ZAHİDE UÇAR
İşporta Tezgâhı: Halime’yi Samanlıkta Bastılar
Zat-ı felaket, zat-ı karabasan suçüstü oldu ya? Acilen gündem değiştirdi. İşporta tezgâhını açtı. Sata sata bitiremediği din tezgahı üzerinden bir satış daha yaptı:
-Gelin, gelin… Burada din satılır, gemicik alınır. Din satılır, İsviçre bankalarında hesap açılır. Din satılır, keriz feneri kurulur. Allı verelim, morlu verelim, SARILI-verelim(!)..
-İçkiyi yasakladık a dostlar. Artık sarhoş gezemeyecekler. Unutun Reyhanlı’yı, Esed’i(!)… Eminem’e Georgetown Üniversitesi’nde
“Diktatörlüğün Psikolojisi” diye bir kitap hediye etmişler. Güya bana laf sokacaklar. Ben bunları;
“mışıl mışıl uyuttuğum, emir eri olan basınımla avuttuğum” millete duyurur muyum hiç? Hemen tükenmez kaynak din işporta tezgahını açalım. Allı verelim, pullu verelim, e gelin biraz da sarılı-verelim.
(Aman tezgaha yaklaşmadan ceplerinize dikkat edin.)
Dümeni uyuşturucu, fuhuş, insan kaçakçılığı dahil her türlü kirli parayla döndür. Sonra din tezgahından satış yap;
-İçkisiz günler verelim.
Hoş geldin Muaviye Efendi…
Reyhanlı’da yaşanan korkunç katliamdan anlaşıldı ki;
Asker, Polis, MİT arasında yaşanan çekişme güvenlik zaafı oluşturmuş.
Reyhanlı patlamasının sorumlusu ER-Boğan’dır.
Çünkü;
F-Polisi kullanarak orduyu bertaraf etti. Polisi orduya, orduyu polise düşman etti. Asker polise güvenmiyor. F-Polis askerin açığını arıyor. MİT polis ile karşı karşıya geldi. Polis MİT’e, MİT Polise güvenmiyor. MİT içinde de milli kanatla diğer kanat arasında güven sorunu var. Böyle durumda birbirlerinden bilgi saklamaları kaçınılmazdır.
ER-BOĞAN’nın fitne üreten, kurumları birbirine düşürerek koltuğunu sağlama alma politikası izlemesi, ülkenin güvenliğinden sorumlu kurumları birbirine boğazlatması “BÜYÜK SUÇTUR”.
Meclis kararı olmadan ülke sınırlarını açan, güvenliğinden sorumlu vatandaşları sapık katillerin inisiyatifine bırakan bir zat; o ülkenin başında hala oturabiliyorsa, o ülkede sorun var demektir.
Seçimle gelen hiçbir şahıs bu kadar pisliğin üzerinde oturamaz. Demek ki seçimle gelmemiş. İşgal güçlerinin öncü gücü,
BOP’nin “levazım birliği komutanı” olarak görev almıştır.
1
-İşgal Güçleri için gerekli araç ve gereçleri temin etti.
Maddi varlıklarımızı egemen güçlere pazarladı.
Manevi varlıklarımız
“dinler arası diyalog” safsatası ile Evangelizmeevrildi.Anadolu kiliselerle donatıldı. Ahlaksızlık pirim yaparken, AHLAK mahkum edildi.
2-İşgal Güçlerine lojistik hizmette kullanacağı malzemeleri temin etti.
Türk Ordusu’nun kozmik odası, yani Türk Milletinin namusunu, mahremiyeti talan edilirken, CİA Çankaya/Yıldız’da kozmik odasını kurdu. Amerikalı Susanne Hayden’e özel yetkili savcılara seminer verdi. (Arslan Bulut)
Polisler Amerikan Konsolosluğuna giderek düzmece (Ergenekon, Balyoz vb. gibi) davalar hakkında bilgi verdi.
CİA elemanları sayesinde gizlimiz-saklımız kalmadı. Türk vatandaşlarına ait bilgiler ortalığa saçıldı.
Şimdi de doktorlar adeta yangın var diye bağırıyor. Türk vatandaşlarının en gizli sırlarını
“sağlık kumpası ile” ele geçirmek istiyorlar.
Egemenlerin levazımcısının 1800 korumayla gezdiği, parmak çocuklarına dokunulmazlık üzerine dokunulmazlık kılıfı diktiği bir ortamda, en mahrem bilgilerimizi isteğimiz dışında pazarlama yasası geliyor.
Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyinin uyarı niteliğinde bir açıklaması var.
Dikkatle okuyalım:
Devletin sırları çoğalırken bizim mahremimiz satılığa çıkıyor.
Kendinize bile söylemek istemediğiniz sırlarınızın satılığa çıkarılmasını ister misiniz?
Eşinizden gizlediklerinizin ortalığa saçılmasını ister misiniz?
Son adet tarihinizin, kaç düşük yaptığınızın, hamile olup olmadığınızın, girdiğiniz depresyonun, aldığınız ilaçların başkaları tarafından bilinmesini ister misiniz?
Verilerimiz verilir mi verilmez mi?
SGK-Sağlık Bakanlığı veri satış mağazası mı kuracak! Veriyi alan, kişiye özel reklam mı yapacak!
Yoksa fişlenecek miyiz/fişleniyor muyuz?
Mebusun, Bakanın, onun yakınlarının mahremini koru, benimkine saldır olur mu?
En mahrem bilgilerinizin hekiminiz dışındakilerle paylaşılmasına evet deyip demediğinize yalnız başınıza karar veriniz!
Güvenip gittiğiniz sır saklayan hekimin ihbarcı yapılmasına razı mısınız?
a-İnsanların hekime, sağlık kuruluşuna gittiklerinde verdikleri kişisel bilgilerin, aldıkları sağlık hizmetine ilişkin bilgilerin, kendilerine sorulup rızaları alınmaksızın Sağlık Bakanlığı tarafından toplanması, işlenmesi ve paylaşılmasını, Hekimlere, her türlü özel ve kamu sağlık kuruluşuna, hastalarının kişisel bilgilerini Sağlık Bakanlığı’na verme mecburiyeti getirilmesine
b-Sağlık Bakanlığına, hekimleri, diş hekimlerini, sağlık personelini, mesleklerinden geçici veya sürekli men etme, diplomalarını iptal etme yetkisi verilmesine ilişkin
- Maddesinin (h) bendinin (1) ve (3) nolu alt bentlerini geri çekin, yasalaştırmayın!
Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi
Bu durumda Doktorlar istihbarat elemanı gibi kullanılacaktır.
Şantaj demokrasisi olan Er-Boğan diktatörlüğünde bilgileriniz şantaj amaçlı kullanılabilir. Uluslar arası organ mafyasına kurban olabilirsiniz.
Her şeyin ortaya saçıldığı, CİA(MİT+Polis) işbirliğinde ülkenin temellerinin dinamitlendiği bir ülkede, Levazımcı başı tarafından canlarımız, mahremiyetimiz kimlere veri tabanı oluşturacak?
Hariri’ye satılan Türk Telekom içinde 3 (biz 7 diye duymuştuk) İngiliz ajanı yakalandı.(2005-2007)
Amerikan Kapıkulu Partisi meclise bir yasa teklifi getirdi, haberiniz var mı?
“Türk Devleti’nin PKK’ya savaş tazminatı ödemesi” teklifi yapıldı.
Bu alçak, aşağılık yasa teklifini bile bu millete hakkınca duyuramayan muhale(FİT)’e hala güvenen varsa YUH olsun.
Bu bilgiyi MHP Konya Milletvekili Faruk Bal Bengi Türk televizyonunda söyledi.
Muhalefet muhale(FİT) olmasa kıyamet kopar. Böyle bir yasa teklifi yapana o meclisi dar ederdi.
Muhalefet; levazım başının açtığı işporta tezgahının en sadık müşterisidir. Hadi sine-i millete dönecek yüreğiniz yok. Hesaplarınız derin. Sizler de Er-Boğan’ın kara parasına esir oldunuz. Hiç olmazsa içki kavgası yapıp
“din alır, din satarım” diyenlerin tezgahına müşteri olup meşrulaştıracağınıza, o yasa teklifini yapanın meclisi kafasına geçirin.
Yoksa Türk Milleti; meşruluğunu yitirmiş
“Terörü Besleme Milleti Mahvetme” konutu haline gelen o çatıyı başınıza geçirecek!!.
Allı verelim, yeşilli verelim, sarılı-verelim.
Sapık bebek katiliyle barıştırıverelim…
Koş vatandaş, koooş… Gündem değiştirme tezgahı bu… Din bohçasını açıverelim…
Halime’yi samanlıkta El Nusra ile bastılar… Şalvarını Reyhanlı’ya astılar…