Üç ayrı gurup ve Yeni Suriye Devleti

MEKİN ŞAHİN
Üç ayrı gurup ve Yeni Suriye Devleti
Suriye Arap Cumhuriyeti %80 Arap %9-10 Kürt %4-5 Türkmen %5-6 ve diğerlerinden oluşan halkların yaşadığı bir ülke. Din açısından (2024) %87 İslam (%74 Sünni İslam % 13 Nusayri) ve diğer Şii kolları % 10 Hristiyanlık % 3 Dürzilik biçiminde. 2011 yılından bu yana devam eden Suriye iç savaşı, maddi manevi büyük bir yıkıma yol açmıştır. Bölgede yaşayan; etnik kökeni ne olursa olsun bütün insanlar, bu savaştan zarar görmüştür. Katliamdan tecavüze kadar her türlü suçun işlendiği Suriye’de insanlar yakın vadede bir barışın sağlanabileceğinden umutlu olmadıklarından, kendileri ve aileleri için güvenli bir yer bulma amacıyla her türlü tehlikesine rağmen göç yollarına düşerek dünyanın dört bir yanına dağılmıştır. 2011’de sivil gösterilerle başlayıp kısa sürede iç savaşa dönüşen Suriye’deki durum, bir demokrasi mücadelesi olmaktan çıkmış ve ülke farklı grupların kendi hukukunu uyguladığı bölünmüş bir coğrafya hâline dönüşmüştür. İç savaştan önce yaklaşık 22 milyon olan Suriye nüfusunun % 60’ı Sünni Arap, % 10’u Nusayri Arap, %10’u Sünni Kürt, %10’u Hristiyan Arap, %5’i Türkmen ve kalanı da farklı etnik ve dinî gruplardan oluşurken, bugün bu oranlardan bahsetmek pek mümkün görünmemektedir. Diğer toplumsal gruplar bir yana bugün Suriye’deki Kürtler ülkenin geleceği açısından en tartışmalı gruplardan birini oluşturmaktadır. Rejimin baskı politikaları ve asimilasyon siyaseti sebebiyle savaş öncesi dönemde ülkede etkin bir siyasi varlık gösterememiş olan Suriye Kürtleri, aynı zamanda aşiret bağlılıkları ve kendi aralarındaki nüfuz mücadeleleri nedeniyle de bölünmüş durumdaydı. PKK’nın sosyal ve siyasi mirası üzerine 2003 yılında Suriyeli Kürtler tarafından kurulan Demokratik Birlik Partisi (PYD) kısa zamanda büyük bir siyasi güce dönüşürken, 2011’den sonraki iç savaş sürecinde de ülkedeki en güçlü Kürt aktör hâline gelmiştir. Tamamen PKK ideolojisi ve uzantısı olarak Kuzey Suriye’de örgütlenen PYD’nin bugünkü gücüne ulaşmasında Suriye rejiminin katkısı da görmezden gelinemeyecek kadar büyüktür. 2011 yıllında Suriye rejimi bölgeyi PYD’ye bırakarak geri çekilmiş ve böylece Arap Bahar’ının başından itibaren bölgeye hâkim olan PYD, diğer siyasi yapıları tasfiye ederek kurduğu silahlı güçle (YPG) bölgede tam kontrol sağlamıştır. 2012 yılında Suriye hükümetinin diğer gruplarla daha etkin mücadele etmek amacıyla bölgeden çekilmesinden sonra Kuzey Suriye’de bulunan Kürt bölgeleri PYD’nin kontrolüne geçmiş; 2014 Eylül’ünde DAEŞ’in Kobani şehrini kuşatmasına kadar da bölgede tek hâkim güç PYD olmuştur. HTŞ Suriye'nin kuzeyindeki İdlib ilinde bulunan (Hayat Tahrir El Şam), Beşar Esad rejimine karşı çıkan son birkaç isyancı gruptan biridir. Eski El Kaide üyesi olan grup şu anda yaklaşık iki milyon kişiyi yönetiyor ve bunların yarısı iç göç etmiş Suriyeliler. HTS, son üç yılda kendi topraklarındaki gücünü pekiştirdi ve uluslararası toplumu artık bir terör örgütü olarak dışlanmış statüsünü hak etmediğine ikna etmeye çalışıyor. HTS, 2017 yılında beş İslamcı milis ve muhalif grubun birleşmesiyle kuruldu. Rakiplerinin çoğunu yok ederek veya absürde ederek kuzey İdlib'de fiili yönetim organı haline geldi. Bu süreç, siyasi uzlaşma, sabotaj ve askeri operasyonların bir kombinasyonunu içeriyordu. Suriye iç savaşında farklı tarafları destekleyen Türkiye ve Rusya arasındaki 2020 Mart ayındaki ateşkes, HTŞ'nin kontrol ettiği bölgedeki şiddeti azaltarak gücünü pekiştirmesine fayda sağladı. Çatışmalardaki durgunluk, grubun örgütsel yapılarını