“Harç” tutmayınca/ 2
Bir aydır süren yüzyılın yıkımı nasıl bir “şok” etkisi yaptıysa, İYİP Genel Başkanı’nın iki gün önce “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak Cumhurbaşkanı adayımız ve geçiş süreci yol haritası konusunda ortak bir anlayışa ulaşmış bulunuyoruz” metnin altına bir gün önce imza atmasına karşın, yirmidört saat sonra “altılı masa, millet iradesinin kararlarını yansıtma vasfını kaybetmiştir, bu masa ortak akıl platformu olmaktan çıkmış” sözleri de yaşanan acılı ortamda benzerini yaşattı!
***
Akşener’in kurmaylarının “ayrılmadık, kovulduk” açıklamaları bir yanda, işin içerisinde “beşli çete yüklenicilerinin” olduğu açıklamalar bir yanda…
Her şey söylenecek, her suçlama atılacak, her aslı var mı/ yok mu bilinmeyen gerekçeler ileri sürülecek! Eski politikacıların “dilin kemiği yok, ağzı olan konuşacak” söylemi çok iyi uyuyor bunlara!
Gerçekten “kazanacak aday” mıydı altılı masanın devrilmesinin amacı, yoksa altı genel başkanın bildiği/ ancak şu an için gün yüzüne çıkmayan başka pazarlıklar ya da başka gerekçeler miydi?
***
Kanımca böyle bir olasılık, bir yılı aşkın süredir emek verilen buluşmaların hiçbir şeye yaramadığını, özellikle Akşener’in Kılıçdaroğlu’nu hiç tanıyamadığını/ tanımak da istemediğini kanıtladığı gibi birliktelik içerisinde İYİP harcının pek de nitelikli olmadığını gösteriyordu!
Oysa bugüne değin, Akşener’i çok iyi bilen/ davadaşlıkları bulunan kim varsa/ hepsi “güven duyulmayacağını, yarı yolda bırakacağını, birlikteliği sarsacağını” sıkça yinelemişlerdi! Kılıçdaroğlu, siyasi yaşamdan silinip gitmemesi için verdiği onbeş vekil özverisi nedeniyle, tüm söylentileri bir yandan duymazdan gelmiş, bir yandan da “yol arkadaşlığına” toz kondurmamayı sürdürmüştü!
Demek ki eylemin dokusunda, işleyişinde gereksinen “harç” tutmayınca tutmuyordu!
***
Bugünkü gelişmeleri duymayan kalmadı! Tartışma izlencelerinin vaz geçilmezlerinden hukuk profesörü Ersan Şen, İYİP’den çağrılması durumunda aday olabileceğini, görevden kaçmayacağını canlı yayında dile getirmesi üzerine, reklam arasında Akşener tarafından arandığını belirterek şunları söyledi:
“Sayın Buğra Kavuncu aradı, Genel Başkanımız sizinle görüşmek istiyor dedi. Akşener, ‘Bunda ciddi misiniz’ dedi, ‘Ciddiyim’ dedim, görüşmek istedi. Muhtemelen bu hafta içinde bir görüşme gerçekleştireceğiz.”
***
Şen, iyi bir hukukçu, iyi bir konuşmacı, iyi bir kendini dinletici; ancak politikanın içinde olan biri değil! Üstelikte, herhangi bir kamuoyu araştırması yapılarak Kılıçdaroğlu’nun karşısında “kazanacak aday” olduğunu söylemek gerçekçi bir yaklaşım değil!
Şen’in adaylığı kesinleşir ya da kesinleşmez, anlamamı zorlayan “orası” değil; beni zorlayan, yeni bir “şok” etkisi oluşturacak “başka” iç pazarlıklar olduğu, başka uyuşmazlıkların varlığı yönünde!
Sürecek