NANE
3.1. TAKIM: Tubiflorales
3.2. FAMİLYA: Lamiaceae
3.3. KÖKENİ VE YAYILIŞI:
Anavatanının, Orta Avrupa ve Asya olduğu belirtilen nane, çok çeşitlilik gösterir ve geniş bir yayılış alanına sahiptir. Çoğunlukla Avrupa ve Asya’da yayılan 90 kadar türü bulunmaktadır. Ülkemizde ise 7 türe ait 12 takson yayılış göstermektedir. Ilıman iklimlerde, bu türler. M. Pulegium, M. Arvensis, M. Aguatica, M. Piperita, M. Longifolia, M. Suaveolens, M. Spicata’dır. Bunlardan M. Longifolia, M. Rotundifolia, M. Pulegium, M. Aquatica, Batı Anadolu’da yayılmıştır. (Öztürk, Seçmen, Pirdal-1991) ılıman iklimlerde, Amerika, Avrupa ve Asya’da tarımı yapılır. Kaynak ülkeler: ABD, Yugoslavya, Mısır, Fas, Macaristan, Bulgaristan, İspanya, Almanya, Romanya, Arjantin, Meksika, Brezilya, İngiltere, Polonya, Yunanistan’dır. M. Arvensis ise özellikle Japonya’da yetiştirilir. Kaynak ülkeleri: Çin, Japonya, Brezilya, Güney Afrika, Tayvan, Arjantin.
Nane, çok eski bir kültür bitkisidir. İngiltere’de botanikçi John Ray’ın (1921) tavsiyelerinden sonra, tıbbi bitkiler arasına girmiştir.
3.4. KULLANILAN KISMI:
Nanenin; yaprakları, çiçekli dalları ile yapraklarından elde edilen uçucu yağı kullanılır.
3.5. FAYDALANMA YÖNLERİ:
Nane eskiden beri mutfakta, kızartmalarda, çorbalarda, salatalarda ve birçok yemeklerde; iştah açıcı, çeşni ve lezzet verici olarak kullanılmaktadır. Bu amaçla memleketimizin her yerinde halkımız evlerinin bahçelerinde, saksılarda, az da olsa nane yetiştirmektedir.
Kuduz köpeklerinin ısırmasında, arı sokmasında tedavi edici olarak ayrıca, kokusundan faydalanılarak fare ve güve gibi hayvanların zararlarını önlemede kullanıldığı belirtilmektedir. (İlisulu’dan Arslan – 1975)
Günümüzde, nanenin halk ilacı olarak kullanımına devam edilmektedir. Esas önemi; antiseptik, anaztezik, serinletici, ferahlatıcı, yatıştırıcı, gaz söktürücü bulantı kesici özelliklerinin olmasıdır. İshale karşı da etkilidir. Nane esansı, kuvvetli bir zehir ise de günde az miktarda birkaç damla alınırsa, mide ağrısına, buluntılara iyi gelir. Birçok ilaçların yapımında, şekercilik, dişmacunu, ciklet, sabun, parfümeri sanayinde ham madde olarak kullanılır.
Nanenin uçucu yağı, ülkemizde limon uçucu yağından sonra en çok kullanılan bir yağdır. Henüz ülkemizde ithal edilmektedir. Çünkü, elde edilmesi şu anda mümkün değildir. Yıllık ithalatımız,
200-3600 kg arasındadır. (1952-1961)
Nane, çay gibi kaynatıldığında hıçkırığı keser. Suyu, sirke ile içildiğinde kan tükürmeyi keser. Akrep sokmalarında yakısı yara üzerine konursa ve ayrıca’da çiğnenirse hasta iyileşir. Taze yaprakları yenildiğinde solucan düşürür. Kavut ile birlikte merhem – yakı yapılırsa karın tümörünü geçirir. Sert dil, yaprağı ile birkaç defa ovulur ise sertliği giderir. Yaprağın lapası, basura iyi gelir. Kanın akmasını durdurur, sarılık hastalığını geçirir. Nane, ezilerek masaj yapıldığında, dildeki kekemeliği geçirir. (Yıldız- 1983)
3.6. YETİŞTİRİLMESİ:
İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ:Nane, mutedil iklimlerde iyi yetişir. Yağışları yeterli ve dağılışının da iyi olmasını ister. Devamlı bulutlu havalardan çok, güneşli ve az bulutlu havalardan hoşlanır. Taban suyu yüksek olan yerlerde ve sulanabilen kurak bölgelerde yetiştirilmesi mümkündür. (İlisulu- 1992)
Nane, pratik olarak her türlü toprakta yetişebilir. Fakat, toprağın normal düzeyde nem içermesi şarttır. Genellikle kumlu – tınlı, kireçce fakir. , nötr ve zayıf alkali, azotlu, organik maddece iyi durumlu ve nispeten tuzlu topraklarda yetişmektedir. Çok asitli topraklar, ekimden önce kireçlenmelidir. Çamurlu topraklar, nane tarımı için uygun değildir. Nanenin yetişmesi için uygun olan topraklar; soğan kereviz lahana vb. Sebzelerin yetiştirilmesinde de kullanılan, iyi drene edilmiş, gübreli topraklardır. Bu topraklar, kuvvetli ve hızlı gelişmeyi sağlayan besin elementlerini içerirler. Ayrıca; patates, mısır yetiştirilen kumlu, çakıllı, kuvvetli ve çok verimli topraklar nane tarımı için uygundur. (Öztürk, Seçmen, Pirdal- 1991)
EKİM- DİKİM:
Nane, çoğunlukla üç şekilde üretilir.
