News
News
Keten tohumu, ilk olarak Mısır’da üretilip tüm dünyaya yayılan ve günümüzde de hala popülerliğini sürdüren oldukça faydalı bir besindir. “Linaceae” bitki ailesine mensup olan keten bitkisinden üretilen keten tohumu, içerisinde vücut için yararlı olan birçok farklı bileşeni barındırmaktadır.
Temel olarak bu tohum, kişinin metabolizmasının hızlanmasını sağlar. İçerisinde potasyum ve magnezyum gibi önemli besin öğelerini barındırır. Vücudu hastalıklara karşı daha dirençli hale getirir ve içerisinde birçok farklı türde antioksidan ve lif barındırır. Keten tohumunun en çok öne çıkan faydaları ise şu başlıklar altında daha detaylı bir biçimde açıklanabilir:
Kalp sağlığı hususunda en dikkate değer noktalardan birisi kolesterol seviyesini düşük tutmaktır. Vücuttaki kolesterol seviyesini düşürmek amacıyla uzmanlar tarafından lif ve omega-3 bakımından zengin olan gıdaların tüketilmesi önerilmiştir. Keten tohumu da içerisinde yer alan “fitosterol” olarak adlandırılan madde sayesinde kolesterolün bağırsaklardaki emilim miktarını artırır.
Dolayısıyla kolesterol seviyesinin düşürülmesine yardımcı olur. Normal kolesterol seviyesinin yanı sıra, LDL kolesterolün yani kötü kolesterolün düşürülüp vücuttan zararlı yağların atılmasında da keten tohumunun oldukça önemli bir katkısı vardır.
Keten tohumunun içerisinde sayısız yararlı bileşen bulunmaktadır. Bunların başında omega 3 yağ asidi olarak da bilinen Alfa-Linolenik Asit gelir. Söz konusu asit esas olarak anti-inflamatuar etkiye sahiptir ve bununla birlikte tohumun içerisinde yer alan diğer yağ asitleriyle birleşerek kemik erimesi ve tip 2 diyabet gibi hastalıklara karşı vücudu korur.
Bununla birlikte, keten tohumunun içerisinde yüksek miktarda lif, bitkisel proteinler, fosfor, bakır, magnezyum, manganez ve tiamin yer alır. Manganez vücuttaki kolajen üretiminin artmasını sağlar ve dolayısıyla cilt ve kemik sağlığı için oldukça faydalıdır. Fosfor da benzer doğrultuda hücrelerin yenilenmesi, oluşumu ve kemik sağlığı için faydalıdır. Tiamin ise vücuda yüksek miktarda enerji sağlayarak sinir sisteminin korunmasını sağlar.
Keten tohumu içerisinde yer alan bileşenler sayesinde bağırsakların daha yoğun bir şekilde çalışmasını sağlar ve böylelikle sindirim sistemini destekler. Bunun en önemli sebebi içerisinde bulunan faydalı liflerdir. Keten tohumunun içerisinde hem çözünen hem de çözünmeyen lif çeşitleri bulunmaktadır. Bunların ikisi de bağırsak sağlığı için oldukça faydalıdır. Zira çözünür lifler dışkıyı yumuşatıp bağırsaklardaki emilimi kolaylaştırırken, çözünmeyen lifler ise atık maddelerin bağırsakta kolay bir şekilde hareket etmesini sağlayıp tuvalete çıkmayı kolaylaştırır.
Dolayısıyla kabızlık, şişkinlik ve gaz gibi problemlerle başa çıkmak adına keten tohumu tüketmek birçok uzman tarafından tavsiye edilmektedir. Ancak keten tohumunu bütün şekilde tüketmekten kaçınılmalıdır. Zira uygun bir şekilde tüketildiğinde sindirim sağlığı için faydalı olan keten tohumu, bütün halde tüketildiğinde vücut tarafından sindirilemeyebilir ve bu da çeşitli sindirim sistemi problemlerine yol açar. Dolayısıyla daha küçük miktarlarda ve uzman önerileri dikkate alınarak tüketmeye dikkat edilmelidir.
Keten tohumu, içerisinde bulunan lignan ve Omega-3 yağ asitleri sayesinde meme kanseri, kolon kanseri, prostat kanseri, cilt kanseri ve akciğer kanserinin ortaya çıkma ihtimalini düşürür. Ek olarak, içeriğinde bulunan bileşenler yardımıyla halihazırda vücut içerisinde yer alan kanser hücrelerinin çoğalma hızını da azaltır. Keten tüketiminin kansere karşı faydaları üzerine henüz çok net bir fikir birliği oluşmamış olsa da konuyla ilgili yapılan bazı araştırmalar oldukça çarpıcı sonuçlar vermiştir. Örneğin yapılan bir araştırmaya göre keten tohumunun meme kanserini %18’lik bir oranda önlediği tespit edilmiştir.
Liflerin vücudun birçok organına sayılamayacak kadar fazla faydası vardır. Bu faydalardan birisi de kişiye tokluk hissi sağlamasıdır. İçerisinde bol miktarda lif barındıran keten tohumu, bu özelliği sayesinde birçok uzman tarafından diyet yapan ve kilo kontrolünü sağlamak isteyen kişilere önerilmektedir. Bu özellik; keten tohumunun su ile birleştiğinde jel kıvamını almasından gelmektedir. Böylelikle kişi kendini aç hissetmez. Zayıflamak amacıyla keten tohumu kullanan kişilere günde 2 kaşık civarında keten tohumu tüketmeleri tavsiye edilmektedir.
