Doğurganlık çağındaki kadınlarda iyot eksikliğinin kısırlık nedeni olabileceğine dikkat çeken Prof. Selim Kurtoğlu, ”İyot eksikliği bulunan kadın gebe kalırsa hem kendisi hem de bebeği sağlık sorunlarıyla karşılaşabilir” dedi.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Neonatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, tüm girişimlere rağmen Türkiye’nin iyot eksikliğinin sürdüğü ülkeler arasında yer aldığını söyledi.
Kurtoğlu, ”Günlük gereksinimin yüzde 90’ı gıdalardan, yüzde 10’u ise içme suyundan karşılanır. Ancak bir bölgede iyot eksikliği varsa o bölgede üretilen et, süt, yumurta ve tahıllarda da iyot içeriği düşük bulunmaktadır. Doğumdan 5 yaşına kadar 90, 12 yaşa kadar 120, sonra 150 mikrogram/gün iyot alınması şarttır. İyot ihtiyacı gebelikte ve emzirme döneminde 250 mikrograma yükselmektedir” dedi.
Prof. Kurtoğlu, doğurganlık çağındaki kadınlarda iyot eksikliğinin kısırlık nedeni olabileceğine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi: ”İyot eksikliği bulunan kadın gebe kalırsa hem kendisi hem de anne karnındaki bebeği bir dizi sağlık sorunu ile karşı karşıya kalır. Gebede tansiyon yükselmesi ve gebelik zehirlenmesi ve doğum sonrası aşırı kanamalar görülür. Bebek açısından düşükler, prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebek, baş çevresinde küçüklük, guatr, sakatlıklar sıktır. Ancak en önemli etki beyin ve sinir sistemi üzerine olan olumsuz etkileridir. Bunlar arasında en ağır tablo doğuştan sağır dilsiz ve felçli olarak beliren kretinizmdir. Anne karnında iyot yetersizliği yaşayan bebeklerin ileri yaşamlarında, ani ve beklenmedik bebek ölümleri, dikkat eksikliği-hiperaktivite sorunu, multipl skleroz, Alzheimer hastalığı gibi nörolojik sorunlarla karşılaşacağı da unutulmamalıdır.”