Dünya’nın iç çekirdeğinde uzun zamandır gizemli bir yapı olduğu düşünülüyordu. Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden bilim insanlarının yaptığı yeni bir araştırma, çekirdeğin içinde başka bir katman olabileceğini ortaya çıkardı. Bu keşif, yerin en derin noktalarında saklı duran tarihimize yeni bir pencere aralıyor.
Geleneksel bilgiye göre Dünya; kabuk, manto, dış çekirdek ve iç çekirdek olmak üzere dört ana katmandan oluşuyor. Ancak, yer kabuğunun altındaki yapıları doğrudan gözlemlemek mümkün olmadığı için bu bilgi büyük ölçüde dolaylı verilerden elde ediliyor. Özellikle volkanik faaliyetler ve sismik dalgalar, yerin derinliklerine dair ipuçları sunuyor.
Avustralyalı bilim insanı Joanne Stephenson liderliğindeki ekip, bu sismik dalgaların hareketini incelemek için on yıllara yayılan verileri analiz etti. Araştırma sonucunda, iç çekirdekteki demir kristallerinin yapısında bir değişiklik olduğu ve bu katmanın aslında iki farklı katmana ayrılabileceği keşfedildi.
Stephenson, “Bu bulgular, Dünya’nın tarihinde iki ayrı soğuma olayının yaşanmış olabileceğine işaret ediyor. Ancak bu büyük olayların detayları hala gizemini koruyor” dedi.
Araştırmada, sismik dalgaların Dünya’nın dönüş eksenine paralel yönde daha hızlı hareket ettiği, bazı açılarda ise bu hızın farklılık gösterdiği belirlendi. Ayrıca dalgaların 54 derece gibi belirli bir açıda daha yavaş hareket ettiği tespit edildi. Bu, demir kristallerinin farklı hizalanmalarından kaynaklanıyor olabilir.
Bu yeni bilgiler, mevcut modellerle açıklanamayan bazı deneysel verilerin neden tutarsız olduğunu da açıklamaya yardımcı olabilir. Çekirdeğin en iç katmanındaki bu farklılıklar, Dünya’nın oluşumu ve evrimi hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağlayabilir.
Araştırmacılar, sismik verilerin küresel dağılımındaki eksikliklerin bu bulguların kesinliğini sınırladığını belirtiyor. Ancak bu keşif, çekirdeğin yapısını daha iyi anlamak için yeni araştırmaların önünü açabilir.
Dünya’nın en derin katmanları hala büyük ölçüde bir gizem olsa da, bu çalışma, bu gizemli yapının tarihimizin bilinmeyen bir bölümü olabileceğini gösteriyor. Keşif, Journal of Geophysical Research dergisinde yayımlandı.