Alerjik Reaksiyonlar

Besinlere, ilaçlara, böcek zehirlerine.. karşı gelişen tabloları allerjik hastalık değil, allerjik reaksiyon olarak değerlendirmek daha doğrudur, çünkü allerjenle karşılaşılmadığı sürece bu kişilerde her hangi bir hastalık belirtisi görülmez. Oysa, ev tozu akarlarına karşı allerjik olan bir astımlı sadece bu allerjenlerle karşılaştığında değil, başka bir çok nedenle de (soğuk hava, egzersiz, nezle, grip gibi viral infeksiyonlar..) astım krizlerine girerler. SİGARA Anne ve babaları sigara içen çocuklarda hırıltılı solunum, alt solunum yolları enfeksiyonları ve astım, evlerinde sigara içilmeyen çocuklara göre, özellikle de hayatın ilk yılında çok daha fazla görülür. Annenin sigara içmesi, yaşamın ilk yılında ortaya çıkan astım için bir risk faktörüdür. Bu risk, annenin alerjik bir hastalığı olması durumunda 4 kere daha fazla olmaktadır. Gebelikleri süresince sigara içen annelerin bebeklerinin doğumdaki solunum fonksiyonlarının daha kötü olduğu saptanmıştır. Annesi sigara içen bebeklerin kordon kanında IgE düzeyleri yüksektir ve alerjik hastalık riski artmıştır. İki ayrı çalışmada da, günde 10 veya daha fazla sigara içilmesinin 12 yaşından önceki astım riskini 2,5 kat artırdığı ve egzamalı çocukların sigara dumanına maruz kalmalarının astım riskini yükselttiği belirlenmiştir. YAZ TİPİ HAVA KİRLİLİĞİ Astım ve alerjik hastalıkların oluşumunda yaz tipi hava kirliliği daha önemlidir. Yaz tipi hava kirliliğinin esas kaynağı yoğun trafiktir. Motorlu araçların egzoz gazlarından çıkan petrol yanma ürünlerine güneş ışınlarının etkisiyle başta ozon olmak üzere çeşitli azot oksitleri meydana gelir. Oksidanlar, yani ozon ve azot oksitleri, solunum yolları için adeta zehir etkisi yaratır. Bunların, baş ağrısı, gözlerde sulanma, kızarma, burun akıntısı ve hapşırma gibi tahriş edici etkileri hemen herkeste görülür. Oksidanlar, solunum yollarını döşeyen hücreler üzerine de çok zararlı ve hasar oluşturucu etkiler yaparlar. Araştırmalar, oksidan ismi verilen maddelerin başta astım ve saman nezlesi olmak üzere alerjik hastalıkların ortaya çıkmasında çok önemli etkileri olduğunu ortaya çıkarmıştır. Oksidanlar, ayrıca astımı ve bronşiti olanlarda öksürük, hırıltılı solunum ve nefes darlığına da yol açarlar. BESLENME VE ALERJİ Diyet ile alerjiler arasında çok yakın bir ilişki vardır. Son yıllarda, bazı yağ asitlerinin fazla tüketilmesinin, astım ve alerjilerin gelişiminde bir risk faktörü olabileceği ileri sürülmektedir. Buna karşılık omega-3 yağ asitlerinin allerjik hastalıkların gelişimini engelleyebileceği düşünülmektedir. İçinde balık yağı bulunan diyetlerin astıma karşı koruyucu etkisi olabileceğine dair iddialar vardır. Margarinde bulunan trans yağ asitleri tüketimi ile alerji belirtilerinin sıklığı da ilişkili bulunmuştur. Birçok araştırmada, az miktarda C vitamini alanlarda akciğer fonksiyonlarında azalma olduğu, ayrıca kış boyunca taze meyve tüketimi ile astım semptomları arasında ters bir ilişki bulunduğu saptanmıştır. Aşırı tuz tüketiminin, özellikle erkeklerde astımdan ölüm oranlarını artıran bir faktör olabileceği ileri sürülmüştür. Alkolün alerji ve astım belirtilerini tetikleyen bir faktör olduğu eskiden beri bilinir.