İBRAHİM FAİK BAYAV
Enam Suresi 7: Kafirler, Kitap Hükümlerini ya Gizlerler; ya da Tahrif Ederler
Toplumların sağlıklı olabilmesi tecrübe edilmiş bilgiyi gerektirir... yönetimlerin ve devletlerin devamlılığı ise siyaset bilimini şart kılar. Şartı iptal edenler, saltanat hırsı gösteren menfaatperest ve sadist tıynetli kişilerdir. Öylelerin başında bulunduğu ülkenin akıbetinin kötü olacağı altıncı ayette belirtildi. Peki Hz. Muhammed'e niçin itiraz ediyorlardı?.. Yanlış uyarı yaptığı için mi?.. Hayır. Sonraki ayete bakalım:
Enam Suresi ayet 7:
''Ve lev nezzelna aleyke kitaben fi kırtasin...'' Yani, sana kitabı kırtas içinde indirseydik...''.
Bu ifade, kitap bilgilerinin Hz. Muhammed'e var olan bir kitaptan gerek duyuldukça aktarıldığını belirtiyor. Aktarılan bilgiler 'söz' olarak topluma duyuruluyor. Lakin, Mekkeli muhataplar o sözlere 'yanlış' diyemiyorlar, O'ndan kitabın kendisini göstermesini istiyorlar.
Beşinci ayette,
'yestehziün' يَسْتَهْزِءونَ ifadesinin kullanılması sebepsiz değil. Hz. Muhammed kitabın kendisini gösteremezdi. Çünkü kitaplar Mekke ağalarının kendi kontrollerindedir. Başkasının edinmesine izin verilmiyordur.
Kitap bilgileri Hz. Muhammed'e 'kırtas' içinde de ulaştırılabilirdi.
Kitabın nasıl bir kitap olduğunu, ne hükümler içerdiğini bilen muhataplar Hz. Muhammed'in uyarısını kabul ederler miydi? Cevabı ayetin devamında:
''Fe le mesühü bi eydihim le kale ellezine keferu in haza illa sihrun mübinun''. Yani, ellerine alıp inceleseler, bu, sihirden başka bir şey değil derlerdi.
Neden öyle derlerdi?.. Şu sebepten:
a) O zamanda o toplumda kitap bilgileyle hareket edilmiyordur. Edenleri dışlıyorlardır;
b) Kitap bilgilerini, kullanma yetkisi, itirazcıların yetkisindedir. Saklarlar... Ortaya çıkmışsa, yolunu bulur tahrif ederler;
c) Hz. Muhammed'in kitap hükümlerini anladığına inanmıyorlardır. Demogoji yaparlar;
d) Zaten hukuk tanımayacak kadar kafirdirler. Hak, sadece kendilerini bilirler.
''Ve lev nezzelna aleyke kitaben fi kırtasin...'' ifadesinin ileri zamana işareti var mıdır diye merak edersek... Herhalde işareti vardır.
'Kırtas', قِرْطاسٍ Bu sözcük Arapça lügatte, günümüzdeki bilinen 'kağıt' olarak belirtilmiş. Boyutu belirtilmemiş. Demek ki 'kitap', sözlerin, bu kağıdın içine yazılarak derc edilmiş halidir.
''nezzelna aleyke kitaben fi kırtasin'' kelimesi,
نَزَّلْنا عَلَيْكَ كِتابًا في قِرطاسٍ
ebced hesabıyla 1152 sayısını verir. Miladi 1738'dir. Bu tarihte sözler ve fikirler, yazı şekline getirilip geniş kağıt üzerine matbaa işlemiyle basılır. Her isteyenin adresine ulaştırılır. Aslında kafirler Hz. Muhammed'den böyle bir şey istiyorlarmış. İstekleri gerçekleşseydi, ayette belirtildiği gibi, 'sihir yaptı' diyecektiler.
'Le mesühü' لَمَسوهْ kelimesi, dokunulacak, ele alınacak nesneyi haber veriyor.
Dokunulacak ve ele alınacak şey nedir?
''Nezzelna aleyke kitaben fi kırtasin Fe le mesühü'' ifadesi ebced hesabıyla 1445 sayısını verir. Miladi 2023 yılını gösterir. Kitap bilgileri artık nesnel TABLET içindedir. İlimadamları ve bilimadamları fikirlerini veya projelerini orada toplarlar. Öğrenciler, ders yapmayı, öğrenmeyi ve bilgilenmeyi TABLET içinden gerçekleştirirler.
Kafirler, Hz. Muhammed'den belki de bunu istiyorlardı. İstekleri gerçekleşseydi, daha o an sihrin en korkuncu deyip ona zulmün en kötüsünü uygularlardı.
''le mesühü bi eydihim le kale ellezine keferu'' ifadesi
لَمَسوهُ بِاَيْديهِمْ لقالَ الَّذينَ كَفَروا
ebced hesabıyla 1472 sayısını veriyor. Miladi 2030 yılını gösterir. Bu tarihte her tür bilgiyi ve hükmü içinde barındıran TABLETLER, kafirlerin küfür aracı olur. Kitap bilgilerinde tahrif yapamayacaklarından, engelleme sistemini devreye sokarlar. Bilinmesi gereken hükümler toplum bireylerine gösterilmez veya okutturulmaz Ülkemizde şu zamanda, internetteki bazı bilgilere ulaşma engeli koyanlar farkediliyor mu? Altıncı ayetteki
''fe ehleknahüm'' فَاَهْلَكْناهُمْ ifadesinde belirtilen çöküş, Müslüman bilinen toplumlar üzerinde bir başka çeşitte tecelli etmeye başlayacaktır.
İbrahim Faik Bayav
(20.01.2025 12:05)