ADNAN DENİZ
EĞİTİMCİ/YAZAR
Bugün herkes biliyor ki çocuklar büyüklerini öykünerek öğrenirler. Yapılan somut davranışlar çocuklar için en önemli gözlemlerdir. Anne ve babaların aile içerisinde başlattıkları somut davranışlar daha sonra çocuklara örnek olarak kalıcı izler bırakır. Anne, babaların önemsemeden yaptıkları pek çok olumsuz davranış gelecekte çocukların en kötü huylarının oluşmasına ne olabilir.
Onun için" Ağaç yaş iken eğilir""üzüm üzüme baka baka kararır" "Yedisinde ne ise yetmişindede o olur" Atasözleri bütün bu anlatılanların birer özeti gibidir.
Bu olumsuz davranışlar veya olumlu davranışlar kişiliklerin ortaya çıkmasında en önemli unsurlardır. Çocuklar ve genç ergenler çok iyi birer gözlemcidirler. Toplumda hem ögüt veren ve hem bunun tersini yapan insanlar en büyük kötü örnekleri gösterir.
Günümüzde örnek olması gereken sanatçılar, bilim adamları,toplumun önde gidenleri tezat yaşantı biçimleri oluşturmaz, olumlu örnekler verirlerse yeni yetişen bireyler daha bilinçli ve daha tutarlı olurlar.
Birde toplumda iyi örneklerin ön plana çıkarılması öğrenciler üzerinde çok olumlu tesirler bırakırlar.
İnsanları en çok etkileyen unsur kötü örneklerin içinde bulundukları başı boş hayat biçimidir. Bireyleri ileriye götüren şey başarılı olmak için gösterilen mücadeledir. Zorluklarla elde edilenler alın teri olduğu için kişide mutluluk uyandırır. Elde edilen başarılar diğer bireylerede örnek olurlar. Eğitim sistemimizde aileden başlayan eğitim süreci okullarda daha da gelişerek devam ederler.
Burada hem anne, babalara hem öğretmenlere hem toplumumuzun kültür önderlerine çok iş düşmektedir. Ögrencilerin istendik davranışlar elde edebilmeleri daha gelişmiş toplumların oluşmasına neden olacağı kanısını yükseltir.