Abdulkadir Ünlü
Eğitimci – Yazar
Hayatını öğrencilerine adamış ve ölmeden öncede Ceyhan ilçesinde yılın öğretmeni seçilmiş değerli bir öğretmenimizi, (yazar ve Şair) bu naçizane sayfamızda sizlere aktarmak istiyoruz…
1938 yılında Adana ili Kozan ilçesi Çokak Köyü‘nde Hacı Raif ve Hacı Fatma Ünlü‘nün ikinci çocukları olarak dünyaya gelen Abdulkadir Ünlü, ilkokulu Çokak Faydalı İlkokulunda, ortaokulu Kozan Ortaokulunda, liseyi ise Adana Erkek Lisesinde okudu. Yunus, Abdulkadir, Ömer, Hacer, Cafer ve Fatma isimli kardeşler Ünlü ailesinin en büyük mutlulukları idi. Nuran Hanımla hayatını birleştiren Abdulkadir Ünlü askerliğini Kars’ın Sarıkamış ilçesinde yaptıktan sonra Öncer ve Aylin isimli iki sevimli evlat sahibi oldu. İstanbul Üniversitesi Çapa Eğitim Enstitüsü mezunu olan Abdulkadir Ünlü’nün ilk tayini 1956 yılında Doğu Beyazıt’a çıktı.
Kendini öğrencilerine ve Doğu Beyazıt halkına sevdiren Ünlü, iki yıl burada görev yaptıktan sonra1958 yılında Ceyha ilçesine tayini çıkarak edebiyat öğretmeni olarak buraya geldi..
Çok zeki ve güçlü bir kaleme sahip olan Abdulkadir Ünlü öğrencilerinin ismini bir defa aldıktan sonra onları ömür boyu unutmaz, şiirlerinde onlar için yanıp tutuşurdu. 14 Süleyman, Göcek, Can Çocuk, Öğretmence, “Mustafa Nereye” ve Gezi Notları adlı şiir kitapları yayınlanan Abdulkadir Ünlü’nün tiyatro eserleride vardır. Gökçe Gözlü Güvercin, Göcekler Göğerince, ülkemizde düzenlenen birçok yarışmada büyük ödüller aldı ve eserleri Devle Tiyatrolarında sık sık sahnelendi.
Çok küçük şeylerden dahi büyük mutluluk duyan Abdulkadir Ünlü yazdığı aşağıdaki şiiriyle ne kadar duygusal biri olduğunu da göstermiş oluyordu…
ÖĞRETMENİN DÜNYASI
Bu sabah
Daha okula gitmeyen
Bir miniminiden
Tazecik
Selam aldım
Başını eğdi
“Merhaba !” dedim
Sonra gülerek kaçtı
Bu sabah
Dünyalar benim oldu
Sandım…
Abdulkadir Ünlü Ceyhan Lisesinde Türk Halk Müziği Korosunu kurduktan sonra TRT Adana Radyosunda haftada bir gün bir saatlik program yapmaya başladı. Ünlü, ayrıca haftada bir gün yayınlanan ve on beş dakikalık bölümler halinde sunulan “Halk dilinden deyişler” adlı programı ile büyük ilgi toplamıştı.
TRT Ankara Radyosuna giden ve iki sene orada görev yapan Ünlü, “Ocak Başı” ve “Tarla Dönüşü” adlı programların skeçlerini yazarak seslendirdi. İki yıl sonra tekrar Ceyhan’a gelen Abdulkadir Ünlü, Ceyhan Lisesine geldiğinde okulun tiyatro bölümünü üstlendi ve sahnede oyunlar sergiledi. Ayrıca öğrencilerin çabalarıyla çıkarılan “IŞINSU” dergisinin yazı işleri müdürlüğünü de yapan Ünlü, çevre ilçelere de çalışma azmini götürmüş ve Kadirli Lisesinde “HEYBE” adlı bir derginin çıkarılmasını teşvik etmiştir. Çocuklar onun en büyük sevgi kaynağı olan Ünlü, bunu şiirlerinde de sık sık vurgulamaktaydı.
DUA
Kayalardan atlayan
Köpür köpür
Suların tadı
Tadın,
Vıcır vıcır ötüşen
Ak benekli
Tarla kuşlarının kanadı
Kanadın.
Yedi dağın üstüne
Yağmur sonrası doğmuş
Yedi renkli
Ebem kuşağın muradı,
Muradın olsun can çocuk!
Baharda
Çiçeklerle donanmış
Erik dalının mutluluğu,
Mutluluk sana…
Artsın – eksilmesin,
Taşsın – dökülmesin
Tanrı bağışlasın seni,
Anana – babana!
Ağrı ilinde kaldığı sıralarda yöreyle ilgili büyük araştırmalarda bulunan Ünlü, şiirlerinde memleketi Çuku-rova’yı da hiç unutmamıştır.
