“Yenidoğan” çete-mafya-siyaset örüntüsü

DUAYEN HOCA’NIN KALEMİNDEN

ÖNCER ÜNLÜ – BAŞYAZAR Bir ülkede gündem 24 saati geçtim, artık neredeyse 12 saatte bir değişiyor. Toplum şaşırmayı bırakın, artık çıkan her skandalı ya da olayı neredeyse kanıksayacak hale geldi. Bir kaç gündür yatıp kalkıp konuştuğumuz, bin bir bedduayı, küfrü ettiğimiz, bu da mı  oldu ?  dediğimiz ülkenin son skandalı " Yenidoğan Çetesi " ve ölen mini minnacık bebekler. Sanki " Elm Sokağında Kabus " korku filmini seyrediyoruz. Bence ülkemizde ortaya çıkarılan en rezil, en vahşi ve en korkunç olaylardan birisi de bu! Şeytanın bile aklına gelmez. Böyle bir tezgah kurmak. Kısaca özetlemem gerekirse bebek ölümlerine neden olan işte ! " Yenidoğan Çetesi " : Adına ister çete, ister mafya, ister yoğun bakım cardonları  deyin; yenidoğan acil bebek hastalarını 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle anlaşıp ortak hareket ederek daha önce anlaştıkları İstanbul ve çevresindeki özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip, hem ölümlerine neden olan hem de haksız yere büyük kazançlar elde edip S.G.K. yı ve hasta yakınlarını soyan içinde başhekim, doktor, hemşire, şoför, teknisyenlerin olduğu hırsızlar oluşumu. Bu pislikler oluşumu, yeni doğan bebeklerin bazılarını yenidoğan ünitesinde fazla yatırmışlar, bazı bebeklere gereksiz ilaç vermişler, bazı bebekleri de gerekmediği halde yoğun bakıma almışlar, bazılarına da hiç doktor müdahalesinde bulunmamışlar ya da eksik bulunmuşlar. Şimdi gelelim bu çete- mafya- siyaset örüntüsünün sağlık sistemini nasıl deldiğine ? Daha doğrusu yıllardır  hep övünülen hiç kusur bulunmayan büyük başarı olarak sunulan artık boyası değil, sıvası bile dökülen sağlık sistemi! Bilindiği gibi ülkemizde hastaneler ikiye ayrılıyor. Kamu ve özel hastaneler. Eğer bebeğiniz devlet hastanesinde doğup ve yenidoğan ünitesinde yer yoksa, özel hastaneye sevki gerekiyor yaşaması için. Skandalın en önemli boyutu kamu ve özel yenidoğanlardaki yatak sayısı. Kamuda yatak sayısı 4bin 738, özel de ise 7bin 248. Neredeyse iki katı. Bu rakamlar Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden alınmıştır. İşte bu sütü bozuk çete de tam olarak burada ortaya çıkıyor. Çete- mafya- siyaset örüntüsü daha önce anlaştığı 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanları vasıtasıyla bebekleri başka bir devlet hastanesi yerine daha önce anlaştıkları özel hastanelere gitmelerini sağlıyorlar. Belki diğer devlet hastanelerinin yenidoğan ünitelerinde yer var ama bu hiç bir zaman dikkate alınmıyor. Yenidoğan'da yatan bebek ne kadar kalırsa S.G.K. da o kadar ödeme yapmak zorunda! Ne kadar ilaç kullanılmışsa o kadar parasını ödemek zorunda! Bu sütü bozuk şahıslardan oluşan çetenin tek amacı, bebekleri uzun süreler boyunca bu hastanelerde tutmak ve S.G.K.'dan fazla para almak. Bu işler oluyorsa bilin ki mutlaka işin içinde siyasetçi de var bürokratta var. Olmaması zaten eşyanın tabiatına aykırı. Hele bizim gibi bir ülkede! Ayrıca bu işlerin en mide bulandırıcı yanı da bebeklere verilecek ilaçların verilmemesi dışarıda  karaborsadan satılması ya da bebeğe gerekmeyen pahalı ilaçların yazdırılıp verilmesi ve bebeğin ölümüne neden olunması. İddianameyi okuyun midenizin nasıl bulandığını görün. Yenidoğan Çetesi için ilk ihbar Cimer aracılığıyla 27 Mart 2023'de gelmiş. Bu rezil işler olurken izinlerin, onayların, ruhsatların altında imzası ve bilgisi olması ve o dönemki Sağlık Bakan'ı Fahrettin Koca'ya bilgi vermesi gereken kişi de dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü ve şimdinin Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'dur. İhbar 21 Mayıs 2023'te Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne gönderilmiş ve ardından Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı başlatmış. Yine söz konusu çalışmalar yapılırken 28 Eylül 2023'te İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü il genelindeki tüm kamu ve özel hastanelerin " Yenidoğan Bölümleri " için denetim komisyonu kurulmasını istemiş. Çetenin avukatı ve bir üyesi, soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Savcısı'nı makamında tehdit edince ve bu görüntülerde sosyal medyada yayınlanınca " Yenidoğan " skandalı patlıyor. Şu anda son durum maalesef 10 bebek ölmüş, 22 kişi tutuklu, 47 kişi şüpheli, 19 hastanenin, 9 tanesi hala açık, (ben yazıyı girdikten sonra bu sayı belki değişebilir ) ve savcının hazırladığı 494 sayfalık iddianame. Sayın Okur, Yukarıda anlattıklarım buzdağının görünen yüzü. Şimdi gelin hep beraber şu soruları soralım ve buzdağının altını görmeye çalışalım. Acaba önceki Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bu skandal nedeniyle mi görevden alındı ? Bu skandalın içinde hastane başhekimler de var. Peki bunlar sorumluysa hastaneler niye sorumlu değil? Şimdiki bakan bu skandalı biliyorsa niçin şimdiye kadar konuşmadı ya da harekete geçmedi ? Acaba bu skandalda İstanbul'un başka ilçelerindeki hastanelerde var mı ? Başka hastane sahipleri de bu yola baş vurmuş mudur ? Acaba özel hastanelerin diğer yoğun bakımlarında da ( özellikle yetişkin ve yaşlı hastalar ) bu olaylar oluyor mu ? Ya da oralarda neler oluyor ? S.G.K. yetkilileri bu fahiş ücretleri öderken hiç mi uyanmamış? Anlaşıldı ki sistemin açıkları çok fazla. Acilen bakanlık yeni bir sistem inşa etmelidir. Çetede o kadar özgüven varmış ki şaşırmadan duramadım. Ya bizi kimse denetlemez demişler ya da denetlerlerse de  yem atarız demişler. Son şık olarak da içeriden siyasetçiden, bürokrattan yardım almışlar ki görünen odur. Bu arada tüm bu rezillikler olmuş hala sosyal medyada kendini gazeteci sanan zavallılar, olayların baş sanığı Fırat Sarı için yok PKK dan içeride yatmış yok zaten terörist, yok PKK lı diye yazıyor çiziyor. Tamam yazın çizin de bu şeytanın aklına gelmeyen olayları tezgahlayanları bir sapık ideolojiye indirgeyip olmuş bitmiş diyebilir misiniz ? El insaf ! Ortada 10 bebek ölmüş sizler hala işin siyasetindesiniz. Tuz kokmuş ki ne kokmuş!!!! NOT: Yazımı bitirdikten sonra Niğde, Sakarya, Kocaeli ve Antalya'da da " Yenidoğan "  konusuyla ilgili olarak savcılıklara ihbarlar geldiği açıklandı.  
Benzer Videolar