Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) 2021 tarihli Hatay İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) raporunda kentte olası bir deprem ve sonrasında yaşanacakların kapsamlı bir şekilde anlatıldığı ortaya çıktı.
“Hatay ilini risk altında bulunduran en büyük doğal afet depremdir” denilen raporda, “İlin merkez ilçeleri Antakya ve Defne başta olmak üzere, Hassa, Kırıkhan, Reyhanlı, Dörtyol, Erzin ilçeleri diri fay hatları veya zonları üzerinde yer almaktadır” yazıyor.
“Yüksek nüfusa sahip Antakya ilçesinin yerleşimi fay hatları/zonları üzerinde oturmakta, ayrıca alüvyon zeminde yer alması büyük bir depremde sıvılaşma olaylarının yaşanabileceğini göstermektedir” denilen AFAD raporunda deprem ile ilgili dikkat çeken tespitler şöyle:
HALK DEPREMDEN HABERSİZ: Tarihsel dönemde, Antakya ve çevresinde yıkıcı etki yapan bir çok deprem meydana gelmiştir. Ancak son 135 yıldan beri bölgede gerilimi boşaltacak bir depremin olmayışı, gelecekte deprem olma riskini her geçen gün artırmaktadır. Çok uzun süren durgunluk döneminden dolayı, halk olası bir deprem tehlikesinden habersizdir. Bu durum tehlikenin boyutunu daha da artırmaktadır.
ŞEHRİN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜN ZEMİNİ ZAYIF: Antakya ve yakın çevresinde görülen yoğun tektonik rejim, kısa mesafede farklı zemin özelliklerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu zeminler olası bir depremde gösterecekleri tepkilere göre en zayıf zeminler, zayıf zeminler, az sağlam zeminler, orta derecede sağlam zeminler ve sağlam zeminler şeklinde sınıflandırılmıştır. Graben alanı ve akarsu boylarındaki dolgu alanları, en zayıf ve zayıf zeminleri oluşturmaktır. Olası bir depremde, zemin büyütmesi, sıvılaşma, kopma, oturma ve 58 heyelanlara bağlı şiddetin en çok hissedileceği zeminlerdir. Ne yazık ki bugün şehrin büyük bir bölümü bu zeminler üzerinde yer alır.
YENİ YERLEŞİM UYARISI: Zemin özelliklerinden dolayı olası bir depremin şiddeti, en zayıf ve zayıf zeminlere göre daha az hissedilecektir. Orta derecede sağlam ve sağlam zeminler ise Habibineccar Dağı’nın batı yamacında yer alır. Ancak burada eğim değerlerinin oldukça yüksek olması yerleşmeyi engellemektedir. Antakya’da mevcut yerleşme ile zemin özellikleri arasındaki ilişki, olası bir depremde ortaya çıkacak can ve mal kayıpları konusundaki endişeyi artırmaktadır. Olası bir depremde can ve mal kayıplarının en az düzeyde gerçekleşebilmesi için yerleşmeler öncelikle sağlam ve orta derecede sağlam zeminlerin topografik olarak yerleşmeye elverişli bölümlerine inşa edilmelidir. Ancak sağlam zeminlerin yerleşmeye elverişli alanlarının az olması, ileride şehrin gelişimini karşılayamaz. Bu nedenle şehrin gelişimi Asi nehrinin batısında topografik olarak yerleşmeye daha elverişli ve geniş alana sahip az sağlam zeminlere yönlendirilmelidir.
KENT MERKEZİ İÇİN UYARI YAPILMIŞ
AFAD’ın raporunda “Antakya’da 7.5 büyüklüğünde bir deprem senaryosu” kullanıldı ve kentin bu depremden nasıl etkileneceği bölge bölge analiz edildi. 23 Mayıs 2022 tarihinde yaşanacak deprem öngörüsüyle hazırlanan tablolarda depremin afete dönüşmesini tetikleyecek unsurlar şöyle sıralanıyor:
Depremin kent merkezinde gerçekleşme olasılığı, depremin büyüklüğü, sıvılaşma riski fazla olan bölgelerde yoğun yapılaşmanın olması, kaçak yapılaşma, yapı stoğunun eski olması, zemin sorunları. Kritik tesislerin olması. Çevre sorununun ortaya çıkması. İkincil afet olaylarının meydana gelmesi.