Yaşlılık, Tecrübe Ve Düşündürdükleri

ADNAN DENİZ EĞİTİMCİ/YAZAR

Yüzüne bakıldığında yaşanmışlıkları en belirgin şekilde görmek mümkündü. Gençlik yıllarında yüreğine işleyen hayallerin peşinde koşmanın getirdiği hüzün ve mutluluk yüzünden okunuyordu. Ancak görebilcek göz ve okuyubilecek yürek olmalıydı önce.

Şimdi bir köşede işe yaramaz damgasının verdiği elemle başabaşa kalmıştı. Ailesi için ne gerekiyorsa hepsinde el emeği göz nuru vardı. Devleti için bütün varlığını çalışmaya adamıştı. Yaşlanmıştı işte hemde hiç farkına varamadan. O meşgale içerisinde hemde hiç kendisini düşünemeden hep başkaları için yaşayıp onları mutlu etmek için. Ne garip değilmi bir köşede unutulup kalmak ve bütün söylenen sevgi sözcüklerinin birer birer öldüğüne tanıklık etmek.

Şöyle bir göz gezdirdiğinde çevresine, genç insanların koşturmalarını ve hırslarını yakından takip edebiliyordu. Gerçekten kendisininde bu şekilde hayata başladığını ve bütün hırsların elinde oyuncak olduğunu düşününce acı acı gülümsedi. Herkes kendisinin yaşadığı olumsuzluklara doğru kürek çekiyordu. Hiç kimse yapılanın doğru veya yanlış olduğu konusunda dönüpte yaşayanlara sormuyordu. Ne kadarda emin görünüyorlardı ulaşacakları hedeflerden.

Hâlbuki dedi, yaşayan tecrübelerden ders almak gerekmezmi? Neden yaşanılan yanlışların peşinde koşuyor şu insanlar. Soluklanıp bir baksalar çevrelerine ve kimlerin bu olaylar karşısında ne yaptıklarına ve nasıl bir sonuçla karşılaştıklarına bir baksalar ve ondan sonra istenilen hedeflere hiç teklemeden varsalar.

İnsanın doğası gereği diye düşündü. Mutlaka insanın yaşamasımı gerekliydi ders alabilmesi için. Gerçektende başkasının aynı yoldan giderken yaptığı doğrulardan ve yanlışlardan örnek alınsa ne güzel olurdu diye iç geçirdi yaşlı adam. İşte o zaman hiç kimse belkide şimdi ki gördüğü kadar zarar görmeyecekti.

Gençler hep sıfırdan başlarlar. Aslında ilk başlamanın acemilikleri ve yanlışları çoktur. Yaşlılar gerçektende bir tercübe birikimidir. Bu birikimi görmemezlikten gelmemeli insan. İllede yaşayarak öğreneceğim diye kişiler büyük hayal kırıklığı yaşamasınlar ve ileride keşke diyerek hayıflanmasınlar.

 Bunun için yapılması gereken en önemli iş gençlerimize düşmektedir. Tercübe sahibi olan yaşlılarımıza sahip çıkmalı ve onların tercübelerinden yararlanmalıyız. Biliyorsunuz ki, Yaşlılıarımız birer Canlı Tarih gibidirler. Önemli olan bizim bu bilgilerden ne kadar yararlanabileceğimizdir.

Bir milletin geleceğini belirleyecek olanlar gençlerdir. Ama Geçmişin tercübelerinden yararlanmadıkca, geçmişteki yanlışların ya da başarıların nedenlerini bilerek ona göre gelmeceğimizi çizmedikce mutlaka bir yerlerde yanlış yapabiliriz. O yüzden yaşlılarımıza büyüklerimiz olarak saygı gösterirken aynı zamanda onların tercübelerinden yararlanmalıyız.

Benzer Videolar