Her evli çift bu evliliğini bir veya birkaç bebek ile taçlandırmak ister. Bir annenin anne şfkati ve annelik iç güdüsü ile doğduğunu ve anneliğin her kadının ruhunda yer tuttuğunu biliyoruz. Ancak her çift bebek sahibi olacak kadar şanslı olamayabiliyor. Bu durum geçici nedenlere dayanabildiği gibi kalıcı bir takım sebepler de kısırlığa neden olabilmektedir. Şimdi sizlele de kısırlık nedir, kime kısır denir, kadınlarda ve erkeklerde kısırlık edenleri ve tedavisi hakkında güzel bilgiler sunacağız.
Günümüzde kısırlık artık çok nadiren düzeltilemeyecek bir nedene bağlı olabilir. Bunu gerçek kısırlık (sterilite) olarak adlandırıyoruz. Ör: Kadının erken menopoza girmesi (35 yaş altında), kadının rahiminin veya yumurtalıklarının ameliyatla alınmış olması, erkeğin hiç sperm üretememesi (azospermi) gibi. Bunların dışında kısır çiftlerde, üreme yeteneği değişik oranlarda azalmış olmakla beraber tedavi ile çocuk sahibi olmak mümkündür.
Kısırlık tedavisine başlamadan önce kadın ve erkeğin detaylı bir şekilde araştırılıp altta yatan nedenlerin ortaya çıkarılması gerekir. Bu araştırmalar sırasında önceden farkedilmemiş bazı hastalıklar ve yapısal değişiklikler de ortaya çıkabilmektedir. Yapılacak tedaviler de bu nedenlere göre planlanır. Bazen başka bir hastalık gebelik oluşmasına engel olabilir ve bu durumun tedavisi ile çocuk sahibi olmak mümkün olur.
KADINDAKİ KISIRLIĞIN NEDENLERİ:
Kadında gebelik oluşmamasının ana sebepleri adet ve yumurtlama düzensizlikleri, endometriozis, polikistik over, erken menapoz, rahim kanallarının kapalı olması veya üreme sistemine ait yapısal bozukluklar olabilir.
* Yumurtlama düzensizlikleri:
Yumurtlama düzensizlikleri, kadın kısırlığının en sık görülen sebebidir. Yumurtlama, yumurtalıklarda gelişip olgunlaşan yumurtaların barındıkları içi sıvı dolu keseciklerden (folikül) atılması işlemidir. Yumurtlama olmaksızın döllenme ve gebelik oluşamaz. Seyrek veya sık adet görme� veya hiç adet görememe yumurtlama ile ilgili problemi düşündürür. Ancak düzenli adet gören kadınlarda da yumurtlama düzensizliği olabilir.
* Rahim kanalları hasarı:
Rahim kanallarının kısmen veya tamamen tıkalı olması halinde spermler yumurtaya ulaşamaz. Rahim kanallarına hasar veren olaylar arasında daha önce geçirilmiş karın içi veya üreme organlarına ait enfeksiyonlar, endometriozis, ameliyat sonrası oluşan yapışıklıklar veya geçirilmiş bir dış gebelik sayılabilir.
* Endometriozis:
Endometriyozis, rahimin içini döşeyen ve adet görülen rahim içi dokunun, rahim dışında odaklar halinde bulunmasıdır. Normal yerleşiminin dışında bulunan bu odaklar, zamanla rahim tıkanmasına, veya yumurtlamanın bozulmasına neden olabilir. Endometrioz lu hastaların %70i kısırlık problemi yaşamaktadır.
* Rahim ağzı (Serviks) faktörü -Rahim faktörü:
İnfertiliteye sebep olan rahim problemleri arasında, şekil bozuklukları, enfeksiyonlar ve mukus kalitesinin iyi olmayışı, rahim ağzında (serviks) veya rahim içinde gelişen polipler sayılabilir. Polip ler iyi huylu, küçük, et beni gibi doku oluşumlarıdır. Kötü bir hastalıkla ilgileri yoktur, fakat bazen gebeliğe engel olabilirler.
Adetin değişik evrelerinde rahim ağzı salgısı (mukus) hormonların etkisi ile miktar ve kıvam olarak değişiklikler gösterir. Mukus, uygun nitelikte olmaması� halinde spermin, kadın üreme yollarında ilerlemesine engel olabilir.
* Miyom (myom):
Yapısal olarak iyi huylu rahim tümörleri olan myomlar da, büyüklüklerine, yerleşim yerlerine ve sayılarına bağlı olarak kısırlığa neden olabilirler.
