ADNAN AVCI
İsm-i A’zam, en büyük isim olup, Cenab-ı Hakk’ın bütün isimlerinin içinde gizlendiği ve bazı sevgili kullarına bildirdiği isimdir. Zünnun-u Mısri Hazretlerinin(rh) bir dönem hizmetinde bulunmuş biri anlatıyor:
Bana, tasavvuf deryasının mümtaz simalarından Zünnun-u Mısri’nin İsm-i A’zamı bildiği söylenmişti. Bu yüzden Mısır’a gidip, bir yıl hizmetinde bulunduktan sonra, “Hocam, sana bir yıldır hizmet ediyorum. İsm-i A’zam’ı bildiğini duymuştum. Bu hizmetimin karşılığı Onu bana öğret, bu hususta benden daha uygun birini bulamasın, dedim.
Mısri hazretleri cevap vermedi. Altı ay sonra mendile sarılı bir kap verdi ve “Arkadaşlarımızdan falan kişiyi tanıyorsun. Bunu ona götür” dedi.
Emanet olarak verdiği kabı alıp nehir boyunca yürümeye başladım. Bir yandanda, acaba içinde ne var, diye merak ediyordum.
Köprüye vardığımda merakımı yenemeyip mendili çözdüm ve kapağı kaldırdım. Kapak açılır açılmaz içinden bir fare fırlayıp kaçtı. Çok kızmıştım. Galiba benimle alay ediyor, diyerek o kızgınlıkla geri döndüm, yanına vardım.
Beni görünce halimden olanları anladı ve asla unutamayacağım şu ibretli dersi verdi:
Ey ahmak! Biz seni imtihan ettik. Emanet edilen bir fareye dahi ihanet eden birine İsm-i A’zam’ı nasıl emanet edelim.