Ram Nedir ? Rom Nedir ? Ram Ve Rom Çeşitleri Nelerdir ?

Ram Nedir ? Rom Nedir ? Ram Ve Rom Çeşitleri Nelerdir ?

ABONE OL
Kasım 16, 2024 15:43
Ram Nedir ? Rom Nedir ? Ram Ve Rom Çeşitleri Nelerdir ?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Günümüzde iki çeşit bellek türü bulunmaktadır. Bunlardan birincisi ROM ( Read Only Memory ). Temel olarak sadece okunabilen bir bellek türü olan ROM, üzerindeki bilgiler kalıcıdır, ve genelde çok gerekli olan bilgiler saklanır. RAM ise daha alışık olduğumuz bir kavram. RAM ( Random Access Memory ), üzerindeki bilgiler istenilen zaman okunabilir veya istenildiğinde yazılabilirdir. Bilgiler kalıcı değildir. Bilgisayarlar bilgilerin geçici olarak tutulması için RAM’i kullanır. Üzerindeki bilgiler saniyede birçok kez yazılabilir ve okunabilir. Bilgisayardan elektriği kestiğiniz zaman üzerindeki bilgiler silinir.

Günümüzde bilgisayarlarımız bu iki çeşit bellek türünü de kullanmaktadır. İkisinin de farklı kullanım alanları vardır.

1. ROM ( Read Only Memory )

İki bellek türünden birisi olan ROM, RAM’in aksine üzerindeki bilgiler kalıcıdır. Bilgisayarınızı kapatsanız bile üzerindeki bilgiler gitmeyecektir. BIOS gibi bilgisayarınız için önemli bilgilerin tutulduğu bir yapıda, ROM kullanılır. BIOS üzerinde kullanılan bilgiler oldukça önemli olduğundan, ROM , habersiz olarak yapılan kopyalama ya da silme işlemlerinin önüne geçmiş oluyor. Günümüzde ROM’un birkaç versiyonu vardır. Bu versiyonlar gerekli alanlarda, özelliklerine uygun bir şekilde kullanılıyor.

A) ROM : Standart ROM üzerindeki bilgiler hiç bir yol ile değiştirilemez veya silinemez. ROM birimine bilgi kalıcı olarak yerleştirilmiştir ve içerik kesinlikle değiştirilemez.

B) PROM ( Programlanabilir ROM ) : Bu ROM çeşidi sizlere saklama alanına bilgileri sadece bir kez yazmanıza izin verecektir. Bu yazmadan sonra bu bilgiler kalıcıdır. Bunu günümüzde Cd-R’a *benzetebiliriz.* Cd-R’a bir kez bilgileri yazdıktan sonra bu bilgiler kalıcıdır ve bir daha değiştirilemez yada silinemez.

C) EPROM ( Erasable programmable ROM ) : Eğer ROM üzerinde kullanılan bilginin, silinip tekrar yazılması gerektiği durumlarda EPROM kullanılabilir. Bu çeşit ROM’lar ultraviyole ışığıyla silinebiliyor. Bu sayede ROM’a yazılabilme özelliği tekrar sağlanıyor.

D) EEPROM ( Electrically Erasable Programmable ROM ) : Su anda bilgisayarınızın BIOS’unuzun kullandığı ROM tipi EEPROM’dur. EPROM’a benzer olarak EEPROM’da silinebilir ve yazılabilir. Adi üzerinde, silme isini elektriksel olarak yapabiliyorsunuz. Yani ultraviyole ışığını kullanarak bilgileri silmek kadar zor değil. BIOS’lar EEPROM kullanırlar, bu sayede anakart üreticileri güncelleşmiş BIOS’larını yazabiliyorlar.Bütün ROM çeşitlerinin sadece okunabilir olmadığını görüyoruz. Bunun sebebi ise gayet açık : Zamanla, ROM içerisindeki bilgiler güncelleştirilme ihtiyacı duyduğunda, güvenli yollar ile hiç bir sorun olmadığını görüyoruz. Anakartınızın yeni standartlara açık olmasını ve bunları desteklemesi için arada bir güncellenmesi gerekebiliyor.

1. RAM ( Random Access Memory )
İkinci bellek türümüzü ise, ismine daha yatkın olduğunuz RAM. RAM’deki bilgiler daha az kalıcıdır. Yani, bilgisayarınızda o anda çalışan bir programların, gerekli bilgileri RAM’de saklayarak daha sonra gerektiğinde kullanım için alınan alana denir. Diğer bir değişle bir geçici bellek görevindedir. Bilgiler gerektiğinde kullanılır. Gerekmediği zaman silinir. RAM üzerindeki bilgiler kısa ömürlüdür. Bilgisayarınızı kapattığınızda bilgiler siliniyor. Bilgilerimizi uzun ömürlü olarak saklamak istiyorsak, manyetik alana kayıt yapan Harddiskleri kullanıyoruz.
Bir program çalıştırdığınız zaman, bu programın bir kısmi RAM’e yüklenir. RAM’e yüklenen programa siz bir değişiklik yapsanız bile bunu kaydetmedikçe o bilgi bilgisayarınızdan elektriği kestiğinizde yok olacaktır. Söyle düşünün : elime işlemcinizi açtınız ve 2-3 sayfa yazı yazdınız. Bu yazılan yazılar harddiske kayıt edilene kadar RAM’de saklanır. Dolayısı ile 2-3 sayfa bir döküman yazıpta bunu kayıt etmezseniz, ani bir elektrik gitmesinde yazdıklarınız boşa gidecektir.