oluşturmasına, bürokratik kurumlar inşa etmesine ve yönetim çabalarını genişletmesine olanak tanıdı. HTŞ'nin resmi yönetim yapıları oluşturma girişimlerine rağmen, özünde çeşitli siyasi hedeflere ve dini inançlara sahip savaşçıları bünyesinde barındıran yerel İslamcı milislerden oluşan bir koalisyon olmaya devam etmektedir. HTŞ'nin örgütsel yapısında, örgüte askeri ve siyasi açıdan, Suriyeli savaşçılardan oluşan küçük bir Şura konseyi danışmanlık yapıyor. HTS, kuzey İdlib'i nominal olarak sivil liderliğindeki Suriye Kurtuluş Hükümeti (SSG ) aracılığıyla yönetiyordu. Bu hükümet 10 idari bakanlığa ve 75 kişilik bir Şura Konseyi'ne bölünmüş durumda. İdlib'deki örgütlü yönetim dışında, başka bir coğrafyada yönetim deneyime sahip değil. Kurulan ittifakın toplam 20 ile 25 bin civarında silahlı gücü var. Suriye’de Sünni Araplar içinde karşılıkları var. Çok farklı iddialar var. HTŞ oluşumunda ABD, İsrail ve Türkiye desteği iddia ediliyor. Suriye Milli Ordusu (SMO) Suriye Millî Ordusu önceki ismiyle Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) veya Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu, Suriye iç Savaşı'na katılan silahlı Suriyeli muhalif gruplardan oluşan bir koalisyondur. Temmuz 2011'de savaşın başlamasıyla ortaya çıkan çeşitli isyancı gruplardan oluşan koalisyon, 2017 yılında Türkiye'nin finansman, eğitim ve askeri destek sağladığı resmî olarak kuruldu. ÖSO'nun kökleri, 29 Temmuz 2011'de firari Suriyeli subaylar tarafından kurulan silahlı muhalif grupların gevşek bir toplamı olan Özgür Suriye Ordusu'na dayanmaktadır. Başlangıçta Suriye hükûmetinin başlıca muhalifi olan ÖSO, iç çatışmalar, finansman eksikliği ve rakip İslamcı gruplar nedeniyle giderek zayıfladı. Ağustos 2016'da Türkiye, daha uyumlu ve etkili bir muhalif güç oluşturmak amacıyla, aralarında birçok eski ÖSO savaşçısının da bulunduğu Suriyeli isyancı gruplardan oluşan yeni bir koalisyon kurmaya başladı. Fırat Kalkanı Harekatı’nın ardından Türkiye hükûmeti, Kuzey Suriye'deki Türk varlığını güvence altına almak amacıyla bir “Ulusal Ordu” kurmak için Suriye Geçici Hükûmeti ile koordinasyon kurdu. SMO'nun amacı Suriye'nin kuzeyinde bir “güvenli bölge” oluşturmak, diğer muhalif gruplarla birleşmek ve hem Suriye hükûmet güçleri hem de radikal islamcılarla mücadele etmektir. Suriye hükûmetinin 2019'daki kuzeybatı saldırısı sırasında varlığı komşu İdlib vilayetine kadar genişledi ve ardından 4 Ekim 2019'da Ulusal Kurtuluş Cephesi'ni bünyesine kattı. Türkiye hükûmetiyle yakın işbirliği içinde olan SMO, kendisini eleştirenler tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yardımcı ordusu ve “paralı askerler” olarak tanımlanmaktadır. Suriye dışında SMO savaşçıları, Libya'dan Güney Kafkasya'ya kadar uzanan çatışmalarda, Türkiye tarafından vekil güç olarak görevlendirildi. En az 25.000 savaşçıdan oluşan ve bazı kaynakların 70.000 olduğunu tahmin ettiği ÖSO, çoğunlukla Arap ve Türkmenlerden oluşmaktadır. Çok az sayıda Suriyeli Kürtlerin var olduğu söylenmektedir. Suriye’de Türkmen nüfusun %5. 28 guruptan oluşmuş silahlı örgüt! Bu üç ana yapı Suriye’nin geleceğini belirleyecek. Üç yapıda kendi içinde çok parçalı silahlı guruplardan oluşmuştur. Bu üç yapı nasıl bir araya gelecek? Yanıtı çok zor. Bu üç ana yapı, kendilerine olanak sağlayan devletlere bağlı. Suriye yeni devleti kurulurken; bu devletlerin çıkarları devlet oluşumunu etkileyecektir. Suriye'de gevşek bağları olan federatif bir cumhuriyeti kurduracaklar. Anadolu halkının güzel deyişleri var. ''KARAMANIN KOYUNU, SONRA ÇIKAR OYUNU!'' Bekleyeceğiz ve göreceğiz.
Benzer Videolar