A-) Tohumla Üretim
B-) Yeraltı Sürgünleriyle Üretim
C-) Gövde Çelikleriyle Üretim
A-) TOHUMLA ÜRETİM: Pratikte pek uygulanmayan bir üretim şeklidir. Hem üretimi zordur, hem de elde edilen nanelerin ayrı yapıda olması ihtimali fazladır. Tohumla üretim, çoğunluk ıslah çalışmalarında kullanılan bir yöntemdir. (İLİSULU’DAN –1992)
Üretimi için İzmir’de yapılan denemelerde elde edilen yeşil ve kuru herba miktarı şöyledir:
(İLİSULU’ DAN CEYLAN – 1979)
ÇEŞİTLER TİPLER:
YEŞİL HERBA KG/ DA
KURU HERBA KG/DA
MİTCHAM
POLYMENTHA
BUL. 36 A.
PRİLUSKAYA
UKR. 541
YERLİ
B-) YERALTI SÜRGÜNLERİYLE ÜRETİM: Nanenin esas üretim şeklidir. Günümüzde ülkemizde ve dünya’nın birçok ülkesinde bu şekilde üretim yapılmaktadır. Yukarıda belirtilen ve İzmir’de yapılan üretim denemesi de bu şekilde yapılmıştır. Yeraltı sürgünlerinin dikimi, ilkbahar’da veya sonbahar’da yapılır. Bu yeraltı sürgünleri aynı zamanda topraküstü sürgünlerini de kapsamalıdır. İyi ve istenilen özellikleri kapsayan nane çeşitlerinden alınan sürgünlü rizom numuneleri, önceden açılmış çizilere ucu uca gelecek şekilde veya aralıklı olarak yatırılır. Üstleri, nemli toprakla örtülür veya bol su verilir. Sıra araları 35, 60, 75, 90cm; sıra üzerleri ise 20, 30, 75 cm. Olarak ayarlanır. Burada, çeşit özelliği, toprağın fizikselve kimyasal yapısı etkilidir. Derin ve verimli topraklarda aralıklar fazla tutulur. İri bitki veren çeşitlerde sıra araları geniş tutulur. Hızlı büyüyerek sıra aralarını çabucak kapatır. Bu durum, çapalama ve seyreltme ile önlenir. (İLİSULU-1992)
BAKIM:
İlk sene sıra araları sık sık çapalanarak, yabancı otların gelişmeleri önlenir. Taban ve ağır topraklarda ve iyi hazırlanmış tarlalarda çapa işleri daha da önem kazanır. Eğer sıra aralarının kapanmaması istenirse, her biçimden sonra sıra araları, kazayağı veya frezelerle işlenmelidir. Bitki, tarlayı iyice kapattığında, yabancı otlar, elle yolunmalıdır. Bu taktirde herbisit kullanımı uygundur. Bu konuda ülkemizde herhangi bir çalışma yapılmamıştır. (İLİSULU-1992)
Nane, büyüme mevsiminde suya ihtiyaç duyar. Çoğunlukla sulanarak yetiştirilir. Genellikle mayıs’ta ihtiyaca yetecek oranda 1-2 haftalık sürelerle sulama yapılmalıdır. Sulamada yağmurlama sistemi de kullanılabilir. (ÖZTÜRK, SEÇMEN, PİRDAL-1991)
Ticari gübreler, tüm bölgelerde nane yetiştiricileri tarafından kullanılır ve genellikle bitki besin
maddesince fakir olan topraklarda uçucu yağ verimini arttırır. Serin ve yağışlı yerlerde genç bitkilerin verimini artırmak için 4,5 dönüme, 12-24 kg’lık azot verilir. Gübre, ekim öncesi serpilmelidir. Gübre verilirken stolonlar ike temas etmemesine dikkat edilmelidir.
