İBRAHİM FAİK BAYAV
Yazılı ve görsel basında yazanları ‘yazar’ olarak biliriz. Araştırmacı yazar olarak da ortaya çıkanlar var şimdi. Böyle ad alan yazarların bir araya geldiği internet sitesi bile var.
Ben, ‘araştırmacı yazar’ etiketi almış kimseleri, merak edilen bir konuyu, kaynağına gider araştırır sonra anlaşılır biçimde okuyana sunar diye anlarım.
Araştırmacı etiketli bir arkadaş, İslam’ın bir bütün olduğunu inkar edenlerle karşılaşmış. O kişi için, okuyanlarına, ”Şurası açıkça bilinmelidir” girişini yaparak ”İslamiyet’in birbiriyle tutarsız hareket tarzlarından ibaret karmaşık bir yığın olmadığını” söyleyivermiş.
Araştırma yazısı okuduğunu sanan biri, bu ifade üzerine ”Peki nedir o zaman İslamiyet?” sorusunu mutlaka sorar.
Öyle ya!.. Eğer İslamiyet tutarsız hareket tarzlarından ibaret karmaşık fikir yığını değilse, nedir İslamiyet?
Araştırmacı Arkadaş’ın verdiği bilgiye göre İslamiyet, ”gayet açık-seçik esaslara dayanan düzenli bir sistem” imiş.
Bu ifadeyi okuyanlar, açık-seçik esasların ne gibi bir şeyler olduğunu merak ederler. Lakin, Araştırmacı Arkadaş, konunun derine ineceğini ummadığından, açık-seçik esasların nasıl bir şey olabileceği bilgisini verememiş.
Mazur görmemiz gerekiyor Araştırmacı Arkadaş’ı. Dediği şu: ”İslam ideolojisinin hangi tarafını incelemek istersek isteyelim, her şeyden önce temellere gitmek ve temel prensiplere bakmak zorundayız”. Araştıracak ama önünde oluşmuş zorluk var belli ki. Önce, İslam ideolojisinin esasları incelenmek istenecekmiş. İstenmiyorsa, demek ki inceleme işlemine hacet yok. Sonra?.. Konunun temeline inmek gerecekmiş. Demek, ferdi hareket yetersiz kalacağından grup olmak gerekiyor. Grup oluşturup inilirse temeline, prensiplerine bakmak mümkün olacakmış. İyi ama, Araştırmacı Arkadaş, tam burada ”İslam’ın temel prensipleri gibi teferruatlı davranış kaideleri de hep onun esaslarından çıkarılmış” derse, masal mı anlatıyor, laklak mı ediyor şüphesine düşülmez mi? Bu gibi ifadelerle karşılaşan yabancı kişinin, bu araştırmacıya, ”git len” demesi yadırganamaz.
İslamiyet’in bir bütün olduğunu inkar eden kişi, İslamiyet’ten dem vuran ‘araştırmacı’ kişinin şahsında o temeli çoktan algılamıştır halbuki. Ama yanlış algılamıştır, o ayrı. Birincisi; İslamiyet denmiştir de İslami prensiplerin temeline inilmesine, inildiyse topluma gösterilmesine yürek yetmemiştir. İkincisi; İslamiyet’ten konuşanlarda ezbercilik tefekküre baskın gelmiştir.
Geçtiğimiz günlerde, 25 yaşındaki bir erkeğin 7 yaşındaki kız çocuğuyla nikah yapabileceğini bir hocadan duyduk. Ülke çalkalandı. İslamiyet’in düzenli sistem olduğunu söyleyenlerden açıklama çıkmadı. Küfüv denen bir ilke var arkadaş, edepsizlik edilmesin, denmedi. Bir zaman önce de Yemen’de 40 yaşındaki bir adamın 7 yaşındaki kız çocuğuyla -oranın müftüsünün onayıyla- nikahlandığı haberi gelmişti. Tepkiye benzer sesler duyulmadı.
Yedi yaşındaki kız çocuğuyla evlenmenin sübyancılık pisliği olduğunu İslam’ın bir bütün olduğunu inkar eden kişiler biliyorlar. İslam’ın bir bütün olduğu iddiasında bulunanlar neden bilmiyorlar?
Araştırmacı yazar arkadaşlar, araştırıversinler bi zahmet.