İngiliz biyoloji bilgini Darwin’in kurduğu teoriye verilen ad. Darwin’e göre canlılar yaşadıkları ortama uymak için mücadele etmek zorundadırlar. Bu bir hayat mücadelesi ortamın fizik şartlarıyla ve canlılarıyla olur. Bu savaşta kazananlar hayatta kalır, kaybedenler ölür. Canlıların bu şekilde çözülmeleri de “tabiî seleksiyon”u (tabiî ayıklanma) meydana getirir.
Darwin bu düşüncesini sun’i ayıklanma ile açıklamıştır. Sun’î ayıklanma da insanlar, bitki ve hayvanların ortam şartlarıma en uygun karakterlerini taşıyanlardan çok, en iyi ürün verenlerini ayırmaktadırlar. Tabiî seleksiyonda ise bu ayırma, hayat mücadelesi tarafından yapılmaktadır. Bunun sonucu olarakta, ortama uymayanlar, hayat mücadelesinden yenilgi ile çıkmaktadırlar.
Herhangi bir canlıyı, hayat mücadelesinde, öbürlerine üstün çıkaran karakter de,değişkenlik (varyabilite) ile açıklanmaktadır.
Belirli bir ırkın bütün fertleri bir birinin aynı olmaz ve bunlar arasında renk, şekil, boy, ağırlık v.s. bakımlarından az çok farklar bulunur. Darwine göre bu fark, tesadüfen ortaya çıktıktan sonra dölden döle geçerek gittikçe kuvvetlenmekte ve günün birinde, eskisinden çok farklı yeni bir türün meydana gelmesini sağlamaktadır.
Darwin’e göre, zürafanın boynunun uzaması, ortama uymak zorunda kalmasından değil, boynu tesadüfen uzun olanların, öbür zürafalardan daha kolay besin bulabilme imtiyazını kazanmalarındandır. Böylece, uzun boyunlu zürafalar,hayat savaşında üstün çıkarak hayatlarını devam ettirebilmişlerdir.
Bu arada köstebeğin ve çeşitli mağara hayvanlarının kör oluşları, gözlerini kullanmaları için bir sebep olmamasından değil, gözleri kör olanların, toprak altında ve mağaralarda daha iyi yaşama imkânını bulabilmeleri, ortama daha iyi uyabilmelerinden ileri gelmektedir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.