şu dikeni göreyim. Gördüğüm gibi bir çırpıda çıkarırım merak etme. Kurt, atın etrafında dönüyor, ağzının suyu akıyordu. Atın neresinden yemeye başlayacağını düşünüyordu.
Kurt, atın ayağına iyice yaklaştı, fırsat bu fırsat diyen at da kurdun yüzüne bir çifte attı ki sormayın. Kurdun ağzı yüzü kan içinde kaldı. Yediği çifte darbesiyle canı çok yanan kurt, bağıra bağıra ormanın yolunu tuttu.
İşte böyledir çocuklar, bazen başkalarını hile yoluyla yenmek isteyenlere böyle acı dersler verilir.
SÜRMANŞET
16 saat önceGÜNCEL
16 saat önceGÜNDEM
6 gün önceSÜRMANŞET
6 gün önceGÜNDEM
6 gün önceDÜNYA
6 gün önceEKONOMİ
8 gün önce