Sulamayla nane yetiştirilen kuvvetli ve kumlu topraklarda, 4,5 dönüme genellikle amonyum sülfat veya amonyum nitrat olarak verilen azotun değeri, 60 kg’dır. Potasyum ve fosforun biri veya her ikiside toprak analizi sonunda gerektiğinde verilmelidir. (ÖZTÜRK, SEÇMEN, PİRDAL- 1991)
HASAT:
Nane, genellikle çiçeklenme başlangıcında hasat edilir. Memleketimizde, nanenin çiçeklenmesine pek müsaade edilmez. Bir yılda 2-3 biçim yapılır. Toprak seviyesinden birkaç cm yukarıdan biçilir. Ekim alanının genişliğine göre; orak, tırpan, çayır biçme makinası ile hasatı yapılır. (İLİSULU-
1992)
Çiçeklenme devresinde, nane yağının genellikle daha iyi olduğu düşünülmektedir. Bitkilerin, fazlaca çiçeğe sahip olduğu zaman, çiçeklerden elde edilen yağın kalitesi değişir. Çok güneşli uzun gün ile uzun büyüme mevsimi, erken çiçeklenme ve yüksek yağ verimi üzerinde etkili olmaktadır. Bu nedenle, böyle yerlerde nane, çiçeğinin en bol olduğu devrede toplanmalıdır. Soğuk yerlerde ürün toplama, çiçeklenme başlamadan önce;ılıman yerlerde ise normal olarak temmuz sonunda başlanmalıdır. Ağustos- eylül aylarının ortasına kadar devam edebilmektedir. Eğer ürün toplama zamanından önce bitkinin alt yaprakları dökülürse ürün, erken toplanmalıdır. Biçimden sonra 1-2 gün kuruyuncaya kadar devam edebilmektedir. Eğer ürün toplama zamanından önce bitkinin alt yaprakları dökülürse ürün, erken toplanmalıdır. Fazla yağış üründe yağ miktarını azalttığı için toplama işlemi, yağışlardan önce yapılmalıdır. Biçimden sonra 1-2 gün kuruyuncaya kadar serili bırakılır. Daha sonra da tırmıkla toplanır. Eğer çok kurumuş ise elle toplanarak ürün kaybı önlenmelidir. 2-3 gün kadar kuruduktan sonra taşınmalıdır. (ÖZTÜRK, SEÇMEN, PİRDAL- 1991)
MUHAFAZA:
Kurutulmuş nane drogu, kuru, havalanabilir yerlerde, pazarlanıncaya kadar saklanır. İyi muhafaza edilmeyen nane, nemden dolayı küflenip bozulur. Ülkemiz, kuru iklim kuşağında bulunduğu için küflenme ihtimali düşüktür. (İLİSULU -1992)
PAZARLAMA:
Kuru yaprak halinde veya toz halinde kilo ile veya küçük paketler veya poşetler içinde firmalar tarafından pazarlanmaktadır.
Nane yağı, birtakım işlemlerle elde edilir. Nane yağı, pazara çıkarıldığı gibi; parfümeri, ilaç, sabun, diş macunu, gıda sanayine pazarlanmaktadır.
EKONOMİK ÖNEMİ:
Nane, ilaç sanayinde önemli bir yer tutmakta ve çeşitli endüstri kollarında büyük ölçüde kullanılmaktadır. Özellikle batı Avrupa ülkelerinde naneye olan ihtiyaç, her geçen gün daha da artmaktadır. Böylece dünya pazarında daima alıcı bulmaktadır. Böyle büyük alıcılar bulan nanenin birçok ülkede geniş olarak üretimi yapılmaktadır. Türkiye’de ise az miktarda üretim yapılmaktadır. (İLİSULU-1992)
Nane ülkemizde yalnız ihraç edilen bir bitkidir.
NANE İHRACATIMIZ SEBZE OLARAK
YILLAR
MİKTAR (KG)
DEĞER($)
NANE İHRACATIMIZ TIBBİ OLARAK
Tıbbi nane, 1997 yılında da ihraç edilmemiştir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.