Çocuklar Ve Ramazan
Çocuklara Ramazanın farkını hissettirin..!
İftar vaktinin erken olması sebebi ile çoğu insan orucunu işyerinde açacak.
Hiç olmazsa ilk günde imkanlarınızı zorlayıp orucunuzu evinizde ailenizle birlikte açmaya çalışın!
Çocuklar Ramazan'ın farkını hissetsin!
Teravihe çocugunuzla gidin..!
Elinden tuttuğunuz çocuğunuzla birlikte teravih namazına gidin.
Namazdan sonra, önce çocuğunuza küçük; ama onun hoşuna gidecek bir hediye verin.
Sonra yanınıza aldığınız çikolata ya da şekerleri teravihe gelen diğer çocuklara dağıtarak onlara
Ramazanın rahmet yüzünü bir kere daha gösterin.
Ekonomik durumunuz iyiyse bunu sık sık yaparak camiye gelen çocukları sevindirin.
Çocukları camiden kovmayın..!
Teravihtesiniz, huşu ile namazınızı kılıyorsunuz.
Çevrenizde yüzlerindeki rahmetten izlerle muzipçe dolaşan hatta safların arasında
koşuşan çocuklar var. Halden anlamayan bazı nadanların onların koşuşturmasından
rahatsız oldukları belli.
Çocuklara kızarak sert sert bakışları ile onları azarlayanların aksine, siz nazarınıza rahmeti yerleştirin
ve kendilerinden hoşnut olduğunuzu izhar edin.
Namazdan sonra da karşılaştığınız çocuğun başını okşayıp onu tebrik ederek
Allah ibadetinizi kabul etsin
deyin.
Çocukların dinî egitiminde bu ay bir fırsattır..!
Eğitim, büyüklerin kendilerini takip eden nesli her yönden geliştirmek, çelişki ve tutarsızlıklardan
kurtarmak, ahenkli davranış ve olgunlaşmış şahsiyete ulaştırmak için gösterdiği
çabalar bütünüdür.
Eğitim için müsait ortamın, heyecanın, motivasyonun ve uygulama yapma imkânının
bulunması şarttır.
Çocuklara İslâmi eğitimin kazandırılmasının en müsait ortamlarından biri de
Ramazan ayıdır.
Heyecan, eğitimi hem kolaylaştıran hem de zorlaştıran bir husustur.
Bu itibarla heyecanın eğitime verdiği olumlu ve olumsuz olmak üzere iki yönlü etkisi vardır.
Öğrenilecek şeyle aynı yönde olan heyecanlar eğitimi kolaylaştırır; fakat öğrenilecek şeyle zıt
yönde olan heyecanlar eğitimi zorlaştırır.
Meselâ Ramazan ayının heyecanı, İslâmi terbiyeyi kolaylaştırarak İslâm eğitimine olumlu
bir katkıda bulunur.
Bunun yanında İslâm örf, âdet ve ahlakıyla uzaktan yakından hiç alâkası olmayan
bazı bayramların heyecanı ise çocukların İslâmi terbiyeyi kazanmalarına engel olur.
Heyecanın en büyük neticesi motivasyonu ortaya çıkarmasıdır.
Kısaca motivasyon, öğrenilecek şeye karşı iradeli olarak ilgi ve merak duymaktır.
Herhangi bir şeye ilgi ve merak duymadan onu öğrenmek mümkün değildir.
Bu sebeple ilgisizlik ve dikkatsizlik, öğrenme ve anlamaya engel olan kalbe çekilmiş bir perdedir.
Artık bugün çocuğa motivasyon kazandırılmadan eğitim ve öğretim yapılamayacağı bütün
dünya eğitimcileri ve pedagogları tarafından kabul edilmiş bir husustur.
Bunun yanında halkımız arasında
"Merak ilmin hocasıdır"
sözü yıllardır kullanılmış ve adeta atasözü haline gelmiştir.
En büyük muallim ve terbiye edici olan Kainatın İftihar Tablosu Peygamber Efendimiz (sas) de,
bir şeyler anlatmak istediğinde ashabının ilgi ve merakını uyandırarak motivasyonunu artırırdı.
Bütün bunlardan da anlaşılıyor ki, Müslüman annebabanın yapacağı ilk iş, çocukta harekete geçirici
güç olan ilgi ve merakı temin etmektir.
Bu sebeple dikkati toplamak için mübarek Ramazan ayı, oruç, teravih namazı,
imsak ve sahur gibi çeşitli motiflerden faydalanmak lazımdır.
Çocuklar sizi namaz kılarken görsün..!
Bugün bir başlangıç yapın.
1,5-2 yaşından büyük çocuğunuz varsa onların bulunduğu bir ortamda namaz kılın.
Onlar sizlerin önlerinize gelsin, sırtınıza çıksın.
Onlara müdahale etmeyin.
Peygamberimiz de bu şekilde davranmıştı.
Çocuklarınız sizi namaz kılarken görsün.
Bu onun zihnine yerleşecek ve ileride evde sizin yaptıklarınız adına çok önemli bir hatıra
olarak kalacaktır.
Mümkünse namazlarınızı evde eşlerinizle birlikte cemaat yaparak kılın.
Böylece namazınızın yirmi yedi kat daha fazla sevap getireceğini Efendimiz (sas) haber veriyor.