Yüzüklerin Efendisi!

MEKİN ŞAHİN
Yüzüklerin Efendisi!
Her geçen gün seviyenin düştüğü, toplumsal değerlerin düşerek ahlaki algının her alanda yozlaştığı bir çağa girdik. Suç bilgi çağında değil suç bilgi çağını yaratan koşulların insan kimliğinden koparılarak, bir avuç kurumsal yapının dünyayı ekonomik, sosyal, siyasi ve kaynakları denetleyerek yönetme iddiasıdır. Her çağ kendinden önceki çağlar üzerinde yükselerek; yeni çağa özgü sistem ve yönetim biçimlerinin önünü açtı. Onlara ev sahibi olarak yön verir. Kökleri derin olan sistemde, yetişen insanı değiştirmek, dönüştürmek ve özgürleştirmek çok zor. Tabuları kolay yıkamazsın. Dünyada milyonlarca canlı var. Mevcut bilgilerimiz ışığında sadece insanın dünyayı kendi niyetine göre değiştirdiği söylenebilir. İnsan tek başına yaşama gücü sınırlıdır. Kürkleri olmadığı için vücudunu kaplayan giysi, kanatları olmadığı için uçmak için hava araçları üretti. Tek başına ne neslini çoğaltabilir ne ölümcül koşullara direnebilir. Bu şu anlama gelir. İnsan sürekli ve kesintisiz değişim ve dönüşümle dünya insanlığını kıyametlere kadar yaşatır ve korur. Bilgi çağında bilgi desenleri ve teknoloji etkinliği yaşamı ciddi biçimde etkiliyor. Bireysel inisiyatif geliştikçe İMC yok oldu. Eğitimden sağlığa, üretimden devlet yönetimine ötekileşen ve ticari bakışın hükmü arttı. Sonuç tüm dünyada felaket. Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında doğdu. Hedef tam bağımsız Türkiye. Kolay olmayacak serüven. Ekonomik ve siyasi bağımsızlığı sağlayacak psikoloji var. Ama Osmanlı ekonomi mirası, aydınlanma süreci çok kötü. Sil baştan yaratmak gerekir. Mustafa Kemal ve CHP koydukları hedefe zor olsa da yol almaya başladı. Osmanlı dönemine göre çok ilerledi ama dünya emperyalist-kapitalist sistemin geçmişiyle karşılaştığında ağır giden dönem 1950 DP hükümetine kadar sürdü. DP hükümetleri dönemiyle birlikte emperyalizm, T.C. devletinde iç olgu haline gelerek; çıkarlarına uyan yönetim ve üretim sisteminin Türkiye’de yerleşmesini sağladı. Bilgi çağında çok kültürlü ulus devlet iddiası ülkede çökertilmek isteniyor. 12 Eylül 1980 darbesiyle emperyalizm hedefinin alt yapısını oluşturdu! 1. Demokrasi ve özgürlük isteyen kişi ve kurumlar birlikte tüm siyasi partileri kontrol eden yeni anayasa ve siyasi partiler kanunu yapıldı. 2. Kendi kendine yeterli üretim sistemini önce tarımı, sırasıyla sanayi ve bankacılık yöntemini bitirerek, dış bağımlılığı artırdılar. 3. Kişi hak ve özgürlük talepleri askıya alındı, 1960 anayasasıyla elde edilen örgütlü toplum hakkı silindi. 4.Ekonomik, sosyal ve siyasal sürecin yeni aktörleri önce bireyleri sonra STK ve benzeri kurumları yozlaştırdı. 5. Halkın devlete bağı ve güveni sarsıldıkça yerini dinci ve ırkçı söylemlerle kapattılar. Türkiye’de devrim yasalarıyla kapatılan ve yasaklanan tarikat dönemi yeniden devlet eliyle inşa edildi. 