Yeni yılda zorluklara hazır mısınız?

OKTAY EROL

2023 yılının son ayında toplanarak, emekçinin yaşamını sürdürebilmesi için yaptıkları çalışmalar sonucunda belirledikleri asgari ücretin, hesaplara yatırılmasından birbuçuk ay önce “yeni zamlarla” 2024 yılının “ilk gününe” başlıyoruz! “Nasıl iyi misiniz”, diyecek yerlerim ağrıyor! Asgari ücret açıklanmadan “nasıl” yaşıyorsanız, bugün daha büyüyen sıkıntıların içindesiniz; biliyorum! “Yeni yılın” iyi, güzel, sağlıklı olmasını “dileyenlerin” yaşananlardan çıkarımı bu! Yurttaş daha çok zorlansın, daha çok gereksinmelerinden uzak kalsın, daha çok kış soğuğunda battaniye altında kıvrılsın, daha çok sokağa çıkamaz durma gelsin! Buna başka bir “anlam” yükleyebilen var mı? İnsanlar hem “en temel” gereksinmelerini karşılamakta zorlanacak, hem de gözlerinin içine bakılarak gelecek için “düzel” dileklerde bulunulacak! Ağırınıza gitmiyor mu? *** Geçen gün sosyal medyada gördüğüm bir paylaşım vardı. Neden “açlık sınırı var da, doyum sınırı yok” diye soruyordu! Tamam, “yetinen insan yaşamaz”, ancak insan hep “nalıncı keseri” gibi kendine de yontmamalı değil mi ama! Kendi gibi aynı havayı soluyanların iyi yaşayıp/ yaşayamadığına, aldıkları ücretin yetip/ yetmediğine, barınma sorununu çözüp/ çözmediğine, çocuklarının geleceğini oluşturmada zorlanıp/ zorlanmadığını da düşünmesi gerekmiyor mu? Buna “eşduyu” diyoruz! Yılbaşı gecesinde eğlence yerlerinin günler öncesinden dolduğu duyuruldu! Üç gün için bir kişinin bir asgari ücretten çok, emekli aylığının iki katına denk gelen bedeller ödediği ileri sürüldü! Bunu, ülkemizin bir “ölçütü” sayanlara tanık olmuşsunuzdur! Yeni çıkan telefonlara onbinlerce lira ödemek için geceden sıraya giren “şımarıklıkları”, yılbaşında binlerce ücret ödeyerek eğlence yerlerini dolduranları ülkemizin “gerçeği” olarak, üstelik “hiç kimse enflasyon altında ezilmiyor” denilerek, açlığa tutsak edilen dar gelirlilerin sıkıntıları unutturulmaya çalışıldı! *** Bir Adanalı milletvekili, medyaya servis ettiği yeni yıl kutlamasında “2023 yılı gibi, tüm sorunları geride bırakacağız” sözlerine yer vermişti! “Sorunların” geride bırakılmasını, geleceğin “daha güzel” olmasını başta, ülkenin büyük çoğunluğunu oluşturan “dar gelirliler” ister! Düşünebiliyor musunuz, ülkemizin dar gelirlileri, her yaz ülkemize gelen yabancı emekliler gibi dinlenebiliyorlar, üstelik sonrasında “dinlencenin” acısını yaşamayacaklar! Ne bileyim, asgari ücretli çocuğunu alıp parkta gezdirebilecek, hiç olmazsa ayda bir kez ailesiyle bir lokantaya gidebilecek mi? Vekilin, “tüm sorunların geri kaldığı” düşüncesine inanıp/ inanmadığını merak ediyorum! Hem “dün den” değişen ne var? Açıklanan asgari ücret ortada, bugün/ yarın açıklanacak emekli ayları da ortada! Bunun yanı sıra “zamla” başlanan yeni yılın “ilk günü” de ortada! Bu nasıl bir “sorunlar geride kaldı” anlayışı? Açıklarsa öğreneceğim! *** 2023 yılı geride kaldı! Yeni yılın “ilk günü” gelen zamlar da ülkemizin kalıtsallarmış gerçeği! 2024 yılı, geçen yıldan “daha sıkıntısız” olmayacağı, “enflasyonda” yavaşlama beklenmesine karşın, “bugünün” üzerine ekleneceği de ülkemizin gerçeği; açıklamalar da böyle! Sözün özü: Yarının fiyatları daha yüksek olacak, yine tüm yük çalışanın/ emeklinin omzuna yüklenecek! Buna da geçtiğimiz yıllarda yaşanan salgın süreci ile, geçen yıl yaşadığımız yüzyılın yıkımı deprem gerekçe gösterilecek! Şimdiden zorluklara hazırlıklı olmak gerek!
Benzer Videolar