Seçim İslam’a Uygun Kardeşlik Getirecek

İBRAHİM FAİK BAYAV Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin çıkardığı kanun gereğince seçimlerin 2019 yılında yapılacağını -üstüne basa basa- tüm dünyaya duyurmuştu. Aradan fazla zaman geçmedi, yoldaşı Bahçeli'nin yaptığı çıkışla sözünden döndü, baskın seçim yapılmasına karar verdi. Tayyip Erdoğan'ın amacı tekrar Türkiye devletinin başına gelmek. Tayyip Erdoğan bu süreçte, seçilmeme endişesine uğramış, ağzına gelen yakışıksız her sıfatı rakiplerine savuruyor. Nurcuların alimi Hukuk Tarihçisi Ahmet Akgündüz de, Tayyip Erdoğan'nın mutlaka seçilmesi amacıyla Nurcu cemaatlere yazılar yazıyor. Akgündüz Hoca'nın Tayyip Erdoğan'ın seçilmesini istemesinde sakınca yok. Lakin bu isteğinini duyururken yazdıklarının mantıklı olması beklenirdi. Dediği şu: ''24 Haziran'da sadece Türkiye'nin değil İslam aleminin geleceğini oylayacağız''. Türkiye'nin geleceğinin oylanacağı doğrudur. Ama Akgündüz Hoca'nın anladığı biçimde değil. Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkma amacına karşı, Türkiye Cumhuriyeti'ni yıktırmama gayereti bu seçim ile kendini gösterecek. Bunun İslam aleminin geleceğiyle ilgisi yok. İslam alemi neresidir diye sorsak, Akgündüz Hoca nereyi gösterir acaba?.. 24 Haziran seçimlerine götüren bu süreçte, kanunlar çerçevesinde hareket edildiyse, kavga ve kargaşa oluşturacak söz ve davranışlardan kaçınıldıysa, rakipleri alt edecek hilelere başvurulmadıysa, hele ki, seçimi savaş gören ahmak ve ahlaksız yazarlara itibar edilmediyse, Türkiye İslamlık havasını yansıtıyordur. Bu şekilde Türkiye İslam aleminin parçası bilinir. İslam alemi sayılan ülkede, toplum düzeni için kanunlar yapılmıştır. O kanunlara en tepeden aşağı tabakaya kadar herkes uymaktadır. Sorumluluklar paylaşılmıştır. Yönetme makamında olanlar, yönettiklerinin karşılaştıkları yanlışlara müdahale ediyorlardır. Dün, otosunu park eden bir vatandaşın, park ücreti isteyen eşkiya tarafından bıçaklandığı haberi tüm ülkeye yayıldı. İçişleri Bakanı veya memurları ortalıkta yok. En önemli koltuğu kapma peşinde olan politikacı, tezekli eşekli sözcüklerle muhataplarına saldırıyor. Bu saldırıya 'ayıptır - günahtır' fetvası vermesi gereken Diyanet'ten ses yok. Dolar ile EURO durmadan yükseliyor; Merkez Bakası faiz arttırıyor; esnaf panikte. Ekonomi Bakanı'ndan bir açıklama yok. Buna benzer bir çok olayın geçtiği ülkede, işte onun için, İslamlık yok. Bu şartlar içinde Ahmet Akgündüz'ün, Tayyip Erdoğan'ı yüceltmesinin, seçimi İslam aleminin geleceği şeklinde açıklamalar yapmasının, Doğu bölgesinin İnançlı ama mektepsiz kalmış halkını aldatmaktan öte anlamı yok. Ahmet Akgündüz, Said Nursi'nin ''CEMAHİR-İ MÜTTEFİKA-İ İSLAMİYE' sözünü nakletmiş. Bu sözü müjde bilmiş ve şu yorumu yapmış: ''Uhuvvet-i İslamiyenin canlanması, İslam düşmanlarının bütün güçleriyle, -gizlemeden- müslümanlara olan kin ve nefretlerini kusmaları ile ufukta görünmeye başlamıştır''. İfadeleri tahlil edelim: İslam'a uygun kardeşlik: Çok güzel!.. İhtiyacımız olan şey... Cumhurbaşkanı adaylarından biri olan Muharrem ince, tüm dünya önünde, bunu tesis edeceğini Allah'a söz verdi. İslam düşmanlarının güçleri: Sükseli saray, taşınır ve taşınmaz servet, yalakalar. Müslümanlara olan kin ve nefret: Duyulduğu gibi, tezekli-eşekli-hainli cümlelerle meşru haklarını kullananlara hakaret etmek. Kendilerinden başkasına oy vermek isteyen vatandaşların seçme hakkını -FETÖ suçlamasıyla- ellerinden almak. Türkiye'nin farklı ama geçmişte birbirlerine hasım olmuş müslümanlar, bu şartlar karşısında 'ittifak' kurdular. Ne 'halkçılık' anlayışı var ortada, ne 'ırkçılık' anlayışı, ne de 'din' istismarı. Said Nursi'nin 'Cemahir-i Müttefika-i İslamiye' ifadesinden çıkarılan 'İslam'a uygun kardeşlik' müjdesi, oluşturulan MİLLET İTTİFAKI'yla gerçekleşeceğe benziyor.
Benzer Videolar