6. Türkiye yurttaşı yeni dönemin istenilen insan modeline dönüştürüldü. Yeni modelin felsefesi ‘’benden gayrısını şeytan kapsın’’. Bugünün Türkiye’sinin fotoğrafını yaratılmasında en önemli etken, ‘’benden gayrısını şeytan kapsın’’ yozlaşması oldu. AKP-MHP hükümeti yozlaşmaya yol vermenin en üst versiyonunu devam ettiriyor. Devlet yaşamının her alanında savaş ve kaos var. Yüzüklerin Efendisi gibi iç ve dış dengeleri Türkiye’yi çıkmaz sokağa götüren emperyalist taleplere göre kuruyor. Devleti yöneten siyaset böyle iken muhalefet eden siyaset onlardan farklımı? Halka sundukları tüm sözlü iddiaları tam bağımsız Türkiye isteğinin ötesinde, ben AKP-MHP hükümetinden daha fazla size hizmet ederim çabasını yansıtıyor. Türkiye halkı bir kez daha aldatılıyor! Özellikle 2007 yılı sonrası teslim alınan CHP yönetimleri, hukuk ve adaletin askıya alınmasına fırsat vererek aldatılıyor. Çünkü Türkiye’de iki şey belirleyici. Kişisel çıkar ve elde ettiği makam gücünü bireysel çıkar adına kullanma. Yüzüklerin efendisi; yedek kulübede görev bekliyor. CHP il ve ilçe başkanlarını tek tek ele aldığında çok güzel iddia sahibi olduğunu görürsün. İş partide doğruyu ve tabanın, halkın iradesini savunmaya gelindiğinde o güzel insanların yerine bireysel egoların geldiğine tanık oluyorsun. ‘’Genç ve pırlanta’’ ama ‘’ benim karakterim özgürlük’’ iddialarını kaybetmişler. Türkiye’nin tüm illerinde ve Türkiye genelinde hüküm veren örgüt kimliği kaybolurken; sesleri çıkmıyor. Kendilerinden isteneni kayıtsız şartsız yerine getiriyorlar. Parti adına seçilmişler karar veriyor. Hiçbir il ve ilçe örgütü hatta genel merkez ‘’ fermanı veren yerel yöneticiyse; hadi oradan CHP örgütü bizim, ben bu örgütün başıyım’’ diyemiyor. Diyenler; kişisel çıkış sağlayan kolpacı soytarılar tarafından siyasi katliama tabi tutuluyor. CHP bizim olmaktan çıktı. CHP bir avuç işbirlikçi ve onlara yön veren kimi dış güçlerin kontrolüne geçti. 2009 öncesi Deniz Bey adına örgüt ve parti üyelerinin ilişkiye geçtiği iki kanal vardı. İki kanalın başı Deniz Baykal’ın çok güvendiği yol arkadaşlarıydı. Hangi kanal gidersen git, oluşan güç Deniz Baykal’ın olurdu. Bilgi çağına yön veren emperyalist odaklar aynı yöntemi uyguluyor. İster ABD yanlı ister İngiltere yanlı ol. Sonuç emperyalizmin çıkarlarına bağlanıyor. Türkiye her şey güzel olacak umudu kaybetti. Tam bağımsız Türkiye odaklı yeni siyasi süreç kaçınılmaz. Türkiye’de siyasetin geldiği bu çizgiyi görmeyen sadece kendini aldatır. Kahredici sömürge yaşamının tüm acılarının ortağı olmaktan kendini kurtaramaz. Göğüs göğüse süngü savaşı dönemi başlamıştır! Sayın Özgür Özel son yirmi günün getirdiği fırtına üzerinden yeniden genel başkan oldu. Hayırlara vesile olsun. Kurultay ne amaçla yapılırsa yapılsın; Türkiye halkına umut verecek manifestoyla CHP hedefini dünya kamuoyuna duyuracaktı. Önceden bizler gibi yurtsever uyarılarına rağmen yapmadı! Feodal siyasete dört elle sarıldı. İmamoğlu ile kalktı, İmamoğlu ile yattı. Bir ailede çok çocuk varsa; biri öne çıkarsa diğerleri öne çıkanı tutuyorsunuz tepkisiyle aile bütünlüğünü bozar. Şu an görünen Özgür başkanın yanında; İmamoğlu bir yana diğerleri bir yana şeklinde. Sıcağı sıcağı bir uyarı daha yapalım: Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırılarla PİRO taraftarlarını ve Mansur Yavaş’ı yok sayarak sağdan gelen seçmeni ötekileştirirsen; ‘’Türkiye ittifakı’’ sözleriyle faşizmi ve faşizme yön verenleri bitiremezsiniz! Yüzüklerin efendisi gibi hayalde yaşamaya, sıkıştığında farklı zaman evrelerine sığınmaya gerek yok!
Benzer Videolar