OKTAY EROL
Halkın bunca yaşadığı sıkıntılar “muhalefeti” güçlendirmiyor/ “iktidarı” umut saydırıyorsa eğer, ülkenin kötü gidişine son verilmesini bekleyen seçmen üzerinde algı ağırlığı var demektir!
Her şey aslında belli mi, “iktidar/ muhalefet” geleceğin neler getireceğini biliyor mu; “muhalefetin” kürsülerden attığı çığlık, “iktidarın” orantısız güç kullanarak ortaya koyduğu yaptırım, alanları dolduran kalabalığın haykırışı hep birer düzmece mi, halkın beklentisi sanal mı?
***
Dün ekranlarda sözü edildi! Yıllarca “iktidarın” sayılı isimlerinden biri olarak bilinen, ardından kopan,
yaptığı son açıklamada “cemaatler, tarikatlar, dini gruplar şeffaf ve açık bir şekilde dernekler ve vakıflar olarak yapılanabilsin” diyen/ sözüne “6'lı masa böyle bir mutabakata varırsa, hem seçilebilme sorunu olmaz hem de en iyi şekilde ben yaparım” diyerek ek yapan, gazeteci Şaban Sevinç’in ileri sürdüğü tutum doğruysa, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendi adaylığını çekmesi durumunda önerdiği isim DAP Genel Başkanı Ali Babacanmış!
Bu şaka mı, yoksa yurttaşa verilmek istenen bir ceza mı?
***
Zaman zaman yazıyorum; ne “iktidar” partisinin yetkileri ile, ne seçmeniyle, ne “muhalefet” partisinin sözcüleriyle uzak/ yakın ayrıcalıklı tutum içinde değilim!
Üstlendikleri “işi” yapıyorlarsa, “beklentileri” yerine getiriyorlarsa, “ayrımcı” tutum sergilemiyorlarsa, yaptıklarından hem kendileri/ hem de yurttaş hoşnutsa sözüm yok!
“İktidar”, yirmi yıldır alıştığı koltuğu bırakmamak için her tür yolu sınayacak; tamam da, peki “muhalefet” yurttaşa verdiği “değişim” sözünü tutmak için ne yapıyor, eylem sıralamasını nasıl oluşturuyor, içten yapılan pazarlıklardan ne denli kaçınıyor, yurttaşı ne denli inandırabiliyor?
Baksanıza, şimdi bir de DAP Başkanı Babacan çıktı!
***
Şu sözü unutmayalım:
“Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır” sözünü 1925 yılında dile getirmiş Atatürk. Ondan sonraki yıllarda “o” söz üzerine yoğunlaşılarak cumhuriyetin devrimleri gerçekleşmiş, en “gerçek yolun” uygarlık olduğu vurgusu yapılmış!
Kılıçdaroğlu’nun, kendi adaylığını çekmesi durumunda önerdiği isimin DAP’li Babacan olması olasılığı doğruysa eğer; kırıp atalım kalemleri, önümüzdeki aylarda yapılacak seçim için de umutları karartalım, üstelik biraz daha ileri giderek “iktidara” şimdiden “çalışmana, çırpınmana gerek yok, git yan gel yat, gelecek için planlarını yap” diyelim! Bir de küçük bir cam fanusta balık besleyelim!
Her şey önceden tasarlanmış, belirlenmişse eğer çabaya/ beklenti içinde olmaya ne gerek var ki?
050122