LAVANTA
5.1. LATİNCE: Lavundula L.
5.2. İNGİLİZCE ADI: Lavender.
5.3. MAHALLİ ADLARI: Lavanta, Gargan, Karabaş Otu.
5.4. BİTKİ HAKKINDA GENEL BİLGİ ÜLKEMİZDEKİ YAYILIŞI:
Lamiaceae familyasının bir cinsi olan lavantaların dünya üzerinde yaklaşık olarak 26 türü mevcuttur. Çok yıllık ve yaklaşık 1m. Ye kadar boylanabilen bir bitkidir. Lavantalar dünya üzerinde başta orta Avrupa olmak üzere, Akdeniz ülkeleri, kanarya adaları, Habeşistan ve Doğu Hindistan’da yayılış göstermektedir. Fransa, İspanya ve İtalya’da uçucu yağ oranı yüksek olan bazı türler büyük oranda kültür bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Dünya üzerinde yaygın olarak bulunan iki tür l. Officinalis l. Ve l. Angustifolia mill. (subsp. Angustifolia) syn.:spica l. olup bunların içinden l. Angustifolia ile diğer bir lavanta türü olan l. Stoechas l. Ülkemizde tabii olarak yetişmektedir. Bu türlerin yayılış alanı şöyledir:
L. ANGUSTİFOLİA MİLL. (SUBSP. ANGUSTİFOLİA) SYN: SPİCA L.: İstanbul, Akdeniz Ve Ege Bölgesinde.
L. STOECHAS L.: İstanbul Civarı, Ege Ve Akdeniz Bölgesi Tabii Yayılış Alanıdır.
5.5. KULLANILAN BÖLÜMLERİ:
Tıbbi amaçlataze çiçekli dal uçları, parfümeri ve kozmetik sanayi için ise kısmen kurutulmuş çiçek ve yaprakları.
5.6. SANAYİDEKİ KULLANIM ALANI:
İlaç sanayinde bazı preperatlara koku vermede,merkezi sinir sistemini düzenleyici ilaçların bileşiminde yer almaktadır. Ancak sanayide bünyelerindeki linalol ve linalil asetatdan dolayı da parfümeri ve kozmetikte cilt temizleyici losyon, kokulu banyo sabunu ve köpüklerinin yapımında kullanılmaktadır.
5.7. HALK ARASINDAKİ KULLANIM ALANI:
Halk arasında çay gibi demlenerek baş dönmesi ve sinirsel sıkıntılara karşı içilir. Alkol ve zeytin yağında bekletilerek elde edilen tentürüde kullanılmaktadır.
5.8. DROG OLARAK ÖZELLİKLERİ:
Sivilceler astım, bronşit, saç dökülmeleri, kadın hastalıkları, sinir hastalıkları, bazı cilt hastalıkları, akciğer hastalıkları, romatizma, tenya, öksürük ve baş dönmesine karşı kullanılan ilaçların bileşimine girmektedir.
5.9. YETİŞTİRİLMESİ:
İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ:
Toprak yönünden seçici olmayan bir bitkidir. Ancak; kuru, hafif kireçce zengin yerleri sever. Özellikle toprağın belli derinlikte yeterli neme sahip olması gerekir.
Lavanta çiçekleri, soğuğa fazla dayanıklı değildir. Fakat, orta Avrupa koşullarda kışı geçirecek kadar soğuğa dayanıklı bazı türleri mevcuttur. (İLİSULU’DAN CEYLAN – 1981) Deniz seviyesinden 1350 m. Yükseklikte yetişir. Açık, güneşli havalar ve taşlık, eğimli yerler yetişmesi için uygundur.