ÇUKUROVA’M
Sen, karış, karış Çukurova’m.
Tarsus,Mersin,Osmaniye, Ceyhan
Adım adım Adana’m
Güllerde alın, alım.
Petekte balın, balım.
Gurbewtte yolun, yolum…
Seni aradı Türkiye’mde gözlerim
Bir uçtan bir uca seni,
Senden ayrıldığım zamanlar
Seni düşündüm
Bazen ak, ak
Bazen de kara… kara
Cömertliğin dökülür soframa
Sahanlar dolusu
Yudum yudum ayranın…
Gelir… Gelir de
Gözlerimin önüne dikilir.
Kekiğini, yavşanını kokladım Toroslarda,
Bucak’ta, Mersin’de, Kozan’da
Amanosların önü Dörtyol’da
Portakalını yedim dilim dilim
Sende söyledim
Türkülerin en güzelini
“Yana yana kül oldum
Bir esmere kül oldum,
Kuş dili bilmez idim,
Şakıdım, bülbül oldum.
Kara kara, katar katar
Trenler gelir Gavur dağlarından,
Tıka basa yolcu dolu,
Katar katar posta trenleri
İçlerinde çoğu zaman
Boğazına gurbet tak demiş
Ben…
Ve arkadaşlarım
Adlarını bile bilmediğim
Hemşerim, askerler
“Yenice yolları bükülür gider,
Zülüfler gerdana dökülür gider”
Sonra Karacaoğlan’dan
Yanık yanık deyişler,
“Ela gözlüm ben bu ilden gidersem,
Zülfi perişanım kal melul melul,
Kerem et aklından çıkarma beni,
Ağla göz yaşını sil melul, melul”
Diye türküler söyler…
15 Haziran 1986’da büyük bir ışık kaybolmuştu. Amansız bir hastalığa yakalanan Abdulkadir Ünlü bütün çabalara rağmen kurtarılamayarak Hakkın Rahmetine kavuştu.
Allah Rahmet eylesin, mekanı cennet olsun…
ANAMA MEKTUP
Kış yağmurları
Erken bastırdı anacığım.
Dışarıda yağmur şıpır şıpır.
Sessizliği yutmuş odam.
Yalnızım yapayalnız
Dışarıda yağmurun sesi
İçeride kulakları kirişte ben
Dilsiz odamın duvarlarında
Dalga dalga; türlü türlü
Hayaller uçuşuyor.
Köyün gene buğulu bir akşamı.
Hava ıslak.
Sokaklarda in-cin yok,
Bazı pencerelerde ölgün ışıklar.
Ocak harı harıl yanmakta
Kaygısız, istekli..
Sen bir yanda,
Alın yazıların yazılı ellerinle
Bir şeyler örüyorsun;
Bir yanda babam
Diz çökmüş rahlenin başına
Her zamanki gibi anacığım
Kur’an okumakta.
Çocuklar ocağın başına dizilmişler.
Mısır mı patlatıyor büyük kardeşim?
Ötekilerin gözü hep onda
Çocuksu çocuksu
Kavuracaktan küllerin içine sıçrayan
Mısırları kapışıyorlar.
O mısırlar var ya anacığım.
Ateşe, küle düşen,
Çocukların kapıştıkları
Tadına doyulmaz onların.
Benim de alasım geliyor,
Kaparcasına çocukların ellerinden
Ben öğretmenim anacığım,
Sizinkiler gibi çocuklarım var.
Cıvıl cıvıl, yaramaz mı yaramaz
Sınıflar dolusu çocuk.
Allah öğretmene kıskanmadan verirmiş
Kimisi dünyalar dolusu neşe,
Kimisi dünyalar dolusu şeytanlık.
Sınıflar öğretmenin dert ortağı
Sınıf havası, sınıf tahtası
Tebeşir tozu, çocuk sesleri,
Karı eriten güneş gibi
Eritir… eritir…
Tüm dertleri, kederi
Çocuklarım var anacığım
Baharda karı delip çıkan
Kardelenler gibi
Ağrı dağından gelmişler.
Ak ruhlarını kar yıkamış
Ürkek ürkek dolaşan
Köylü çocukları.
Çocuklarım var
Yamalı sırtları parça parça;
Ayakkabısı, çorabı yok
İçi sımsıcak, dışı soğuk.
Çocuklarım var tertemiz
Titiz bir ana giydirmiş.
Pırıl pırıl elbiseli
Eli çantalı…
Olsun anacığım
Çeşitli olsun çocuklarım
Onların ümidi bir
Okumak, insan olmak…
Son sözüm şu anacığım;
Ben bir ağaç, onlar dalım;
Ben onların, onlar benim.
Abdulkadir Ünlü