RAM Nasıl Çalışır?

DRAM üzerindeki her modül üzerinde verileri kısa süreli olarak tutan kapasitörler bulunmaktadır. Bu veri RAM’in tutabileceği bir bitlik 1 ve 0 değerleridir. Eğer kapasitörler yarımdan fazla şekilde şarj edilmişse 1, yarim veya daha az birşekilde şarj edilirse 0 değerini alır. Kapasitörler kuskusuz üzerindeki şarjı çok çabuk kaybederler. Dolayısı ile bu şarj kaybından sonra bilgi kaybı olur. Bundan dolayı DRAM’ler de yenileyici devre dediğimiz yapılardan bulunur.
SRAM ‘de ise her modülün yapısında ise 2-4 transistör bulunur ve bir bitlik 0 ve 1 değerlerini tutar.
RAM bilgi verdiği zaman bu verme isini bit’ler halinde yapar. Bit sadece 0 ve 1 değerlerinde oluşur. 0 ve 1 değerlerini birleşmesinde Binary Code dediğimiz yapı oluşur. RAM bu bilgileri alır ve tıpkı ızgaraya benzer şekilde olan sütun ve dizelerin içerisinde taşır. Bu sütun ve dizeler milyonlarca küçük bellek hücresinden oluşmuştur.
İşlemci bir ilgi işlediği zaman, bu bilgiye daha sonra kolayca erişmek için onu RAM’e saklar. Bu is yapılacağı zaman işlemci – Sistem veri yolu – Ram modülüne giden yolu izleyen “yazma” sinyalini gönderir. RAM bu bilgiyi belli bir adres’te saklar. Bu adres ileride gelecek olan bilgi istemleri için gereklidir.

A) SRAM ( Static RAM ) : Statik RAM çok pahalı, çok hızlı bir RAM çeşididir. Günümüzde işlemcilerin Tampon Belleği Statik Ram’dir. Örneğin Coppermine işlemcilerde Statik RAM olan 256Kb Full-Speed L2 Cache bulunur. SRAM, DRAM’e göre çok daha pahalıdır ve işlemcilerde az miktarda kullanılmasının sebebi budur. İşlemci içine adapte edilmiş olan Level 1 Cache SRAM’dir. Level 2 Cache ise yine işlemci içinde yada Slot1 işlemciler gibi yanında olabilir. Bilgisayar bir istekte bulunduğu zaman, ilk olarak Level 1 Cache’e bakılır. Eğer istenen komut orda ise işlemci çok hızlı bir şekilde bilgiyi SRAM’den alır ve Level2 Cache’e bakmak için zaman harcamaz. Level 1 ve Level 2 SRAM CAche’ler işlemcinizi hızını etkileyen en büyük faktördür.

B) DRAM ( Dynamic RAM ) Dinamik RAM çok daha alışık olduğumuz bir kavram. DRAM günümüzde sisteminizin ana belleğini oluşturmak için kullanılan çeşididir. DRAM, SRAM’dan çok daha yavaştır ve daha ucuzdur. RAM üzerindeki bilgiler, genel bütünlüğü sağlaması açısından sürekli yenilenmelidir. Akis takdirde bilgiler kaybolur. DRAM üzerindeki bilgiler uyarılma süreci içerisinde 1 veya 0 olarak okunur. Eğer DRAM sürekli uyarılmazsa bu bilgiler kaybolur. Bunu engellemek amacıyla yenileme devreleri veri bütünlüğünün sağlanması için bu isi yapıyor.
Bir bilgisayarın özelliklerinde, ne kadar belleğe sahip olduğunu görürsünüz. Su anda günümüzde yeni bir optimum bilgisayar için önerilen DRAM miktarı 128 MB’dir ( MegaByte ). Daha düşük bazlı sistemlerde ise bu miktar 64 ve 32MB gibi rakamlara düşüyor. Eğer bir bilgisayar almayı planlıyorsanız ve günümüzün standart program ve oyunlarını çalıştırmak istiyorsanız 128 MB bellek tercihinizi olmalıdır.Daha fazla RAM, aynı anda çalışma bir çok programın daha hızlı çalışması demektir. Günümüzde Multi-Tasking özelliğine sahip işletim sistemleri kullanılıyor. Yani; bir yandan internette gezerken diğer yandan yazı yazıp, müzik dinleyebiliyorsunuz. Ayni anda çalıştırdığınız program ne kadar fazla ise o kadar fazla bellek sizi rahatlatacak demektir. Daha fazla RAM daha rahat çalışma ortamı. Günümüzün standart DRAM tipi 168pin yapıya sahip Dual Inline Memory Modülleridir.
Siyah çipler bellek modülleridir. Altındaki yeşil tabaka ise PCB ( Printed Circuit Board = Baskılı Devre ). PCB üzerine bildiğiniz gibi RAM modülleri yerleştiriliyor. PCB’nin her iki tarafında da RAM modülleri bulunabiliyor. Eğer her iki tarafta da bellek modülleri bulunuyorsa Double Sided ( Çift Taraflı ), tek tarafta bellek modülleri kullanılıyorsa Single Sided ( Tek Taraflı ) RAM diyoruz.

