ŞEREF IŞIK
Bir varmış, bir yokmuş.
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde,
Develer tellal iken, pireler berber iken,
Ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken,
Var varanın, sür sürenin,
Destursuz bağa girenin,
Hali budur yarenler yareni Safa Bekir-i Mustafa,
Kaynadı kafa.
Ak sakal, pembe sakal, çembari sakal,
Yeni berber elinden çıkmış taptaze bir sakal,
Kasap olsam sallayamam satırı,
Nalbant olsam nallayamam katırı,
Hamamcı olsam dost ahbap hatırı,
Birisi benim karım değildir.
Dereden siz gelin, tepeden ben,
Sandığa siz girin, sepete ben.
Diye başlayan masallarımız vardı çocukluğumuzda.
Pamuk prenses ve yedi cüceler, Ali baba ve kırk haramiler, Yetmiş iki cana kıyan Mehmet Ağa, Mercimek çocuk vs. vs.
Ne güzeldi o masallar. Şimdi masalların da bir tadı kalmadı.
Bir de hep aynı masalları anlatıyor o uzun boylu adam.
“Benim Kürt kardeşlerimmmmm….”
Öyle içten söylüyor ki, kıskanmıyorum desem yalan olur.
“Terörle müzakere etmeyizzzz… Terörle mücadele ederizzzz.”
Yaaa, acaba ben yanlış mı biliyorum diye Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne bile baktım “müzakere” ne demek diye. Aynen şöyle yazıyor:
Müzakere: is. (müza:kere) Ar. Muzâkere 1-Bir konu ile ilgili konuşma danışma 2-Sözlü sınav 3-Etüt, mütalâa, müzakere etmek (veya yapmak) 1)bir konuyu görüşmek, konuşmak 2)sözlü sınav yapmak.
Acaba Osla’da sözlü sınav mı yaptılar?
Yoksa Kandil’de etüd mü?
Leyla Zana kaç puan aldı merak ettim sözlü sınavdan?
Kemal Burkay balonu fos çıktı herhalde.
“Terörle mücadele ederizzz.”
Bildiğim kadarıyla, mücadele: uğraşmak, savaşmak, kapışmak, tutuşmak olsa gerek. Mücadele başarıya ulaşmadığına göre bir şeyler yanlış gidiyor. Mücadele, sınırlarımız içinde tuzakların üstüne Mehmetçikleri gözü kapalı göndermek olmamalıdır. Mücadele, Esed’e gösterdiğimiz kabadayılığı Barzani’ye, Talabani’ye, Maliki’ye ve bunların dış uzantıları ve destekçilerine de göstermektir.
1260 metreden şehidini alamıyorsan, Doğu Akdeniz’de İsrail ile petrol çıkartan Rumlara balıkçı teknesi ile hücum edip bende petrol çıkartacağım diyorsan, bu mücadele anlayışı ile kuzu kuzu müzakere masasına oturursun. (Sahi, nerede o balıkçı teknemiz?)
Bunu söyleyenlere de “şerefsiz, alçak” diye bağırırsın.
Kocaman adam olduk, hala masal dinliyoruz. Çocukluğumda bir türkü vardı, o geldi aklıma.
Uykuda mısın sevgili yarim,
Uyaaaaaaan uyan.
….
Uykuda mısın sevgili halkım,
Uyaaaaaaan uyan.
Müzakere için mücadele ediliyor.
Müzakereye gösterilen kararlılığı mücadeleye de göstersek bu iş olur.
Müzakere için onurumuzdan verdiğimiz ödünün hiç mi değeri yok.
Onurumuzdan ödün vermektense dost bildiklerimizden vaz geçeriz diyor “Benim TÜRK kardeşlerimmmmmm.”
Komşularla sıfır sorun diye yola çıkıp, sıfır komşu bırakan sayın dışişleri bakanımız büyükelçilere verdiği meşhur beş öğüdünden birinde şöyle diyor du: “Kriz yönetimi ile vizyon yönetimi arasındaki dengeyi iyi koruyun. Biz çevremizdeki tüm krizleri yönetiriz.”
Adam hanımı ile sohbet ederken, yeni yetişmekte olan az ileride ki kızını gösterip, “Kız da kocaman oldu maşallah. Evlendirsek mi acaba?” demiş. Kız duymuş babasının sözünü. “Gavurun babası, gülesi mi getiriyon” demiş.