MEKİN ŞAHİN
Ben çok şey yaşayanlardanım. Üzüldüm.
Sevindim.
Ağladım.
Sevinçle, üzüntüyü aynı anda yaşadım.
Doğduğumda, isyana yenik düşmeyen bir sülalenin umudu oldum.
Sülalenin umudu olarak, sokaklara indiğimden beri, kendime değil halkımın adına kavgasının içinde oldum.
Kenan Evren; 12 Eylül darbesi sonrası Adana'da yaptığı konuşmada; devricilere hakaret yağdırırken; cumhuriyet ve Kemalizm yerine Türķ-İslam algısını yerleştiriyordu.
Amerika öyle istiyordu.
Onların çocukları görevlerini yerine getirdi.
12 Eylül darbesi cumhuriyetle kazandığımız tüm değerlerimizi tek tek eritti.
Ahlaksızlık kutsallaştı.
İlkesizlik her şeyin üzerine çıkarıldı.
Bizi yorgun savaşçı yapmak istediler. Bir ölçüde başardılar.
Dünün yigitlerinin bir çoğu dut meyvesi gibi olgunlaştıkça dalındañ düştü.
Ama direnen hep oldu.
Yaratılan her rüzgar geri dönderek, yeni Türkiyeyi yaratanların korkulu rüyası oldu.
Olmayada devam ediyorlar.
Tükiyenin bugünki tablosunda iki şey beni üzüyor.
Cumhuriyeti kuranların bize devrettiği partimizin eritilmesine.
Can kardeşi olduğuna inandığımız yol arkadaşların gören gözlerinin körelmesine, duyan kulaklarının duymaz olmasına.
Anadolu tarihinde çok hain ve ihanet eden var.
Anadolu bugünde tanıklık yapıyor.
Ama biz Anadolu halkıyız.
Küller arasından yeniden diriliriz.
Beni sevindiren şeyde yeniden dirilişin kapı eşiğinde olmamız!
Her karanlığın arkasından aydınlık gelir. O aydınlık er yada geç gelecek!
Biz her zaman olduğu gibi acının kirmenini sabırla eğireceğiz.
Selam olsun güneşi zaptetmeye yürüyene.
.............................................
Size bir hikaye anlatsam nasıl olur?
Bir var bir yok. Evvel zamandan bugünkü zamana bir bekçi başı varmış. Üç çocuk bir avratla yaşar giderken. Önüne çıkan fırsatı değerlendirir. Ödül olarak önce polis sonra emniyet amiri yaparlar. Hava binbeşyüz. Koskoca kasabada onu gören herkes el pençe, düğme ilikliyor. Bir emrin varmı amirim diyorlarmış.
Hikaye bu ya!
Bir eli balda bir eli bağda.
Görmediği her şeyi görüyor.
Tatmadığı her şeyi tepine tepine yiyormuş.
Derken; bir gözü açık güzel yerdeki toprağa göz dikmiş.
Ama toprak devlete aitmiş. Kendi kendine düşünmüş taşınmış bu konuda destek olması için amirin çocuklarından yardım alarak toprağı alabileceğine karar vermiş.
Aracı koymuş.
Görüşmeler yapılmış.
Amirin çocuğu amire danışarak açık gözün isteğini kabul etmiş.
Karşılığında 5 akçe istemiş. Açık gözde alıcıyla 5 akceyi göndermiş.
Aracı ve aracıya aracılık eden kişi verilen 5 akçenin 1 akçesini cep ederler. Kalan 4 akçeyide amirin oğluna verirler.
Bir var bir yok!
Devamı sonraki makalemde.
Ne heyecanlı hikaye!
Öyle ďeğilmi ? Siyasetin Zennesi!