Casiye Suresi 28: Her Millet Kitabına Çağrılacak

Casiye Suresi'nin 27'nci ayetinde yeryüzünde, göklerde ve denizlerde mülkün Allah'ın olduğu bildirildi. Bundan, insanların edindikleri mülkü Allah'ın isteği doğrultuda kullanmadıklarında, yıkımların ve ölümlerin oluşacağı anlamı çıkarıldı. 28'nci ayet, milletler üzerideki etkileşimi açıklıyor: ''Ve terâ külle ümmetin câsiyeten'' diyor. Yani, o gün her ümmeti, bir yere toplanmış, diz üstü çökmüş görürsün, diyor. Devamında; ''küllü ümmetin tüd'â ilâ kitâbihâ'' diyor. Yani o gün, her ümmet kitabına bakmaya çağırılır. Devamında; ''El yevme tüczevne mâ küntüm te'melûn'' diyor. Yani, o gün yapar olduklarınızın karşılığı verilir. Casiye Suresi'nin 28'nci ayetteki 'her ümmet' tamlamasından ilk anlaşılan, Hz. Muhammed'in memleketi olan Mekke'nin içidir. 'Külle ümmet' kelimesi, Mekke toplumunu oluşturan her kabile veya her ailedir. Her kabile veya her aile, 'saat' diye adlandırılan yıkımlı ve ölümlü bir zaman dilimine ulaştığında, bir araya gelip oturacaklardır. 'Casiyeten' kelimesi bu anlamı verir. 'Tera' (görürsün) fiili ise, o zamanın uzak olmadığını, kabilelerin olaya çözüm bulmak için toplanacaklarını Hz. Muhammed'e bildirir.  Çünkü yıkımlar ve ölümler Mekkelilerin saltanatını bitirecektir. 'Ve tera' kelimesi, ebced hesabıyla 616 ediyor. Ondört yıl sonra 630'da saltanatları bitti. 'Kitab' sözcüğü, her kabilenin kendine has koyduğu kuraldır. Kitaplarını okumaya çağrılacaklarsa, ya kendileri kendilerinin koyduğu kurala uymuyordur, ya da kurallarını, yanlış bulup düzelteceklerdir. Yapmış veya yapacakları her davranışın karşılığı birbirlerine deklare edilecektir. 'tüczevne' fiili, Türkçemizde suçun cezası olarak biliniyor. Bu fiil Arapça'da, gerektiği yerde 'ceza', gerektiği yerde 'ödül' verilmesi anlamına gelir. Ayetteki sözcüklerin ileri zamana işaretlerini bulmak istersek; 'külle ümmet', günümüzde devletleşmiş her millet olur. a) Her devletin içinde her etnik grup ü b) her etnik grup içinde oluşan her cemaat ü c) Her etnik grubun ve cemaatin kendilerine has kuralları vardır. d) 'Saat' adı verilen o zaman dilimi, bunların, Allah'ın mülkünü kendilerinin mülkü sanmalarından oluşacaktır. Hırs baskın gelecektir. ''tera külle ümmetin casiyeten'' kelimesi ebced hesabıyla 2015 çıkıyor. (Baştaki 'vav' sayılırsa 2021). Demek ki bu tarihte her millet, çıkması muhtemel olay endişesiyle bir araya gelip oturacaklar. O zamanın Mekke'sinde bir araya gelenler diz üstü oturmuşlarsa, bu tarihte bir araya gelenler, bir masa etrafında koltuklar üzerinde oturacaklardır. 2010 yılından beri güçlü milletlerin Ortadoğu'da hem karaları sahiplenme, hem denizlerde egemen olma hırsı var. 2020 yılındayız; Libya'da ve Suriye'de çatışmalar bitmiyor. Doğu Akdeniz bölgesinde dünyanın etkin devletlerinin gemileri ve uçakları konuşlandı. Yeni bir dünya savaşıi bir kıvılcım çıkmasına bakar. Sadece karşıdakinin değil kendilerinin de yanacağını hissedenler, 2015 yılından beri bir araya gelip oturuyorlardır (ya da 2021'de  biraraya gelip oturacaklar). Ayette ''her millet kitabına çağırılacak'' deniyor ya... Bu, her devlet, devlet haklarını meşru eden belgelere çağırılacak, demektir. Her milletin-devletin kendine has kitabı (yasası) varsa da, 1945 yılında kurulan Birleşmiş Milletler'in genel tüzüğü dikkate alınacaktır. Uymayan hangi devlet olursa, 'tüczevne' fiiline muhatap olacaktır. Nasıl mı?.. 29'ncu ayette, ''Biz ne yaptıysanız hepsini yazıyorduk; şimdi bu kitap aleyhinize konuşur'' ifadesi var. Bu kitap, görüntüyü ve sesi, en uzak mesafeden bile kimsenin haberi olmadan kayda alan cihazlardan başkası değil. Hırsına mağlup olan devlet hasarete uğrar.
Benzer Videolar