“Açlığın sürsün” zammı! /1

OKTAY EROL

Ülkenin yasal kurumu TÜİK, açlık sınırının dokuzbin lirayı aştığını söylüyor! Bir ay içerisinde, evine dokuzbin liradan az “gelir” giren evin “açlık sınırı” altında olduğunun altını çiziyor! Dokuzbin liranın altında “geliri” olanın, aylık temel gereksinmesinin birçoğundan uzak kaldığı, düzenliği beslenemediği, gerek duyulan proteini alamadığı, “iyi” yaşayamadığı yalanlanamıyor! Bir pazar, bir market, bir çarşı gidişi, elektrik/ su/ doğalgaz/ ev kirası da üzerine eklenince cüzdan boşalıyor! Emeklinin “bu” yaşadıklarını yönetenlerin “bilmiyor” olmasını düşünmek bile istemiyorum! Ne demek? Hem bu ülkeyi yaklaşık çeyrek yüzyıldır yöneteceksiniz, hem de bu yurdun yurttaşının/ emeklisinin aylık ne kadar gelire gereksinim duyduğunu bilmeyeceksiniz! Kimin aklından geçebiliyor, kim “açlık sınırı” altında gelirle yaşanacağını söyleyebiliyor, kim? *** Günlerdir bakanlıktan gelen açıklamalarla avundu emekli! Ulusal paranın değersizleşmesi, alım gücünün zorlaşması, birçok gereksinime ulaşılamaması, yaşam pahalılığının akılları zorlar biçimde gerçekleşmesi nedeniyle “bir umut” diyerek bekledi emekli! “İktidar”, emeklinin “açlık sınırı” altında ezildiğini görüyordu, artık “o sınırdan” çıkarmak için bir girişimde bulunacaktı, bakan bile “emeklilerimizi zorluklardan uzaklaştıracak/sevindirecek bir karar alacağız” sözünü sıkça yineliyordu! Emekli, yaşamını çalışarak geçirmiş, “emeklilik hakkı” ile birlikte de “o hakkından” yararlanmak istiyordu; hepsi bu! Haksız bir kazanç, hak ettiğinden çok bir aylık istemiyordu! Yaşamını sürdürecek, gereksinmelerini karşılayabilecek, sabah uyandığında umutlanabilecek, bayramda çocukları sevindirebilecek, kış aylarında ısınabilecek, karanlıkta aydınlık bir ortam görebilecek; hepsi bu! *** En düşük emekliye beşbinbeşyüz lira aylık verilmesini “bayram sayılsın” sevinciyle duyurmuştu “iktidar, şimdi de yedibinbeşyüz liranın “bayram tadında” karşılanmasını… Oysa ülkenin yasal kurumu TÜİK “açlık sınırı” dokuzbin liranın üzerinde, diyor! “İktidar”, bugüne dek gerçekleştirdiği uygulamasını sürdürerek “açlık sınırı altındaki aylığa sevinin” diyor! Kimin aklına geldi, kim bu yöntemi buldu bilmiyorum ama; “en düşük emekli maaşı” denilerek duyurulan aylığın bundan sonra başına gelecekler de tam bir çıkmaz! “İktidarın” sözcüsü Mustafa Elitaş, açıklamasında “en düşük emekli maaşı 7500 liraya çıkacak. 7500 lira altında maaş alanlara yansıyacak, maaşı 7500 lira üzerinde olana yansımayacak” dese de emekliyi sevindirmeye yetmedi! *** Bakanın, “iktidara” yakın isimlerin günlerdir allandıra/ ballandıra yineledikleri “zam” meğer yedibinbeşyüz lira altında olanlaraymış! TÜİK’in açıkladığı “açlık sınırı” ya da, yılbaşında belirlenen “asgari ücretle” bir ilişkisi yokmuş! Emeklinin “daha iyi” yaşamasını sağlamak için yapılan bir çalışma “hiç” değilmiş! Adına “açlık sınırı altında kal zammı” denilmeliymiş! Sürecek…
Benzer Videolar