EKİM- DİKİM:
Tohum ile üretildiği gibi vejetatif olarak da üretilebilir. Vejetatif üretim, yan kök sürgünleri veya yaşlı bitkilerden elde edilebilecek çelikler ile yapılabilir. Ancak, uygulama daha çok tohumla yapılmaktadır. Tohumlar, önce yastık ve seralara ekilir. Genellikle yastık ve seralara şaşırtılır. İlkbahar’da tarlaya dikimi yapılır. Yastıklara ekim yapıldığında, 40-50 gr tohumluk 15 metrekarelik yere ekilir ve buradan 1 dekarlık alana yetecek kadar fide elde edilir. Tarlaya dikim, bölgelere göre nisan ve haziran aylarına kadar değişir. İlk sene; kısa saplı, oldukça zayıf bitkiler oluşur. Çiçeklenme, ikinci yıldan itibaren başlar. Dikimde, 40×30 veya 40×40 cm mesafe uygulanır. Kurulan plantasyondan, 2-3 yıl faydalanılır. Almanya koşullarında 4-5 yıl; güney Afrika’da 3 yıl yararlanıldığı belirtilmektedir. (İLİSULU -1992)
BAKIM:
Toprağın havalandırılması ve yabancı otların temizlenmesi, bakım işlerini oluşturmaktadır. Bunun için ara sıra özellikle sulamadan sonra çapa işlemi yapılmalıdır. Ayrıca, bitkilerin hafif donlardan zarar görmemeleri için, üstlerinin özellikle almanya için patates veya diğer bitki artıkları ile örtülmesi önerilmektedir.
Kireçce zengin toprak istemektedir. 2-3 yılda bir kompost ile gübrelenmesi, olumlu etkide bulunmaktadır. Azotlu ve fosforlu gübreleri seven bir bitkidir. Dekara 4-6 kg azot, 8-12 kg k2o, 2-7,5 kg p2o5 verilmesi önerilir. (İLİSULU’ DAN CEYLAN -1981)
HASAT:
Yan dallardaki çiçek başlarında, orta saptaki başakların da çiçeklendiği dönemde, hepsi birlikte hasat edilir. 15 ağustos ‘tan sonra lavanta çiçeğinin hasat, birkaç defa edilmemesi önerilmektedir. Çiçekteki uçucu yağ oranı, tam çiçeklenme devresine kadar belirgin bir şekilde artmaktadır. Bu nedenle, iyi kalitede bir lavanta çiçeği droğu, bu devredeki hasatta elde edilir ancak, ceplerindeki uçucu yağ miktarı, çiçeklenme sonuna kadar çoğalmaktadır.
Hasat; çiçek başak sapından, başaktan 10 cm kadar aşağıdan orak v. B. İle biçilerek yapılır. Lavanta çiçeğinde eş zamanlı bir çiçeklenme olmadığından hasat, birkaç seferde tamamlanır. Kodekslere göre, sadece çanak yapraklarıyla birlikte hasat, elle çiçekleri toplanarak da yapılabilir.
KURUTMA:
Lavanta çiçeğini, güneşte kurutmamak gerekir. Güneşte kurutmada, renk ve aroma zarar görür. Suni kurutmada ise çok dikkatli olmak gerekir. Sıcaklığın 30 c civarında olmasına özen gösterilmelidir. Saplarıyla hasat edilmiş lavanta çiçeğinde sapların ayıklanması, kurutmadan sonra yapılır. Eğer endüstriyel yağ alınması amaçlanmış ise sapların ayıklanması, kurutmadan sonra yapılır. Eğer endüstiriyel yağ alınması amaçlanmış ise sapların ayıklanması mutlak gerekli değildir. (İLİSULU – 1992)
VERİM:
Lavanta’nın verimi, değişken özellik gösterir. Heeger’e göre lavanta çiçeği, 30-50 kg/da; herba (lavanta yaprağı, sapı, çiçeği) 150-200 kg/da arasında değişmektedir. Daha sonraki yıllarda verim ve uçucu yağ miktarının arttığı görülmüştür.
MUHAFAZA, AMBALAJ VE PAKETLEME:
Güneş ışınlarından korunmuş, rutubetsiz, havalanması iyi depolarda muhafaza edilmelidir. Küçük paketler veya poşetler halinde uygun şekilde ambalajlanarak pazarlanabilir. (İLİSULU- 1992)
5.10. EKONOMİK ÖNEMİ:
Lavanta çiçeği, doğal olarak üreyebildiği gibi bugün birçok ülkede ve ülkemizde, kültürü yapılarak üretilmektedir. Ülkemizde üretim miktarı, kesin olarak belli değildir. Ülkemizde drog olarak ithalatı yapılmamakta, ancak etken maddeleri ithal edilmektedir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.