1. DRAM – Çeşitleri Nelerdir?

DRAM gayet basit bir şekilde çalışır. Günümüzde değişik standartlarda bulunmaktadırlar. Bu farklı DRAM tiplerinin özellikleri, yani ; hızı, erişim süresi ve çalıştırma prosedürü gibi özellikleri farklılık gösterir. Günümüzün en popüler RAM teknolojisi kuskusuz SD-RAM’dir. diğer RAM çeşitlerinde DDR SDRAM ve RDRAM ileride standart olmak için su anda gelişmeler sarf ediyorlar. geçtiğimizi birkaç yıldan beri popülerliğini koruyan SD-RAM tahminimce önümüzdeki yıla kadar popülerliğini korumaya devam edecek.

A) SDRAM ( Senkronize DRAM ) : Günümüzün en çok kullanılan DRAM tipidir. Adından da anlaşılacağı üzere senkronize, yani sistem veri yolu hızı ile ayni hızda çalışan demektir. PC100 v Pc133 terimlerini mutlaka duymuşsunuzdur. bu isimler belli standartlara ve özelliklere göre adlandırılıyor. 100ve 133 sistem veri yolu hızını gösterir. Günümüzün standardı 100 Mhz’dir, fakat 133Mhz’e doğru kayış vardır. SDRAM modülleri erişim süresi, CAS oranı ve paketlemesine göre adlandırlır ( PC100 ve PC133 olarak ). PC100 ve PC133 RAM’ler 100 Mhz veya 133 Mhz’de sorunsuz olarak çalıştırılabilmesi için geliştirilmiştir.Eğer bellek 100 Mhz veri yolu hızında çalıştığında, teorik olarak 800MBps bant genişliği sunması gereklidir.Eğer veri yolu hızı 133 Mhz’e çıkarsa bant genişliği ise 1100 MBps’e çıkıyor. Bellek modüllerinin erişim süresi nanosaniye cinsinden verilir. RAM için belirtilen nanosaniye miktarı bir saat vurusu için gereken zaman miktarının minimum ölçüsüdür. Çoğu Pc100 SDRAM 8 nanosaniyelik erişim süresine sahiptirler ve bu teorik olarak max. 125 Mhz sistem veri yolu hızına dayanabileceği anlamına gelir. Pc100 standardı ilk çıktığında çoğu RAM üreticisi 10 ns lik SDRAM’leri PC100 olarak satmaya çalıştılar. Evet doğru, 10ns’lik bir RAM max. 100 Mhz’e çıkabilir ama sınırda her zaman sorunlar yaşanabilir. Bundan dolayı standart bir PC100 SDRAM 8 ns olmalıdır. Benzer bir şekilde PC133 standardındaki RAM’lerin 133 Mhz’lik sistem veri yolu hızını kullanabilmesi için min. 7,5 nanosaniye erişim süresine sahip olmalıdır. Buradan anlayacağınız üzere, daha düşük erişim zamanı daha yüksek hız anlamına geliyor. Bir bellekteki adrese ulaşmak için, o adresin sütun ve dize numaralarını bilmek gerekir. CAS ( Column Adress Strobe ) ve RAS ( Row Adress Strobe ) değerleri ise, belirtilen sütun ve dizelere ulaşmak için gereken saat vuruş miktarını gösterir. RAS to CAS delay ise, dize – sütun arası erişiminde ne kadar gecikme olduğunu ifade eder. Su anda bir çok SDRAM’lerde Cas değeri 3, RAS değeri 2, RAS to CAS delay değeri de 2’dir. Çok iyi belleklerde ise CAS değeri 2’dir. Bu ifadeler bellek üzerinde 3-2-2 ya da 2-2-2 seklinde yazılır. Buradan çıkaracağımız sonuç ise, bu değerler ne kadar küçük olursa o kadar iyi.

