Herkes Adana’da yaşayacak; unutmayın!

OKTAY EROL

Adana Anakent Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın hem “yakınmalarını”, hem de “billboard” düşkünlüğünü bilmeyen yok! Beş yıllık süresi dolarken bile, “ilk günkü” gibi “devraldığı” belediyenin borçluluğunu unutmadı! Seçim gezilerinin “ilk sözü” hep “borçluyduk, alacaklı durumdayız” oldu! Bunu bir yana koyalım… Diğer yandan, belediyelerin asıl ödevlerinden olan yol/ su/ asfalt işlerine kocaman afişlerle billboardlarda yer vermeyi yeğledi! Bu yalnız Karalar’ın yaptığı bir eylem değil! “İktidar” bu eylemin “hep” başında yer aldı! Yurttaş, geçim sıkıntısı çekerken birçok afişi görmedi bile! Dünyanın her yerinde, yurttaş alım gücü yitirdikçe/ yoksullaştıkça/ ulusal geliri eşit bölüşemedikçe “yönetenler” billboardlarla algı yapmayı seçti! Billboard çılgınlığı, geri kalmışlık/ geri bırakılmışlık sonucu oluştu! Karalar gibi, daha birçok yerel yöneticiler de billboard çılgınlığından uzak durmadı! Bunun yanına daha birçok “savurganca” kullanılan değerleri sayabiliriz! Adana’nın tüm ilçelerini de buna eklemek olası! *** Cumhur İttifakı’nın Akp’li adayı Fatih Mehmet Kocaispir, mitingde yaptığı konuşmada “siyasi kariyer uğruna bu şehrin geleceğini karartan algı ve billboard belediyeciliği yapan zihniyetle 31 Mart’ta hesaplaşacak. İnanıyorum ki Adana emekçilerin ve onların masum yavrularının ekmeğiyle oynayan, ayrıştıran, bölen, şehirde huzur ve esenlik bırakmayan, sinekle bile mücadele edemeyen bu zihniyeti 31 Mart’ta tasfiye edecek” sözlerine yer verince uzun uzun düşünmedim değil! Geçtiğimiz yıl basına verdiği bir kahvaltıda “çift ekranla” yaptığı sunumu anımsadım! Konuşmasında “algı” diyor ya; en büyüğünü orada yaşattı basına! Ekranların ikisi de aynı görüntüleri gösteriyordu! Arada bir, “kaçırdığımız konular” var mı, diye düşündürüyordu! Yine, sözünü ettiği “billboard belediyeciliği” konusunda görev yeri Yüreğir’in de geri kalan yanı yoktu! Bana kalsa “hiçbirinin” gereği yok! Yurttaşın “bilmesi” gerekli konular dışında, firmaların “tanıtım/ reklam yeri” olmalı billboardlar! *** Kocaispir’in, sözünün arasında yer alan “emekçilerin, onların masum yavrularının ekmeğiyle oynayan, ayrıştıran, bölen, şehirde huzur, esenlik bırakmayan” bölümü asıl kafamı karıştıran… Adanalı emekçilerin ekmeğiyle oynayan, ayrıştıran, bölen, kentte erinç bırakmayan meğer Karalarmış! Bağışlasın! Bunu yeni öğrendim! Adana’nın yoksullukta başlarda olmasını, işsiz sayısındaki çokluğu, insanların evlerine ekmek götürmekte zorlandığını, emeklilerin zorlandığını biliyordum da, tüm bunların “nedeninin” Karalar olduğu aklımın ucuna bile gelmiyordu! Ayrıca, Kocaispir’in sözünü ettiği “erinçsizlik” yalnız Adana’nın sorunu mu? Yalnız Adanalı emekçiler mi zorda, yalnız Adanalı mı ayrıştırılmış, yalnız Adanalı mı bir yana savruk? Birkaç gündür ucuz et için kurum önünde geceden sıraya girenler ekranlara yansıyor! Adana’da o denli olmasa da, yurdun bir çok kentinde hava ayaz/ kurşun gibi ağır; o soğukta insanları zorlayan ne/ kim? Karalar olmamalı? *** Bizler yaşamını Adana’da sürdüren yurttaşlarız! Ne algı istiyor insanlar, ne göz boyayıcı billboardlar, ne de “çamur at izi kalsın” politikası! 31 Mart’ta kim gelirse/ gelsin, Adana’yı, Adanalıyı düşünsün yeter! Şatafatlı/ gereksiz harcamalardan uzak dursun, yarar sağlamak istiyorsa su/ ulaşım/ ekmek gibi hizmetlere yansıtsınlar! Dayanaksız suçlamalardan da kaçınsınlar! Seçim sonrası, yine herkes Adana’da yaşayacak; unutmayın!
Benzer Videolar