MEKİN ŞAHİN
Sekosu Ecnebi!
Suçsuz Olanın Suçu
Bizler saksı çiçeği değiliz. Sokakta büyüdük. Dövdük, dövüldük. Tabiri caiz ise sokaklar evimiz; değişim ve dönüşüm andımız oldu. Söyleyeceğimizi söyleriz. Kafamız yarılır mı, gözümüz morarır mı diye düşünmedik.
Bugünde düşünmeyiz. Hiçbir zaman kişisel hırs ve intikamla doğru olanı yanlış diye çarpıtmayız. Aman ben bunu söylersem şu kişiyi karşıma alırım kaygısını hiç taşımayız. Hayatım boyunca da doğrularımız adına çok gemiler yaktık. Bundan sonra da yakmaktan çekinmeyiz. Uç uca yaşama bizim için yeterlidir. Anamız bizi makam ve mevki sahibi olmamız için doğurmadı. Ülkemiz ve halkımız adına bedel ödemenin gerekli olduğunu öğretti. Her şeyi elimizin tersiyle sileriz! Bunun adı da ilkeli olmaktır.
Çirkinlik hat safhada. Bu çirkinliği yapanların ortak noktası, çıkarları adına "çok yüzsüz" olmalarıdır. Yaparlar ama ilgileri yokmuş gibi dururlar. Tıpkı sömürgeci güçlere benzerler. Onlar ülkelerin kaynaklarını talan eder. Sonrada o ülkeye demokrasi getirdiklerini söyler. Siyaseti halk yerine zenginleşmek ve kariyer sahibi olmak için yaparlar.
Şu söz ne kadar uygun.
Sezinde sekonuz Ecnebi!
...............................................
CHP siyasi kurum. Partiyi yöneten kişilerin siyasi tutumuna bağlı olarak, halkın umudu olur. Ya da halk desteği çok zayıflar.
CHP'ni yöneten tüzük demokratik yöntemlere sahipse, parti tabanı ve üyeleri karar verici olur. CHP kısa, orta ve uzun döneme yayılan programa sahipse halk güven duyar. Gönüllü CHP'nin iktidar olmasına emek verir.
CHP bir avuç kural, ilke ve adalet tanımayan yöneticinin siyaset yaptığı kuruma döndüğünde; tüm değerler biter. Umut biter. Top yekûn isyan başlar! İsyan eden suçsuzlar, suçlu ilan edilir. Suçları adaletsiz, ilkesiz ve tutarsız kararlara destek vermemek.
Kral çıplak demek.
Suçlu, suçsuz olur! Suçsuz, suçlu olur! Ne yaman çelişki.
Sekolar Ecnebi!
……………………………………………….
Yarına Hazırlık
12 Eylül darbesi öyle kötülük yaptı ki, dağ fare doğurdu desek yerinde olur. Türkiye Cumhuriyeti devletini ayakta tutan siyasi anlayışın elini kolunu kırdı. Halktan kopardı. Tam kırk beş yıldır Türkiye Cumhuriyeti tiftik tiftik edilerek eritildi.
Devleti yöneten siyaset ve muhalefet bir biçimiyle kontrol altına alındı. Kurdukları düzenle Türkiye uçuruma bir adım daha yaklaşıyor. Kurdukları düzenle her şeye hakimler. Sadece kaynaklarımız talan edilmiyor. Sadece sömürülmüyoruz. Devleti kim yönetecek, siyasi partilere kim genel başkan olacağına dahi karar veriyorlar.
Mustafa Kemal Cumhuriyet ilan ederken hedefin ekonomik ve siyasi bağımsızlık olduğunu söyledi.
Çağdaş dünya devletleri arasında yer almalıyız diyerek tam bağımsız Türkiye şiarını bayraklaştırdı. O bayrağı cumhuriyetin yurttaşlarına teslim etti. Geldiğimiz noktada ekonomik ve siyasi bağımsızlıktan eser kalmadı.
Çünkü ortada Mustafa Kemalin emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkan siyaset yok. Politik aktörler ülkeden çok kendi siyasi ikballeri adına çaba sarf ediyor. Halkı ve ülkedeki olumsuz koşulları kendi çıkarlarına kullanıyorlar.
Sekoları ecnebi!
Halk umudunu öylesine kestiki yapılan son anketlerde kararsız seçmen yüzdesi %30’un üstünde görülüyor.
Seçim sonuçlarını önceden kestirmek mümkün değil. Türkiye halkının olumsuz tüm yaşanmışlık yüzünden siyasete güveni azaldı. Türkiye bu durumdan kurtulmak zorundadır. Bunu başarmanın yolu ideolojik-siyasi-örgütsel birliği halkla buluşan çelikleşmiş örgütten geçer. Siyasetin suyu çürüdü. Koku dört bir yana yayılırken, yeniden eksenine oturan partiyi inşa etmek kaçınılmaz oldu.
Şimdi ne olacak.
Seyretmeye devam mı edeceğiz. Ülke ve halkımızın geleceğini koruyarak faşizme direnecek miyiz?
Yol uzun. Emek ister. Sıkıntı ve acı olacak. Yarı yolda bırakılacağız. Cenneti elinden alınanın saldırısını göreceğiz.
Köyde tarlada, fabrikalarda, varoşlarda, esnafta, gençlikte bilumum üretimin her biriminde insanlara umut olan örgüt yaratmanın kavgası böyle bir şey.
Hedefe giden yolda istenen; bir çığlığıyla milyonları aynı anda ayağa kaldıran örgüt.
Kendi içinde adaleti ve emeği önemseyen örgüt.
İktidar hedefine halkla gidildiğini bilen örgüt.
Yönetiminde demokratik merkeziyetçi, gizlisi saklısı, pususu olmayan örgüt.
STK ve Sendikalar, kooperatifler, gençlik örgütleri, üniversiteleri arka bahçesi yapan örgüt.
Ana politikasının motoru; sürekli değişim ve dönüşüm olan örgüt. Bu zorlu yol benim, çocuğumun ve tüm halkımın geleceği diyerek bende varım diyen her cumhuriyet aydınına, yiğit yurtseverlere ve CHP'nin emekçi kadrolarına çağrımızdır.
Ülkemizi sekosu ecnebi olanlardan kurtaralım!