DDR SDRAM ( Double Data Rate SDRAM ) : DDR SDRAM teknolojisi gelecek vaat eden bir bellek teknolojisidir. Teorik olarak DDR SDRAM bellekler SDRAM belleğin sunduğu bant genişliğinin iki katini sunuyor. Adından da anlaşılacağı üzere yine senkronize yani sistem veri yolu hızı ile ayni hızda çalışmaktadır. Bant genişliğini iki katına çıkaran özellik ise Saat vuruşlarının yükselen ve alçalan noktalarından bilgi okuyabilme yeteneğinin olmasıdır. SDRAM’da ise bilgi alma yönü saat vuruşlarının yükselen noktalarındandır. Buradan yola çıkarak teorik olarak 133 Mhz hıza sahip olan DDR bellek 266 Mhz hıza sahip olan SD bellek ile ayni performansı verecektir. SDRAM bölümünde bahsettiğimiz gibi PC133 SDRAM 1,1GBps bant genişliği sunuyor. Tahmin edeceğiniz üzere ayni özellikteki DDR SDRAM bant genişliğini 2,1 GBps ‘a çıkarıyorki hemen hemen iki katı değerinde. Buradan yola çıkarak 200 Mhz’de çalışan bir DDR SDRAM’in 3,2GBps’lik bir genel sistem bant genişliği sunacağı açık. SDRAM’e benzer olarak DDR SDRAM’de yapısı için DIMM modüllerini kullanır. DIMM’in yapısı gereği, geniş veri çıkısı ve hızı sunan 64 bit’lik veri bağlantısı kullanılır. Buna rağmen DDR SDRAM’ler günümüzdeki SDRAM kontrolcüleri ile uyumlu değildir. DDR SDRAM’leri kullanabilmek için çipset ve anakart üreticilerinin DDR SDRAM için uyumlu aygıtlarını üretmeleri gerekmektedir. Örneğin AMD, Athlon tabanlı sistemler için DDR bellek desteği olan AMD-760 çipsetinin tanıtımını yaptı ve bir çok üretici DDR SDRAM modülünü üreteceklerini açıkladı. VIA ise gelecekte, Intel işlemciler için DDR SDRAM ‘leri destekleyen Önümüzdeki aylarda ( Tahmini olarak 2000’nin 4. çeyreğinde ) sistem üreticilerin genel sistem belleklerinde DDR SDRAM kullanmalarını tahmin ediyoruz. Günümüzde DDR SDRAM modülleri taşıyan aygıt olarak GeForce 256 ekran kartı gösterilebilir. Geforce 256 ekran kartının iki farklı çeşidi bulunmakta. DDR SDRAM modeli SDRAM/SGRAM modeli olanına duruma göre %25-30 arasında bir performans farkı yaratıyor.
SDR SDRAM zamanından bellekleri çalışma hızına göre adlandırıyordu. 100 MHz’de çalışan bellek için PC100
standardında SDRAM, 133 MHz’de çalışan bellek için PC133 standardında SDRAM ifadelerini kullanırdık. Yani belli bir standart vardı. Ne demek istediğimiz hemen anlaşılıyordu.
DDR SDRAM hayatımıza girince, kavramlar da biraz değişti tabii. İlk basta bu bellekleri hızlarına göre adlandıralım dediler. Daha sonra, sundukları bant genişliklerine göre adlandıralım dediler. Herkes farklı terim kullanmaya başladı. Ortalık “Kel Ali’nin Bağı”na döndü ve çoğu kişi bu kavramları karıştırdı. DDR SDRAM için kullanılan farklı terimler ortaya çıktı. Bazı terimler ayni şeyi ifade etmelerine rağmen, bazı okuyucularımız bunları farklı şeyler sandılar.
DDR SDRAM ile ilgili terimlerden bahsetmeden önce, DDR ifadesini burada açmak gerekiyor.
DDR kelimesi (Double Data Rated) Çift Veri Pompalı anlamına geliyor. DDR kelimesinin kullanılma sebebi su: eğer bir komponent tek saat çevriminde 2 veri isleyebiliyorsa, bu DDR’dir. Normalde, tek saat çeviriminde tek veri islenir. Dolayısı ile buradaki hız efektif olarak iki katına çıkmış gibi gözüküyor. Yani, 100 MHz, 200 MHz’mis gibi oluyor. Örneğin, 7,5ns erişim süresi olan bir SDRAM modülün resmi çalışma hızı 133 MHz’dir. Buna DDR teknolojisini entegre ederseniz, bu hız iki katına çıkar (Çift Veri Pompalı) ve elde ettiğiniz performans 266 MHz’miş gibi olur. DDR SDRAM’larda da durum aynen böyledir. Modüllerin çalışma frekansı 133 MHz’dir