Ölümlü Bir Yazı

ADNAN DENİZ EĞİTİMCİ/YAZAR

İnsan, öleceğini bilerek yaşayan tek canlıdır. Hatta o kadar ileri gider ki; belli bir yaşa gelen bir kişinin ölmesinin gerektiğini Söyleyebilecek kadarda cüretkârdır.

  Ama asıl olan o dur ki; insanın yapabileceği tek şey çaresizliktir! Farkına bile varmaz yaşadığının. Günün koşkulu ve coşkulu yaşam gailesi içinde birden zamanın dolduğunu haber verirler. Kimse kabul etmez gidebileceğini, aslında ne yapmak için geldiğini hatırlayamaz bile… Hâlbuki ""yapacak ne kadar çok şeyim var diye hayıflanır durur.""Ne yollar çizilir hayatın ince çizgisine. Müreffeh bir yaşantıdır istedikleri.

     Hep birbirine üstünlük kurmaktır, en iyiyi bulmaktır, hedefleri. Hırs stresi beraberinde getirir. Ölüm bile duygularına set çekemez. Ölenin yapması gerektiği bir işi yaptığına inanılır. Ta ki kendisine gelene kadar ölüm denen yolculuğun kendi kapısına.

Hep başka pencereden bakılır ölüm dehlizine. Geleceği garantiye almak çoğunun isteği… Ya da “gününü gün etmez, bir daha gelmek yok ya hayata!""

  Kısır bir döngü bizim hayat. Ölüm denilen yolculuğu bilerek yaşamak. Ebedi kalmak olmazmı? Olur, tabi ebediyen yaşamak. Bir Atatürk, bir mimar Sinan olmak ebedi yaşamaktır gelenin misafir olduğu dünyada.

  Hayırlı bir evlat bırakmak, ardında kalanların dua ile seni yâd edip anması ebedi yaşamın ta kendisidir. Ebedi kalmak mümkündür tabi. Bir ağaç dikip, üretken olmak kuşu, kurdu, insanı doyurmak.

Ölümden korkmadan yaşamak gerek ama gereken o ki, tek çare azıklı olmak. Yani; Yaradanın karşısına sınav anında donanımlı varabilmek
Benzer Videolar