* İmmünolojik faktörler (Bağışıklık sistemi):
Kısırlıkta rol oynayan immunolojik faktörlerin tanısı zor, tedavisi ise sınırlıdır. Kadının servikal mukusunda bulunan sperme karşı antikorlar yani, bağışıklık maddeleri, erkeğin kendi spermine karşı oluşturduğu antikorlar, hatta döllenmiş yumurtanın rahime yerleşmesini engelleyen bağışıklık faktörleri kısırlığın nedeni olabilir.� �
* Açıklanamayan -Nedeni izah edilemeyen Kısırlık:
Bazen, kadın ve erkekte yapılan muayene ve tetkiklere rağmen kısırlığı izah edecek bir neden bulunamaz. Özellikle bu durum, çiftlerde umutsuzluğa ve hayal kırıklığına yol açmaktadır. Kendileri üzüldükleri gibi, aile ve çevreye karşı bir eziklik hissetmektedirler. Ortada belli bir neden yokken çocuk sahibi olamamak bazan karı kocanın birbirini, hatta ailelerin birbirlerini suçlamasına yol açabilmektedir.
ERKEKTEKİ KISIRLIĞIN NEDENLERİ
Erkekte sperm hücrelerinin üretiminde sayısal azlık (oligosperm), hareket azlığı (astenosperm) veya yokluğu (azosperm), hücrelerin kümelenmeleri (aglütinasyon)� gibi nedenler tek başına olabileceği gibi bütün bu faktörler bir arada bulunabilir. Bazen, sperm hücresi, sperm kanallarının tıkalı olması nedeniyle dışarı çıkamaz (tıkanıklığa bağlı azospermi) veya hücre yapımının olmayışı ile ilgili olan yapısal azospermi görülebilir.
Sperm sayı ve kalitesini etkileyen nedenler:
Sperm yapımı ve olgunlaşmasına ait problemler, erkek kısırlığı nedenleri arasında en geniş grubu oluşturur. Sperm hücreleri, yeterli sayı, şekil veya hareket özelliklerinde olmamaları nedeniyle yumurtayı döllemeyebilirler.
Spermatogenez (sperm yapım ve olgunlaşması) üzerine olumsuz etkisi olan birkaç faktör vardır.
* Bazı enfeksiyon hastalıkları üreme organlarını etkileyerek testislerde sperm yapımını bozabilirler. Ergenlik çağından sonra geçirilen kabakulak hastalığının %25 oranında infertiliteye sebep olması en iyi bilinen örnektir.
* Hormonal eksiklikler: Sperm yapımını sağlayan FSH ve LH hormonlarındaki düzensizlikler en sık görülen şeklidir.
* İmmünolojik bozukluklar: Bazı erkekler, kendi spermlerine karşı antikorlar oluşturarak, sperm hareketlerinin bozulmasına veya aglütinasyonlara (spermlerin başlarından veya kuyruklarından yapışarak hareket yeteneğini kaybetmesi) neden olabilirler.
* Varikosel: Testisler skrotum adı verilen torba yapıları içinde bulunurlar. Skrotumdaki venlerin (damarların) varisleşmesi (varikosel) de sperm kalitesini bozabilir. Varikosel, erkek hastalarda %21-41 oranında görülür. Benzer bir durum bacaklarda damarların genişlemesi ile olan varislere benzer. Testiste olduğunda varikosel adını alır. İleri derecelerde ağrıya neden olabilir.
� � � * Çevresel faktörler� ve hayat tarzı sperm kalitesini etkileyebilir. Çalışma ortamındaki uçucu gazlar (boya, mobilya, akü sanayi), radyasyona maruz kalma ve bazı kanser tedavileri de geçici veya kalıcı olarak sperm yapımını durdurabilir.
� � � * Genetik olarak bazı erkeklerin Y kromozomunda bulunan gen değişiklikleri, sperm hücrelerinin azlığı veya yokluğuna neden olabilir.
Sperm kanallarında tıkanıklıklar:
Sperm kanallarındaki tıkanıklıklar, spermin geçişine kısmen veya tamamen (oligospermi, azospermi) engel olabilir. Bu durum doğuştan olabileceği gibi daha sonra oluşan enfeksiyonlara ve ameliyat yan etkilerine bağlı olarak da ortaya çıkabilir.
Cinsel ilişkiye ait problemler:
Empotans (sertleşme problemleri) veya erken boşalma, bu grupta yer alan sebeplerdir.
*Genetik olarak bazı erkeklerin Y kromozomunda bulunan gen değişiklikleri, sperm hücrelerinin azlığı veya yokluğuna neden olabilir.
Sperm kanallarında tıkanıklıklar:
Sperm kanallarındaki tıkanıklıklar, spermin geçişine kısmen veya tamamen (oligospermi, azospermi) engel olabilir. Bu durum doğuştan olabileceği gibi daha sonra oluşan enfeksiyonlara ve ameliyat yan etkilerine bağlı olarak da ortaya çıkabilir.