fakat DDR olduğu için son hız 266 MHz olur.DDR SDRAM’larin hızını ifade ederken son hızı kullanmak doğru olanıdır. Örneğin, “Bendeki DDR SDRAM 266 MHz’lik” demek doğru. Hızı ifade ederken söyle bir kullanımda olabilir: “266 MHz (133 MHz DDR).” Burada anlatılmak istenen, bu komponent aslında 133 MHz ama DDR olduğu için 266 MHz’de çalışıyor.AMD’nin güncel işlemcilerinde kullanılan EV6 veri yoluna benzer şekilde DDR teknolojisi adapte edilmiş. Biz her ne kadar BIOS’dan FSB hızını 133 MHz veya 166 MHz diye ayarlasak da, EV6 veri yolu sayesinden efektif hız 266 veya 333 MHz oluyor. Örneğin, AMD Duron1000 işlemcinin FSB hızını lanse ederken, 200MHz (100 MHz DDR) demek doğru olanıdır. Fakat BIOS’dan işlem yaparken temel hız dikkate alınıyor. Örneğin, Duron 1000 MHz’in FSB ve çarpan değerleri “200MHz X 5” değil; “100MHz X 10”’dur. Bu biraz detay oldu ama bilinmesinde fayda var.Bir örnek daha verelim. Günümüzdeki ekran kartları artık DDR SDRAM kullanıyor. Bu ekran kartlarının hızlarını söylerken son hızı söylemeliyiz. Örneğin, 500 MHz (250 MHz DDR) gibi. Parantez içerisindeki ifadeyi ben bilgi olması açısından veriyorum. Biz incelemelerimizde direkt son hızı veriyoruz örneğin. Pentium4 işlemcilerde ise olay biraz daha “geliştirilmiş” ve bu işlemcilerde QDR (Quad Data Rated = Dört Veri Pompalı) sistem kullanılıyor. P4 işlemciler için 400 MHz veya 533 MHz FSB’si var denir. Ama gerçek FSB aslında bu verilen rakamları 1/4’ü kadardır. FSB ve çarpan parametreleri tıpkı AMD işlemcilerde olduğu gibidir: P4 2000 işlemcinin değerleri “400 MHz X 5” değil; “100 MHz X 20”’dir.
Konu biraz dağılmış gibi oldu ama bunlar bilinmesi gereken şeyler. Gerek donanım sitelerinde, gerekse firmalar ürün satarken bu konuda önemli gözükmeyen ama gerçekten önemli olan bu hataları yapabiliyor.
Simdi gelelim DDR SDRAM’lerin isimlendirmesine. DDR SDRAM’lar su anda iki farklı şekilde isimlendiriliyor. Hızına göre ve sunduğu bant genişliğine göre. DDR SDRAM ilk geliştirildiğinde bant genişliğine göre ifade edilmeli dendi ama herkes bildiğini okuyunca iki farklı isimlendirme oluştu. Hiza göre isimlendirilenlerden bahsedelim ilk. Örneğin, DDR266. Veya DDR333. 266 ve 333 gibi ifadeler, bu DDR SDRAM’lerin maksimum, sırasıyla, 266 ve 333 MHz’de çalışmak için üretildiğini belirtir. Hiza göre isimlendirme, hatırlama ve kullanma açısından daha kolay. Ve genelde hiza göre isimlendirme kullanılıyor.
Diğer taraftan ise, bant genişliğine göre adlandırılıyor DDR SDRAM’lar. Örneğin, 266 MHz’de çalışan bir DDR SDRAM’in, bir diğer değişle DDR266’nin, sunduğu maksimum bant genişliği 2100 MB/sn’dir. Ya da, 333 MHz’de çalışan bir DDR SDRAM’in, bir diğer değişle DDR333’ün, sunduğu maksimum bant genişliği 2700 MB/sn’dir. Bazı yerlerde bu bant genişliğine göre ifade ediliyor DDR SDRAM’lar. Örneğin, PC2700 DDR SDRAM veya PC2100 DDR SDRAM seklinde. Burada bilinmesi gereken şey su: PC2100 DDR SDRAM, DDR266 ile; PC2700 DDR SDRAM, DDR333 ile ayni şeyi ifade ediyor. Yani ara sıra soruyorsunuz, “DDR333 nedir? PC2700 DDR SDRAM’in bundan farkı nedir?” diye. İste size cevabi.
Sanıyorum DDR SDRAM’lerin standartlarının isimlendirme konusunu kapatabiliriz. Simdi de, anakartların özelliklerinde sık sık gördüğümüz Registered DRAM, Bank gibi ifadelerin ne olduğuna bakalım.
