Tarık Suresi’ndeki Tarık Nedir?

İBRAHİM FAİK BAYAV Tarık Suresi'nin ilk ayetinde; ''Semâ ve Târık...'' olarak iki isim dikkate veriliyor. Bu iki isimden 'sema' hariç tutuluyor, ikinci ayette; ''Kavrayabildin mi nedir târık?'' diye soruluyor. Demek ki semanın ne olduğu o zamanın insanlarınca az çok biliniyor; bilinmesi istenenen 'tarık'. Soruya muhatap edilen Hz. Muhammed'in, tarıkın ne olduğunu kavrayıp kavramadığını bilmiyoruz. Lakin üçüncü ayette; ''En-necmü's-sâkıb'' ifadesiyle hem O'nun hem O'na tabi olanların kavrayabilmesinin ipucu veriliyor. En-necmü's-sâkıb tamlaması meallerde 'palayan yıldız'; 'karanlığı delen yıldız' şeklinde belirtilmiş. Târık, gece karanlığında yol gösterici vasfı sebebiyle Zühre yıldızı (Çoban yıldızı) olarak anılmış. Necmüsâkıb benzetmesinden, o zamanda da bu zamanda da Zühre yıldızı anlaşılmış olabilir. Lakin bu benzetme Târık'ın ne olduğunu kavramaya yetmiyor. Çünkü sonraki ayette tüm nefislerin üzerinde 'hâfız' bulunduğunun uyarısı var. Sema: Varlığı yerden 30 bin metre yüksekliğe kadar olduğu tahmin edilen atmosfer tabakasıdır. Yere yakın sekiz bin metre içinde yaşam mümkündür. Necm: Uzayda yer alan, varlığı geceleyin fark edilen ve ne kadar büyük olduğu, ne kadar uzakta bulunduğu hayal edilemeyen cisimdir. Sayılamayacak kadar çok yıldız, gece, bulutsuz havada pırıldayarak kendini gösterir. Sâkıb: Olağanüstülük ifade eder. Oluşumundan yeryüzü insanları etkilenir. Bu kelime ''Karanlığı delip geçen'' anlamına da geliyor. Kur'an'da memeli canlıların rahimleri ve memelerinin içi 'karanlık' olarak vasıflanıyor (Zümer:6). Deve koyun gibi canlı varlıkların rahimlerinden yeni bir canlı, memelerinden fazla süt çıkarmasına 'sâkıb' adı veriliyor. (Mevlüt Sarı: Arapça-Türkçe Lügat) Yerküre, uzay içinde bir canlı gibidir. Atmosferle sarılıdır. Güneşin ışığını almadığı kısım karanlıktır. Tarık kelimesinden anlaşılan: Yeryüzünde uzay için önemli bir şey oluşacağıdır. Sâkıb, yeryüzünden uzaya geçiş olayıdır. Yeryüzünde oluşan şey 40 bin km hızla atmosferi delip uzaya geçer (saniyede 11 km).  Dünyanın yörüngesine oturur ve 'yapay uydu' adını alır. (Doğal uydu AY'dır) Radyo ve televizyon sinyalleri yeryüzünden ona atmosferi delerek gider; sonra atmosferi saniyede 300 bin km. hızla delip tekrar yeryüzüne gelir. Günümüzün uydu teknolojisi, 'tarık' adı verilebilecek yapay uydunun işaretini vermektedir. ''Tarık, necmüs-sâkıb'' kelimesi ebceden H.1506 / M.2083'tür. Bu tarih, tarıkın varlığının tüm özellikleriyle belirginleşeceği tarihtir. ''İn küllü nefsin lemmâ aleyhâ hâfizun'' ayeti ebceden (şeddeler dahil) H.1537 / M.2113 tarihini veriyor. Yeryüzü yaşamının tüm kontrolü bu tarihte ''en-necmü's-sâkıp'' anlamındaki o varlıktan olabilir.
Benzer Videolar