Çocuklarımıza Allah Bilincini Nasıl Kazandırırız
Sevgi Boşanmalarının Önünü Almak
Birçok evlilikler aşkla ve muhabbetle başlamasına ve birçok konuda kendi görevlerini dikkatli bir şekilde yerine getirmelerine rağmen, zamanla aralarındaki muhabbet azalmakta hatta yok olmaktadır ve evli çiftler aralarında hiç bir muhabbet olmadan, tamamıyla ayrı olarak yaşamlarını devam ettirmekteler. Bu şekildeki ayrılığa ıstılah olarak sevgi boşanması, ruhsal boşanma, sönük boşanma, sönük karı-koca yaşamı enilmektedir. Boşanmanın olmaması için çiftlerin yaptığı mücadele etmelerine rağmen birçok evlilik resmi boşanmalarla ve yüzlerden de fazlası sevgi boşanmalarıyla sonuçlanmaktadır.
Boşanma lügati manada, bırakılmak manasındadır ve bugünkü yaşam ıstılahında çiftlerin birlikte yaşamına son vermesi olarak geçer.
Sevgi boşanmalarında karı ve koca resmi olmaksızın muhabbeti birbirlerine karşı esirgerler ve birbirlerine göstermezler çünkü
aralarındaki hislere güven kalmaz. Karı koca aynı evde yaşarlar, birlikte yemek yerler, birlikte iş yaparlar ve birlikte seyahate
giderler. Ancak gerçekte yabancı iki insan gibi ve ortak yanları olmayan insanlar gibi birbirlerine karşı hissiz olmaktadırlar ve her ikisi de kendi işleriyle meşgul olurlar.
Sevgi boşanmasının zararları yalnızca ülkemizde değil bütün dünyada büyük bir sorundur. Bu sorun farklı sebeplere dayanmaktadır. Sosyal sınırlılıklar, ekonomi sorunları, zorla yapılan evlilikler, yalnız kalmaktan korkmak, evlilikte dostlarla ve akrabalarla göz göze gelmek, öfke, maddiyat, haddinden fazla gösterişe meraklı olmak, kendini büyük görmek ve başkasını küçük görmek, neslin idamesi için, etraftakilerin söylentilerinden korkmak, iki yüzlülük, gizli iş vs. bu sebeplerden bazılarıdır.
Dile getirilmiş sebepler, resmi olarak eşlerin birbirlerinden ayrılmalarını engellemektedir. Bununla birlikte karı ve koca ruhsal
olarak bu yaşamı devam ettiremiyorlarsa, uzun bir müddetten sonra dava ve sözlü bahisler inatlık, düşmanlık ve nefret meydana gelmektedir. Gerçekte ortak yönlerin olmaması karı ve koca arasındaki ilişkide son merhaledir. Çiftler birlikte yaşamalarına rağmen yalnızca onların cisimleri birliktedir ve hiç bir şekilde ruhsal olarak birbirlerine bağları yoktur ve bu zamanda en çok ahlaksal bozukluklar ve ruhsal, sosyal bozukluklar meydana gelmektedir ve çiftler ne yapmalı ki kendi
aşklarını ve birbirlerine olan muhabbetlerini korusunlar? Ne yapmalı ki bu iş buraya kadar gelmesin ve onların yaşamları bu hadde ruhsuz ve hissiz olmasın?
Böyle ailevi sorunları engellemek için aşağıdaki tedbirleri işleve sokmak önerilir:
-- Şunu bilelim ki aşk ve sevgi öğrenilebilir. Karı-koca arasındaki aşk fidan gibidir, eğer onu yeterince koruyamazsak kurur ve bu şekilde düşünülmesin ki hiç bir zaman bir kere gösterilmiş olan ilgi hep sonuna kadar böyle devam edecek. Birçok çift birlikte oldukları müddet içinde hatta birbirlerine bakmıyorlar ya da yeni konuları konuşmuyorlar.
-- Eğer kadın ve erkek psikolojiyle tanışmış olsalar ahlaksal farklılıklarını ve birbirlerinin davranışlarını tamamıyla üzerinde
dursalar, bu şekilde olsa karşı tarafın davranışından hiç bir zaman yanlış bir şey çıkarmazlar. Eşinizin durumunu, ruhiyesini,
ihtiyaçlarını, isteklerini iyi bir şekilde bilmeli ve onu temin etmek için uğraşmalı.
-- Çiftlerin birçoğu karı-koca arasındaki konuşma şeklinin dostlarla ya da bunun dışındaki kişilerle yapılan sohbetin şeklinden farklı olduğunu bilmezler.