Bank: Her yonga setinin desteklediği maksimum bank sayısı vardır. Bu bank sayısının üstüne çıkılamaz. Peki bank sayısı nedir? Bildiğiniz gibi, bellekler çift taraflı veya tek taraflı oluyor. Belleğin her iki tarafında modül varsa, çift taraflı; sadece tek tarafında varsa, tek taraflı bellek diyoruz. Çift taraflı bellek kullanırsanız, bunlar 2 bank işgal eder. Mesela, 4 DIMM slotu olan bir anakartın spesifikasyonlarından maksimum 6 bank destekler gibi bir ifade var ise, DIMM slotlarının hepsine çift taraflı bellek takamayacağınızı anlamalısınız. Çünkü her çift taraflı bellek 2 bank işgal ederse ve toplam DIMM spotunun 4 olduğunu düşünürseniz, 4X2=8 bank eder ve son slota takılan bellek tanınmaz. Maksimum bellek miktarından bahsetmişken bir hatırlatma yapalım: Maksimum bellek miktarını bank olayı belirlemez.
Bir diğer çok rastlanılan ifade de, Registered bellek kavramı. Klasik belleklerden farkı nedir? diye soruyorsunuz. Anakart spesifikasyonlarına dikkat ederseniz, Registered Bellek kullanırsanız, takılabilecek maksimum bellek miktarının arttığını göreceksiniz. Yüksek kapasitelerde bellek modülü kullandığınızda, bu belleklerdeki bilgileri tazelemek sorun olmaya baslar. Sorun çıkar. Registered bellekler üzerinde bulunan bir yonga tazeleme isini üstlenerek yüksek kapasitelerde bile sorun çıkmamasını sağlıyor.
Yazımızın baslarında 166-200 Mhz’lik SDRAM’lerin üretiminin çok zor olduğu ve fiyatının çok yüksek olacağını belirtmiştik. Peki, SDRAM teknolojisi üzerine dayalı, üst seviyede performans sunan, büyük yatırımlar gerektirmeyen, destekçisinin çok olacağı bir bellek teknolojisi arıyorsanız, alin size DDR SDRAM. DDR olayını açıklamıştık.
166-200 Mhz’lik SDRAM üretmek yerine çok daha basit bir çözüm vardı. Geleneksel SDRAM’ler ile ayni hızda çalışan ama her saat vurusunun hem yükselen hem de alçalan taraflarından veri alabilen “geliştirilmiş” SDRAM’ler. Dolayısı ile 133 Mhz’de çalışan bir DDR SDRAM bellek bize efektif olarak 266 MHz hız sunuyor ve bu hızda bize sunulan belek bant genişliği ise saniyede 2.128 MB. Bu rakam “günümüzün” modern PC’leri için ideal bir rakam.Fiyat olarak geleneksel 133 Mhz’lik SDRAM’den pek farkı olmayacak. Kullanılan teknoloji hemen hemen aynı, kullanılan ekipman da hemen hemen aynı ( güç gereksinimi hemen hemen aynı seviyede, kullanılan entegrelerin boyutu ise geleneksel SDRAM’den biraz daha fazla ).
Piyasaya baktığımızda DDR çiplerinin yeni olmadığını ve Grafik pazarında kullandığını görmek kolay. Grafik kartı üreticileri bu konuda biraz özgür gibiler : İstedikleri bellek türünü kullanabiliyorlar. Bellek bant genişliği Grafik kartları için yüksek çözünürlük ve 32 bit renk derinliğinde hep bir darboğaz olmuştur. Zaten Nvidia’nin Geforce256’nin ikinci sürümünde ve Geforce2 GTS gibi hat safhada süratli olan Grafik kartlarında, Ati Radeon gibi Geforce2 GTS’ye rakip olacak bir grafik işlemcisi DDR SDRAM/SGRAM bellekler ile beslendiğini düşünürsek, bunun farkına varmak zor olmaz. İlk Grup DDR Grafik kartlarında 150 ve 166 Mhz’lik bellekler bulunuyordu. ( efektif olarak 300 ve 333 Mhz oluyor )Yeni çıkacak yeni nesil grafik işlemcilerinde 183 MHz’lik bellekler, ve 2001‘de de 200 MHz’lik DDR bellekler kullanılacak ( 400 Mhz efektif hız ve sunacağı bellek bant genişliği ise 6,4 GB/sn. İyi rakam ).
Grafik kartı dünyasında DDR’in Rambus’a göre ezici bir üstünlüğü var. Daha fazla bant genişliğine ihtiyaç duyulduğunda, Dual Channel RDRAM daha iyi bir çözümmüş gibi gözükebiliyor fakat, 128bit’lik DDR SDRAM, Dual Channel RDRAM’den daha iyi bir seçenek haline geliyor.DDR SDRAM için ilginç bir durum var: Su anda kimse DDR SDRAM’a ihtiyaç duymuyor. Çünkü DDR SDRAM, desteklenen bir çipset gerekiyor. Bu sene baslarında VIA’nin DDR SDRAM’i destekleyen çipsetini çıkarması bekleniyordu. Fakat olmadı. Via’da olan gelişmelere göre, DDR SDRAM’i destekleyen ilk çipset olan VIA Apollo Pro266 çipseti 2000 yılının 3. çeyreğinin sonlarında son kullanıcıya ulaştırılabilecek gibi.