İçerisinde yer alan Omega-3 asitleri sayesinde saç köklerini besler. Bu da kişinin saçlarının daha parlak ve canlı bir görünüme sahip olmasını sağlar. Ayrıca içeriğinde bulunan E vitamini sayesinde kırık saçları onarır ve saçlardaki nem dengesini sağlayarak kuru saçların nemlenmesine yardımcı olur. En verimli sonucu elde etmek için aşırıya kaçmayacak şekilde küçük bir miktarda saç diplerine masaj yapılarak uygulanması tavsiye edilir. Bu uygulama her gün tekrar edilebilir. Ancak vücutta herhangi bir alerjik reaksiyon ortaya çıktığında yağ kullanımını hemen kesip bir uzman doktora danışmak gerekmektedir.
Keten tohumunun besin olarak tüketilmesinin vücudun iç yapısına birçok fayda sağladığı su götürmez bir gerçektir. Buna ek olarak; keten tohumu yağının cilt sağlığını da oldukça olumlu şekilde etkilediği tespit edilmiştir. Dolayısıyla keten tohumu yağının faydaları da bir hayli fazladır.
Vücutlarının belirli bölgelerine keten tohumu yağıyla masaj yapan kişilerin özellikle cilt hassasiyetlerinin azaldığı, ciltlerinin daha pürüzsüz bir görünüme kavuştuğu ve pullanma şikayetlerinin azaldığı bilinmektedir. Bununla birlikte deride mevcut olabilecek olan nem eksikliği de söz konusu yağ karışımı sayesinde giderilmiş olur.
Öncelikle keten tohumunun hangi formlarda bulunduğundan bahsetmek gerekir. Keten tohumu (direkt olarak tohum), keten tohumu yağı, keten tohumu tozu, keten tohumu tableti, unu ya da kapsülü gibi farklı yapılarda tüketiciye sunulabilmektedir. Burada dikkat edilecek en önemli husus; keten tohumunu öğütülmüş olarak tüketmektir. Zira bütün halde tüketildiği takdirde tohumlar düzgün bir şekilde sindirilemez ve bağırsaklardan geçerek dışarıya atılır.
Cilt üzerinde kullanıldığında ise farklı kullanım şekilleri vardır. Maske yapma yöntemi bu hususta sıklıkla tercih edilmektedir. Fakat maske hazırlama işlemi yapılırken tohum yağının asla ısıtılmaması gerektiği unutulmamalıdır. Aksi takdirde çeşitli toksin maddeler yayılarak kişiye zarar verebilir. Maske hazırlama işlemi yapılırken genelde iki ila üç çay kaşığı keten tohumu yağı kullanılır. Alınan yağ bir kabın içerisine ilave edilir ve üzerine bir miktar (genelde yarım) avokado konulur ve ezilir. Daha sonra elde edilen karışım boyun ve yüz bölgesine sürülebilir. Maskenin vücutta kalma süresi yaklaşık 15 dakikadır ve haftada 3 ila 4 kez uygulanabilir.
Yukarıdaki yöntemlere ek olarak herhangi bir işlem uygulanmadan direkt olarak deri üzerine de yağ uygulaması yapılabilir. Cilde ya da saç derisine yavaş yavaş masaj yapılarak yedirildiğinde hem saç sağlığına hem de cilt sağlığına son derece faydalı olur, güneş yanıklarını ve ciltte mevcut olan lekeleri azaltır.
Keten tohumu lifli bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla lifli yapıya sahip olan birçok yiyecek maddesi gibi, keten tohumu da tok tutucu bir etkiye sahiptir ve zayıflamak isteyen kişilere bu alanda yardımcı olur. Buna ek olarak; keten tohumu insülin direncini kırar ve böylelikle özellikle bel ve karın bölgesinde mevcut olan yağların erimesine yardımcı olur.
Keten tohumu, içerisinde yer alan bileşenler aracılığıyla metabolizmayı hızlandırma özelliğine de sahiptir. Böylelikle düzenli olarak keten tohumu tüketmeye başlayan kişilerin kilo vermesi eskiye kıyasla daha kolay hale gelir. Yine de keten tohumunu tek başına tüketmenin herhangi bir kilo verdirici özelliği olmadığı bilinmelidir. Keten tohumunun asıl etkisi; kilo vermeye çalışıp bu konuda uygun adımlar atan (diyet ve egzersiz yapan) kişilere destek verici bir niteliğe sahip olmasıdır.
Her ne kadar özünde son derece yararlı bir besin olsa da, bazı kişilerin keten tohumu tüketmeleri sakıncalı olabilir. Bu grubun arasına öncelikle hamile ya da emzirme dönemindeki kadınlar ve kan sulandırıcı ilaç kullanan kişiler dahil edilmektedir. Bu iki grupta yer alan kişilere doktor onayı almadan keten tohumu tüketmeleri tavsiye edilmez. Buna ek olarak; keten tohumu yüksek miktarda potasyum içermektedir. Dolayısıyla tüketildiği takdirde böbrek hastalığı bulunan kişiler için zararlı olabilir.
Ayrıca içerisinde bulunan bir diğer madde olan fitoöstrojen sebebiyle özellikle östrojen bağımlılığı bulunan kanser hastaları için zararlıdır. Keten tohumu tüketilmemesi gereken bir diğer hastalık ise divertikülit hastalığıdır. Söz konusu hastalığa sahip olan bireylere keten tohumu (ve diğer tohumları) tüketmeleri önerilmez. Tüm bu sayılanlara ek olarak; herhangi bir sebepten dolayı vücudunda keten tohumuna karşı alerji olduğu tespit edilen bireylerin de kesinlikle keten tohumu tüketmemesi gerekmektedir.
YEREL HABERLER
2 gün önceYEREL HABERLER
2 gün önceSÜRMANŞET
2 gün önceYEREL HABERLER
2 gün önceYEREL HABERLER
2 gün önceYEREL HABERLER
2 gün önceDÜNYA
11 gün önce
