Türkiye’nin ABD Seattle Fahri Konsolosu olan Sayın J. F. Gökçen’in “Türk
olmak nasıl bir duygudur?” konulu yazısı…
Aslında çok şeydir, Türk olmak…
Türk olmak, Osmanlı’nın borcunu ödemektir. Hovarda babanın borçla yaşayan
evladı gibi.
Kosova’da ve Bosna’da, Batı Trakya’da ve Makedonya’da bilmem kaç asır
geçmişte kalan meselelerin hesabını vermektir.
Türk olmak;
Kıbrıs’ta,
Hocalı’da,
Anadolu’da ve Balkanlar’da soykırıma uğrayıp karşılığında
yapmadığın soykırımla suclanmaktır.
Türk olmak;
Faşist olmaktır; vatanına, milletine, ordusuna ve tarihine
sahip çıktığında…
Demokrat ve cağdaş olmaktır; vatanına, milletine, ordusuna ve
tarihine sövdüğünde…
Türk olmak lisanının Avrupa’da yasaklanmasıdır ve yine Türk
olmak, kendini ve derdini anlatamamaktır.
Avrupa’da hor görülmek Türk olmaktır,
Ataların birçok asır önce Viyana’yı kuşattığı için hoş görülmemektir
Tabii ki sadece kuşatıp; Napolyon gibi bütün Viyana’yı yakmadığın için…
Türk olmak;
Selanik’te Pontus Anıtı’nın,
Viyana’da çiğnenen yeniçeri minberinin ve
Malta’da papazın üzerine bastığı Türk bayrağı heykelinin önünden geçmektir.
Türk olmak zordur, çetindir ve eziyetlidir.
Üç kıtadan dönüp, bir yarımadada misafir muamelesi görmektir.
Sayısız imparatorluk kurmak, aynı zamanda sayısız imparatorluk yıkmak da Türk olmaktır.
Türk olmak;
Arabaya koşulan ilk atın vatanında,
İlk yazılı antlaşmanın imzalandığı yurtta,
Yazının bulunduğu,
Paranın icat edildiği
Her metrekaresinden bereket fışkıran bu yurtta,
kalkınmak icin yabancı sermaye beklemektir.
Türk olmak;
Truva’dan bu yana,
Sümer’den bu yana serpilerek gelse de,
Tarihten eski bu topraklarda, bütün zamandan damıtılarak gelen
yüksek değerlerine rağmen, bir haftalık hafiza ile yaşamaktır.
Doğu Roma’yı da, Batı Roma’yı da yıkıp,
Yeni Roma olan AB’ye girmeye calışmaktır, Türk olmak.
Türk olmak;
Mostar’da köprüdür,
Kerkük’te kaledir,
İstanbul’da Kızkulesi’dir,
Anadolu’da buğdaydır,
Çukurova’da pamuktur,
Ege’de tütün,
Karadeniz’de fındık,
Trakya’da ayçiçeğidir.
Türk olmak;
Çanakkale’de ölmektir,
Çanakkale’de ölmeden önce düşmana su vermektir, onun yaralısını
sırtında kendi hastanesine taşımaktır,
Düşmanın ardından rahmet okumak,
Kanlısından helallik almaktır.
Kar yağdığında kayak yapmayı değil, evsizleri düşünmektir.
Balkon köşesine kuşlar için, kışın ekmek kırıntısı, yazın su
koymaktır,
Yağmura rahmet, kara bereket diye bakmaktır.
Türk olmak;
Harap bir ülkede,
Zengin ülkelerin müstemlekesini reddedip,
Tahtadan kılıç ve ipten üzengi ile,
Paylaşacak ve sahiplenecek tek varlığı fakirlik olmasına rağmen,
Yedi düvele meydan okumaktır.
Türk olmak;
Askere davul-zurna ile uğurlanmaktır, belki de dönmeyeceğini
bilerek…
Türk olmak;
Annenin, şehit oğlunun ardından; “Bir oğlum daha olsun, onu da
vatan için göndereceğim.” demesidir.
Babanın gözyaşlarını tutarak, tabutuna son kez dokunurken “Vatan sağ
olsun!” demesidir.
Türk olmak;
“Türk çayında radyasyon olmaz!” yalanları ile,
“Gusül abdesti alana AIDS bulaşmaz!” dolanları ile yaşamaktır.
Her hükümetin
Enkaz devraldığı, ama asla ardında enkaz bırakmadığı ülkede
olmaktır.
Türk olmak;
Ecdadın yaşadığı kıtlıktan dolayı, çayın yanında gelen şekerden
fazla olanı garsona geri vermektir,
Ayni nedenle Türk olmak, yemeği ziyan etmekten korkmaktır,
Göz hakkına, diş kirasına saygıdır…
Türk olmak;
Evindeki bir kap aşın yarısını Tanrı misafirine vermektir,
Kendi yerde, misafiri döşekte yatırmaktır, Türk olmak…
Türk olmak;
Milli maçta ağlamaktır,
Ayhan Işık’a, Belgin Doruk’a aşık olmaktır…
Türk olmak;
Aşkını ölesiye sevmektir,
Aşkı için ölmektir, öldürmektir…
Sevdiceğinin elini bir kez tutamadan, toprağa girmektir.
En güzel aşk şiirlerini yüreğinde hissetmektir.
Eşkiyaya türkü yakmaktır, Türk olmak.
Milletine sövdürmemektir , Türk olmak.
Türk olmak;
Yunus’u bilmektir,
Aşık Veysel’i sevmektir.
Mevlana’yi, Hacı Bektaş-i Veli’yi ve Hoca Yesevî’yi, tek bir
satırını okumasa da, yüreğinde taşımaktır.
Türk olmak;
Saz çaldığında,
Ney üflendiğinde,
Kös dövüldüğünde ve kaval çaldığında,
Yüreğinin derinlerinde bir sızı sezmektir.
Bir de Yemen Türküsü’nde…
Hayatın sana verdiklerine “Nasip”,
Vermediklerine “Kısmet” demektir.
Her işin “Hayırlısına” inanmaktır ve
Ağlamamak için çok gülmekten çekinmektir.
Türk olmak;
Asya’da batılı, Avrupa’da doğulu diye tepki görmektir.
Irk sözünü bilmeden yaşamak, yaradılanı Yaradan’dan ötürü
sevmektir…
Magazin programları ile dizilerin arasına sıkışsa da, silkinip
üzerindeki ölü toprağını atabilmektir.
Türk olmak;
Mahalle maçı için ayni saatte, on kişi buluşamazken, milyon
kişinin bir araya gelmesidir.
Tavla oynarken bile kavga ederken, milyon kişinin kavga etmeden
gösteri yapabilmesidir.
Türk olmak;
Buhran zamanında Arjantin’de de mağazalar yağmalanırken,
Daha ağır buhranda sıraya girerek, sorumlusuna en ağır cezayı tek
bir cam kırmadan sandıkta kesmektir.
Türk olmak;
En zayıf gününde bile dünyaya meydan okumak,
En dertli gününde bile her ufunetin bir şafakta biteceğini bilerek
Tevekkül göstermektir.
Zor iştir Türk olmak…
Türk olmak;
Anadolu’da her düşen yağmur damlasına hamdetmek,
Her çıkan başak için şükretmektir.
Türk olmak,
Medeniyetler mezarlığı Anadolu’da dik durabilmektir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.