Bu yılın 3. ve 4. çeyreğinde Athlon DDR çipsetinin çıkması planlanıyor : KX266. Ama AMD’ye göre herselin yolunda yürümesi için ilk etapta DDR destekli kendi çipseti olan AMD760 çipsetini çıkartacak gibi. Ve bu çipset ile yeni EV6 sistem veri yolu hızı desteklenecek gibi – 133 Mhz ( 266 Mhz )ve tabii ki ATA/100, AGP4X gibi özelliklerde desteklenecek. AMD760 çipsetinin çıkardıktan sonra, çift işlemciyi destekleyecek olan ve diğer özellikleri AMD760 çipseti ile ayni olan AMD770 çipsetini çıkartacak.
Çift işlemciden laf açılmışken DDR SDRAM’in çok önemli bir avantajında bahsetmeden geçmek olmaz. ServerWorks, NEC, IBM, VIA, Micron, Ali, AMD, Transmeta, Infenion, ATI, Nvidia, Samsung, Hyundai MicroElectrics, AMI2 ve Mitsubishi. Bütün bu firmalar DDR SDRAM’i destekliyor. Rambus ve Intel hariç herkes DDR SDRAM’i desteklemek için bir bayrak altında toplanmışlardı. Ve halen desteklemekteler. NEC, IBM, ServerWorks gibi firmalar Server alanında DDR SDRAM bellekleri kullanırken, masaüstü sistemlerinde ise AMD gibi büyük bir işlemci üreticisinden destek alacak. Burada en önemli faktör VIA’nin. Sebebi ise aslında oldukça basit : Su an için DDR SDRAM için sorun olan tek şey, geliştirilmemiş bir çipset. Eğer DDR SDRAM’in piyasada iyi bir yer edinmesi isteniyorsa bu çoğunlukla VIA’nin çabası sonucunda olacak gibi. ServerWorks, IBM gibi firmalar, kendi Server’lari için kendi çipsetlerini geliştirdiklerinden o alanda pek sorun yok gibi. Özellikle ServerWorks, bu hamle ile DDR SDRAM’i, Server alanında Rambus’dan bir adım öne geçirebilir.
Gerekli çipsetlerin geliştirilmesinde sonraki asama kolay. Çipsetler geliştirildikten 3-4 ay içerisinde uyumlu anakartlar piyasaya ulaşacaktır. Dolayısı DDR SDRAM’i destekleyen anakartların 2000 yılının son çeyreğinde piyasaya ulaşabileceğini tahmin etmek zor değil.
RDRAM’in özelliklerini anlatırken dikkat ederseniz, Paralel aygıtların özelliği olarak, eğer bant genişliği arttırılmak isteniyorsa, pin sayısının artması gerektiği hakkında bilgiler vermiştik. DDR SDRAM, SDRAM temeli üzerine kurulu bir teknoloji. SDRAM ise Paralel aygıt gibi çalışma mantığına sahip. Yani ayni anda birden fazla bit gönderebilir veya alabilir. Eğer Paralel bir aygıtın bant genişliği arttırılmak isteniyorsa, pin sayısı arttırılmalı. Buna günlük hayatımızdan nasıl örnek veririz diye sorarsanız, UDMA/33’den UDMA/66’ya geçişi gösterebilirim. UDMA/66 kablosu ile UDMA/33 kablosu ile arasında bildiğiniz üzere bir fark var. İkisi de 40 kanallı. Ama UDMA/66 80 damarlı.UDMA/33 ise 40 damarlı. Bakiniz, bant genişliğini arttırdık ama bir yandan da gereken damar sayısını arttırdık. İşte paralel aygıtların mantığı. DDR SDRAM’de de ayni olay geçerli. Bellek modüllerinin hızları dikkat ettiyseniz ayni ama DDR SDRAM’in sunduğu veri bant genişliği, SDRAM’den daha fazla. 100 Mhz’de çalışan geleneksel SDRAM 800 MB bellek bant genişliği sunarken, yine 100 Mhz’de çalışan DDR-SDRAM’in her saat vurusunun hem yükselen hem de alçalan tarafından veri okuyabilmesi sonucunda sunduğu bellek bant genişliği ise 1600 MB/sn. Bellek Bant genişliğini arttırdık. Dolayısı ile DDR SDRAM’lerin pin yani ayaklık sayısı 168’den 184’e çıkarılmış. Bu demek oluyor ki geriye doğru bir uyumluluk söz konusu değil.