-- Eşinize muhabbetinizi vermek ve sohbet etmek için ayıracağınız zamanı iş, çocuklarla uğraşmaktan dolayı kaçmamalısınız ve ona özel bir zaman vermelisiniz. Zamanın geçmesiyle aranızdaki sohbetin çeşitliliğini artırın. Ve şuna dikkat edin ki konuşmalarınız günlük işlerin ve eski sorunların tekrar edilmesi olmasın. Bu demek değil ki bu tür sohbetler gereksizdir ama siz öncelikle yakınlaşmayı sağlayın, o türden sohbetleri onunla yakınlaşma içerisine girdiğinizde gönlünüzden gelen şeyleri söylerken onunla dertleşin.
-- Doğru sohbet etme yeteneğinin işlenmesi ve öğrenilmesi aile arasında anlaşmazlığın çözümünde kalpte bunların yığılmasını engellemektedir ve bütün rahatsızlıklar yerini muhabbete ve sevgiye döndürecektir. Çiftlerin doğru sohbeti bilememelerinden dolayı sohbetler kavgaya dönüşmektedir.
-- Sohbet etmeden önce kendinizi eşinizin yerine koyun bu şekilde tamamıyla sorunu nasıl açıklamamız gerektiğini bulabiliriz.
-- Sohbete başladığınızda eşinizin olumlu yönlerine değinin, hiç bir zaman sinirlenmeyin, kendinizi meydan gelen olayda sorumlu bilin ve her şeyden önce özür dileyin, sohbet etmenizin hedefini açıklayın ve sorunu çözmeye ve ortak yönlerinizi bulmaya çalışın. Bununla birlikte eşinizin konuşmasını kesmeyin ve ona da fırsat verdiğinizi belirtin.
-- Hiç bir zaman sohbetlerinizi karşı tarafı iğneleyecek şekilde ya da karşı tarafın şahsiyetini ve saygısını aşağı getirecek şekilde
olmasın.
-- Eşinizle karşılıklı olarak alıp vermeyin ve her zaman siz öncü olun.
-- Muhabbet konuşmalarını ona öğretin.
-- Eşler birbirlerinin isteklerini sitem olmadan, şikâyet olmadan anlatmalılar.
-- Eşinizden şikâyet etmekten uzak durun ve hiç bir zaman hayatınızda siz kurban oldunuz, düşüncesini aklınıza yerleştirmeyin.
-- Eşinize karşı olumlu düşüncelere sahip olun, ona karşı her zaman saygılı olun ve muhabbetinizi ona takdim edin.
-- Ön yargıdan ve kendi kararlarınızdan uzak durun.
-- Eşinizin Allah'tan bir emanet olduğuna inanın, sizin nişanlılık döneminde birlikte olmak istediğiniz kişi olduğunu unutmayın.
-- Kendiniz hayatınız hakkında karar alın ve etrafınızdaki kişilerin razı olmaları için sizin mantıklı kararınızın ortadan kalkmasına izin vermeyin.
-- İdeal bir yaşamın içinde hiç bir muhalefetin olmadığını ve onda tamamen bir huzurun olmadığını düşünmeyin belki bu muhalefet her zaman olacaktır, önemli olan sorunla karşılaştığınızda çözüm için hangi yolu kullandığınızdır. Farklılıklar birlikteliklerin sebebidir.
-- Kırılganlığınız çok önemli değilse geçin, ancak sizin için önemli ise küçük de olsa onu açık bir şekilde ortaya koyun.
-- Küçük meselelerde bile mücadele içindeyseniz, bu sizin muhabbetinizin ölmesine sebep olacaktır.
-- Telefonla aramak, notlar, küçük hediyeler; onun hiç beklemediği, bir anda onu şaşırtarak, ona kendisinin sizin için ne kadar önemli olduğunu gösterir.
-- Selam vermekle, sevginizi ve muhabbetinizi paylaşmakla kendi eşinize karşılık verin.
-- Eşinize en güzel isimlerle seslenin, onunla konuştuğunuzda onun yüzüne bakın.
-- Muhabbetinizi hem dille hem de ameli olarak gösterin.
-- Geçmişteki sıkıntılarınızı yavaş yavaş aklınızdan çıkarın.
-- Eşinizin kendini geliştirmesi için her zaman çalışın ve bu yolda ona yardım edin.
-- Mutlu ve uyumlu eşler, mutsuz ve uyumsuz eşlere oranla muhabbetlerini daha iyi gösterebiliyorlar. Eşinizin ruhsal ve fiziki
mutluluğu için enerji harcayın.
-- Sonuçta mesele sevgiyi ve eşi korumaktır. Bunun için gerekli olacak işleri yapmaktan çekinmeyin.
Metine Selimani*
Farsçadan Tercüme: Dilek Çetin
*Psikoloji Yüksek Lisans / Şad Kami Dergisi
Kaynak:Nida Dergisi