CHP Adana’da iki isim…

OKTAY EROL

CHP Adana’da iki isim…

Yerel Seçimin ardından, yirmiüç yıl sonra “ilk kez” halkta “yenileşme” adına bir umudun oluştuğu gözlemlendi! Bunu Adana’da gördük örneğin! Anakent ile birlikte merkezde üç kentte “muhalefet” adayının başarısıyla sonuçlanması istenen/ özlenen “değişimin” umuduydu! Bunun bir de genelde “böyle” olduğunu, “iktidarın” elinde bulunan birçok belediyeyi yitirildiğini düşündüğümüzde daha net görebiliyoruz. Aklımıza “haklı olarak” şu soru geliyor: CHP, bugünkü duruşuyla bunu başarabilecek mi, çiçeği burnundaki yerel yönetimler buna hazır mı? Altıncı ayının geride kaldığı şu günlerde yerel yönetimlerin gösterdiği “sosyal demokrat belediyecilik” anlayışı yurttaşta “olumlu” karşılandı mı? Genel Seçimin “ön sınavı” olarak tanımlanan yerel seçim sonuçlarının, yapılacak olan “erken ya da zamanında” bir seçim sonuçlarına olumlu etki olacak mı? Neden? *** Şunu sıkça yazıyorum; Adana’da CHP’nin yüzünü ağartan iki isim var. Biri İl Başkanı Anıl Tanburoğlu, diğeri Anakent Belediye Başkanı Zeydan Karalar… Zaman zaman Çukurova Belediye Başkanı Emrah Kozay’ı da görmek olası; diğerleri için olumlu düşündüğüm söylenemez! Gelişleri bile fırtınalı olmuştu, anımsayın! Birinin hısım/ akrabacılık oynayarak kadrolaşması, diğerinin “kumpas” türü oyunların içinde yer bulması hem örgütte/ hem de partililer tarafında “hoş” karşılanmadı! “Sosyal belediyecilik” diyorlar yurttaşla arasındaki ilişkisini anımsıyorsunuz, “sosyal demokrat belediyecilik” diyorlar “demokrat” olmanın ilkelerini/ ortaya koydukları eylemleri/ halkın doyumsuzluklarına karşı duyarlılıklarını/ süren yoksulluk için projelerini… İçini zorlansanız da dolduramıyorsunuz! Tanburoğlu ile Karalar’a diğerlerinden farklı bakıyorum! İl Başkanı Tanburoğlu’nun birçok söylevinde bulundum, elinde “notlarla” çıkmamasına karşın, bir başka yerde söyledikleriyle çelişen sözünü duymadım; özellikle birbirinin tamamlayıcı sözler… Zaten “örgüt” konusunda olsun, “demokrasinin” gerekliliklerinde olsun, “Chp ilkelerinden “olsun uzaklaştığına tanık olmadım. Bu olgu Adana için “örgüt içi” yapılaşma yönünden oldun, partililerin sorunlarını bilme konusunda olsun, parti ilkelerine duyarlılık bakımından olsun büyük bir avantaj… Anakent Belediye Başkanı Karalar’ın, halkın içine indiği anda gösterdiği “sıcaklığı”, ilgiyi, canlılığı Adana’da bir başka politikacı da görmedim! Hani kucaklarla ama yüzleri ekşi, bakarlar ama gördükleri başka, tutarlar ama akılları başka yerde, “bir an bitse de gitsek” der gibi bir rüzgar estirirler ya; işte öyle değil Karalar! Bir yandan işini yapmaya kendini odaklarken, bir yandan da daha “yeni” gördüğü insanların arasına karışması, birçoklarının eline/ yüzüne/ omzuna dokunması ayrı bir özelliği. “İktidar” olmak için “çok” emek harcayan, partilisini “çok” umutlandıran, son yirmiüç yılda partilisinin “çok” yalnızlaştığına tanık olan Chp için bu olgunun “önemi” olmalı! Bunları önemsiyorum da… *** Chp üst koltuklarında oturanların gerçekten “iktidar” olmak akıllarından geçiyor mu bilmiyorum; öyle akla aykırı eylemlerine tanık oluyoruz ki… Ancak “iktidar” olmak istiyorlarsa, işin başında “yıllardır” partili olmaktan başka “suçları” olmayan seçmenlerini düşünmek/ desteklerini görmezden gelmemek zorundalar! Bu da ne “hısım/ akrabacılık” oynamakla, ne “kumpas” oyunlarıyla, ne de “kendine yontmayla” olacak şeyler değil! Çevrelerine bakmalılar, yurttaşın yaşadığı “doyumsuzluğu” anlamalılar, “duygudaşlık” kurabilmeliler! Yaşadığım kent Adana için sözüm; İl Başkanı Anıl Tanburoğlu ile Anakent Belediye Başkanı Zeydan Karalar anlayın yeter!
Benzer Videolar