C) DRDRAM ( Direct Rambus DRAM ) : INTEL’in yardımı ile hayata geçirilmiş olan bu bellek teknolojisi piyasaya ilk çıktığında ( Çıkalı çok olmalı ) çok uçuk fiyatlarla satılıyordu. Halen de öyle. ayni miktardaki SDRAM den kat kat daha pahalı. Yapılan testlerde RDRAM performansını SDRAM’e göre pek artısının olmaması, geleceğin bellek teknolojisinin DDR SDRAM olmasını kolaylaştırıyor. Kuskusuz bunu en önemli etmeni basarili SDRAM bellek teknolojisi. Intel RAMBUS teknolojisinin yaratıcısından. Medyada ne kadar olumsuz haber söylensede INTEL gelişme işlemci teknolojisi ile birlikte RDRAM kullanılmasını istiyor. RDRAM ilk olarak Intel’in gelişmiş!?! i820 çipseti ile kullanılabilecekti. Fakat i280’nin çalışma sorunları ve bunun sütüne korkunç fiyatı ile birlikte üreticileri i820 çipsetinin genelde SDRAM li versiyonunu çıkarmaya başladılar. Bu sorunlara rağmen büyük sistem üreticileri , tıpkı DELL gibi yüksek fiyatlı sistemlerinde intel’in yeni çipsetini ve RDRAM kullanmaya başladı.Bunlardan sonra RDRAM’in neden hayatta olduğunu sorabilirsiniz. Sebebi ise yenilikçi bellek teknolojisi taşımasıdır. 16 bit geniş bir veri yolu hızı sunan Direct Rambus Kanalı bellek hızının 400 Mhz’e kadar çıkmasına olanak tanıyor. DDR SDRAM gibi çift taralı okuma yapabileceğinden bu hız 800 Mhz’e eşit oluyor. Biraz önce DIMM modüllerini kullanan SDRAM ve DDR SDRAM’in 64 bit veri yolu bağlantısı kullandığından bahsetmiştik. Fakat RDRAM 16 bitlik bir veri yolu üzerinde çalışıyor. Veri yolu genişliğinin daha dar olması nasıl olurda daha fazla bant genişliğine izin verir? Bunun cevabi Rambus’un çalıştığı hızda saklı. Zira daha dar veri yolu genişliği daha fazla hiza imkan tanıyor. Teorik olarak RAMBUS 1,6GBps değerinde bir bant genişliği sunabiliyor. Anlayacağınız üzere RDRAM DIMM modüllerini kullanmıyor. DIMM modülleri yerine RIMM ( Rambus inline memory module ) kullanıyor. Boyutları hemen hemen DIMM ile aynidir ve üretim maliyeti de aynıdır. Bir takım nedenlerden dolayı (fiyat, fiyat/performans, desteğin tam olmaması gibi) ülkemizde, hatta tüm dünyada, RDRAM çok fazla tercih edilmiyor. Ama biz yine de bir kaç önemli noktayı belirtelim.
RDRAM’lar basında beri hızlarına göre isimlendiriliyor. Halen de öyle. Fakat bazen sunulan bant genişliğine göre isimlendirme yapılıyor. Fakat buradaki durum DDR SDRAM bölümünde anlattığımızdan farklı. Burada, 16-bit, 32-bit gibi birazdan değineceğimiz ufak ayrıntılar giriyor isin içine.
Günümüzde, Kingston’un son çıkardığı 32-bit’lik RIMM modülleri saymazsak, RDRAM’lar 16-bit’lik bir yapıya sahip. RDRAM’in espirisi hızlı olmasında ve seri teknolojiyi kullanmasında yatıyor. DDR olayı RDRAM’larda da geçerli. Örneğin, 400 MHz’de çalışan RIMM modül DDR olmasından dolayı 800 MHz gibi çalışıyor. Ve PC800 RDRAM ismini alıyor. Ayni şekilde 1066 MHz’de çalışanlar PC1066 RDRAM ismini alıyor.
Bu dediklerimiz 16-bit RIMM modülleri için geçerli. Kingston, 32-bit’lik PC1066 RDRAM üretti mesela. 32-bit’lik RDRAM’leri destekleyen anakartlar da var. 32-bit olması, 16-bit ile sağlanan bant genişliğinin iki katına çıkmasını sağlıyor. Yani 16-bit’lik PC1066 RDRAM ile 32-bit’lik PC1066 RDRAM’lerin sunduğu bant genişliği ayni değil. Dolayısı ile 32-bit’lik RDRAM’leri sundukları bant genişlikleri ile adlandırmak karışıklığı önlüyor. 32-bit’lik PC1066 bir RDRAM’in sunduğu bant genişliği 4,2 GB/sn. Dolayısı RIMM4200 diye adlandırmak, bahsedilen belleğin 32-bit’lik RIMM modüllerine sahip olduğunu anlamamız için yeterli.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
teslabahis casinoport pashagaming betkom mislibet casino siteleri
istanbul eşya depolama