OKTAY EROL
Şunun altını çizelim; her “değişim” devrim değildir, “değişim” salt insanları değil “tümden” yaşam üzerindeki “olumlu” etkisi olmuşsa “onu” devrimleştirir! Bırakın yaşamı, insanın zorluklarını artıran bir “değişim” için “devrim” sözcüğü kullanılamaz!
Chp’de “değişim” düşüncesi ortaya atılınca da “nasıl” diye soranlardanım! Nasıl bir “değişim”, nasıl bir etkisi olsun isteniyor, katkısı ile birlikte “karşıtlıkları” nelerdir gibi birçok soru… “Değişim” denildi ya, örneğin parti içerisinde “üyeye” nasıl yetkiler ya da sorumluluklar verilecek, yönetim içerisinde saydamlık nasıl sağlanacak, “seçilmiş” olanın “seçmemle” arasındaki iletişim nasıl sağlanacak? Yine “seçilmiş” seçenin üzerine basarak kendine “güvenli” yer mi arayacak, yine mi “seçenin” sözünü dinlemeyecek, yine mi seçilenler arasında “iş yapmamazlık” tutumu artarak sürecek? “Değişim” diyoruz ya…
***
Bu konularda sanırım Chp’nin medyadan/ halkla ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Burhanettin Bulut’a büyük işler düşüyor. Adana Chp’de bugüne değin genel başkan yardımcısı olmuş “ilk” olma özelliği de gösteren Bulut’un, “değişim” konusunu nasıl işleyeceği, önemli!
Geçtiğimiz günlerde, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımında Bulut “sansürün, baskının olmadığı bir ülke için çok çalışıp halkın/ emeğin iktidarını, çok sesli, özgür bir medyayı hep birlikte kuracağız” sözlerine yer verdiğinde neleri düşünmedik ki…
“İktidarın” basın üzerindeki baskısından, cezaevlerinde yatan gazetecilerden, yerel yönetimlerin basının gücünü zayıflatıcı eylemler içerisinden olmasından/ haber kaynaklarının kısıtlanmasına değin bir yığın “yaşanmışlık” sayabilirim. Bir de buna Adana Anakent Belediyesi’nin “meclis oturumlarının yayınını durdurma” kararını da ekleyebiliriz! Ayrıca şunu da ekleyelim; oturumların engellenmesi de bir “değişimdir”, unutmayalım!
***
“Umut” olmadan yaşanmıyor, ancak “umutların” da kimi zaman sağlam yere oturtulması gerekir! Eğer “değişim” denilerek yola çıkılmışsa, eğer gerçekleşecek “değişimle” yurttaşın yaşamının iyileşeceğinin sözü verilmişse, bu “değişim” böyle olmaz!
Bakın, “değişim” denilen eylemin içerisinde “tabanın sesi” de vardı, “örgütün” işlevselliği de vardı! Ama bugün görülen, üstelik Chp’de yeni yönetimle birlikte “değişim” olgusunu içlerine sindirememiş olanların bolluğu şimdiden kaygı oluşturmaya başladı bile!
Genel Başkan Yardımcısı Bulut, bildiğimce “değişim” eyleminde yurttaşı aydınlatacak önde gelen isimlerden biri! Adana’da neler olduğu, bunu çözmek için ne yapacağı konusunda açıklama yapacak mı bilmiyorum!
Adana Anakent Belediye Başkanı da sıkça “devrim” vurgusu yapar bilirsiniz; ancak “meclis oturumlarının yayınını durdurma” kararı her ne denli bir “değişim” olsa da, Adana’da hoş karşılanmamıştır! Çünkü yurttaşın bilgi alma yolunu tıkamak “çağcıl” bir tutum olduğunca, Chp’nin sözünü ettiği “değişim” düşüncesiyle de uyuşması olası değil!
Yerel Seçim yaklaşırken, şu ana dek “aday adayları başvurusu” konusunda Chp’den her hangi bir açıklama gelmezken, “iktidar” açıkladığı tarihi beş gün uzattı bile! Eylemde “geç” kalınarak gerçekleştirilmek istenen “değişimin”, tabana nasıl yansıyacağının hesabını yapabiliyor musunuz? Bulut’un düşüncelerini bekliyorum…