Bugün 18 Mart… Çanakkale’nin ‘geçilmezliği’ni dünyaya ilan eden bu büyük zaferin 108’inci yıl dönümünü kutluyoruz.
Çanakkale Savaşı, Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli muharebelerinden biri. İngiltere, Avrupa’da savaşın mevzi çatışmalara dönüşmesi üzerine, Çanakkale ya da Balkanlar’da yeni bir cephe açıp İstanbul’u ele geçirerek, Osmanlı Devleti’ni Almanya’dan ayırmayı ve kararsız Bulgaristan’ın ittifak devletleri yanında yer almasını önlemeyi düşünüyordu.
EN GÜÇLÜ DONANMA
12’si İngiliz, 4’ü Fransız olmak üzere 16 muharebe gemisi, 6 muhrip, 14 mayın arama tarama ve bir uçak gemisinden oluşan müttefik donanması, Çanakkale Boğazı’nda ilerliyordu. Karşılarında ise vatanı savunmak için kanlarının son damlasına kadar savaşmaya hazır Mehmetçik vardı. Mehmetçik ve düşman donanması, 18 Mart 1915 günü karşı karşıya geldi. Türk topları, Nusret Mayın Gemisi’nin denize döşediği mayınlar, art arda patladı.
O güçlü donanma bozguna uğratıldı.
Milletin canı pahasına verdiği mücadelenin zaferle taçlandığı savaşta düşman orduları Çanakkale’yi geçemedi. Batı’yı dize getiren bu zafer tarihin akışını değiştirirken, bu topraklarda yaşayan milyonlara Kurtuluş Savaşı’nı müjdeleyen büyük bir uyanışın da
kapısını araladı.
Denizde ağır bir yenilgiye uğrayan itilaf devletleri, 25 Nisan’da Gelibolu Yarımadası’nın güneyindeki 5 noktaya asker çıkarınca kara savaşı başladı. Bu savaşın kaderini 34 yaşındaki bir yarbay Mustafa Kemal (Atatürk) belirledi. Askerleriyle Arıburnu’nu, Cesarettepe’yi, Kanlısırt’ı, Anafartalar’ı ve Conkbayırı’nı tuttu. “Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum” sözü ile harekete geçen Mehmetçik, düşman birliklerini sahile hapsetti, bu büyük direniş 8 ay sonra zaferle taçlandı. İngiliz ve Fransız güçleri, 20-21 Aralık’ta geldikleri gibi gittiler.
Müttefik donanması, 18 Mart saat 11.15’te ilk atışla taarruz başlattı. Saat 18.00’e kadar süren şiddetli çatışmalar sonunda, “Bouvet”, “Irresistible” ve “Ocean” zırhlıları battı, iki muharebe gemisiyle bir muharebe kruvazörü yara aldı.